Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı yürürlüğe girdi



Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yapmış olduğu açıklamada, 2023-2025 Dönemini kapsayan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nı yürürlüğe koyduklarını belirtti. Nureddin Nebati, Hazine ve Maliye Bakanlığının internet sitesinde yayımlanan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda (2023-2025) yer edinen ‘Bakan Sunuş’ bölümünde, şunları kaydetti:

“Günümüzde, kayıt dışılık gelişmişlik düzeylerinden bağımsız olarak ülkelerin kapsamlı savaşım yürüttüğü ve karşı strateji geliştirdiği en önemli gündem maddelerinden biridir. Kayıt dışılık, kavram itibarıyla ele alınması ve tanımlanması güç bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple, yapılan tanımlamalar kayıt dışı ekonomiye hangi açıdan bakıldığına göre değişkenlik göstermektedir. Bu yaklaşım çerçevesinde kayıt dışı ekonomiyi en yalın ifadeyle ‘kamu otoritesinden gizlenen, resmi kayıtlara kısmen veya tamamen geçirilmeyen yahut geçirilemeyen ve bu yüzden denetlenemeyen faaliyetler bütünü’ olarak tanımlamak mümkündür. Resmi istatistik ve hesaplamalarda dikkate alınamayan kayıt dışı faaliyetler, ekonomik verilerin doğruyu yansıtmamasına ve bu verilere gore uygulanacak iktisadi ve mali politikalardan beklenen sonuçların gerçekleşmemesine neden olmaktadır.”

“Kayıt dışı ekonomi ülkelerin büyüme performansını olumsuz yönde etkilemektedir”

Bakan Nebati, kayıt dışı ekonominin vergi gelirlerini aşındırmanın yanı sıra, vergisel yükümlülüklerini yerine getiren mükelleflerle getirmeyenler içinde vergi yükünün adil dağılımını olumsuz etkilediğini ve gelir dağılımında adaletin bozulmasına yol açtığını belirterek, “Ayrıca, kayıt dışı ekonominin varlığı rekabetçi düzenden beklenen müspet sonuçların elde edilmesini ve ekonominin potansiyel verimliliğine ulaşmasını engelleyerek ülkelerin büyüme performansını olumsuz yönde etkilemektedir” dedi.

“Sürdürülebilirliğin Yüzyılı, Kalkınmanın Yüzyılı ve İstikrarın Yüzyılı hedefleri doğrultusunda Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nı yürürlüğe koymaktayız”
Bakan Nebati, kayıt dışı ekonomik faaliyetleri kayıt altına alarak rekabet gücünü çoğaltmak, vergi kaybının önüne geçerek sürdürülebilir büyüme ile ekonomik istikrarı hakim kılmak ve sosyal gelir dağılımını daha adaletli bir yapıya kavuşturmak amacıyla kayıt dışı ekonomiyle mücadelelerine devam etmek amacıyla lüzumlu adımları attıklarını anlatım ederek, “Bu kapsamda, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzda yer edinen ‘Sürdürülebilirliğin Yüzyılı, Kalkınmanın Yüzyılı ve İstikrarın Yüzyılı’ hedefleri doğrultusunda Bakanlığımız bünyesinde bulunan platform üstünden vatandaşlarımızın yoğun katılımları, kurum ve kuruluşlarımızın desteğiyle Risk Analizi Genel Müdürlüğü sorumluluğunda yürütülen ve 2023-2025 Dönemini kapsayan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planını yürürlüğe koymaktayız” ifadelerine yer verdi.

‘Gölge iktisat, yeraltı ekonomisi, gri iktisat’ olarak da adlandırılıyor

Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda (2023-2025) yer alan Giriş kısmına bakılırsa, dünya ekonomisinde yaşanan gelişmelerle 21. Yüzyılda ehemmiyet kazanan ve tüm ülkelerin ortak problemi haline gelen kayıt dışı iktisat, birçok ülke ve müessese tarafınca mücadele edilmesi gereken bir alan olarak görülüyor. Doğası ve yapısı gereği net bir tanımlama yapılması zor olmakla birlikte gölge ekonomi, yeraltı ekonomisi, gri ekonomi gibi terimlerle eş anlamlı kullanılan kayıt dışı ekonomi terimi, resmi kayıtlarda yer almayan, yasal belgelere dayandırılmayan, yasal düzenlemeler çerçevesinde kontrolü yapılamayan ve milli gelir hesaplamalarına dahil edilemeyen ekonomik işlem ve faaliyetlerin tüm bunlar olarak tanımlanabiliyor.

Kayıt dışı ekonomiyle etkin bir savaşım sağlanması için öncelikle bu kavramın oluşmasında müessir olan sebeplerin ve ekonomide oluşturacağı sonuçların doğru bir şekilde anlaşılması ve yorumlanması gerekiyor. Kayıt dışı ekonomi, çok yönlü bir olgu olması nedeniyle sosyal, hukuki, ahlaki, kültürel ve ekonomik faktörlerin tamamından etkilenerek artış veya azalış eğilimi gösteriyor. Ekonomik etmenlerin, topluluğun tüm paydaşlarını kayıt dışı faaliyetlere yönlendirme mevzusunda daha fazla etkiye sahip olduğu görülüyor.

Eylem planının başarıyla sonuçlanmasında paydaş kuruluşların koordinasyonu ehemmiyet taşıyor

Küresel ekonomideki dalgalanmalar, işsizlik, sosyal güvenliğe ve çalışma şartlarına ilişkin yükümlülükler kişilerin ve işletmelerin vergiden kaçınma veya vergi kaçırma eğilimlerini artırarak kayıt dışı ekonominin büyümesi sonucunu doğuruyor. Kayıt dışılığın ekonomide oluşturduğu tahribat, kamu gelirlerinde azalış, çünkü kamu hizmetlerinde yetersizlik ve vergi oranlarının artırılması veya yeni vergilerin ortaya çıkması ile piyasalardaki rekabet koşullarının bozulması şeklinde sonuçlar gibi gözlemlenebiliyor.

Kayıt dışı ekonomiyle mücadele çerçevesinde pek oldukca değişik politika uygulanmakla beraber, kayıtlı ekonomiye geçişin tek elden ve koordineli bir şekilde yürütülmesini sağlayan eylem planları mücadelenin etkinliğini artırıyor. Kayıt dışı ekonomiyle savaşım fiil planları, ülkedeki kayıt dışılığın tespit edilmesi ve önlenmesi amacıyla hazırlanan, üç sene arasında sonuçlandırılması öngörülen belgeler; bu çerçevede eylem planının başarıyla neticelenmesi amacıyla birden fazla kurum ve kuruluşa mesuliyet verilmesi, hissedar kuruluşlar içinde koordinasyon sağlanması önem taşıyor.

Türkiye’de de kayıtlı ekonominin payını çoğaltmak amacıyla çeşitli politikalar uygulanmakla beraber kayıt dışı iktisat, stratejik politika araçları kullanılarak savaşım edilmesi ihtiyaç duyulan bir alan olarak varlığını sürdürüyor. Geçmiş yıllarda uygulanan eylem planlarında olduğu şeklinde 2023-2025 Dönemi Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda sosyal refah düzeyinin artırılması ile birlikte adil gelir dağılımının ve ekonomik istikrarın sağlanması, öteki makroekonomik göstergelerin iyileşmesi yöntemiyle haksız rekabetin önlenmesi amaçlanıyor.

Kayıt dışı ekonomi oranı gelişmiş ülkelerde yüzde 15, gelişmekte olanlarda yüzde 30

Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda (2023-2025) yer alan Kayıt Dışı Ekonomiye Küresel Bakış kısmına gore ise küreselleşmenin artması ülkeleri ekonomik olarak birbirine bağlı hale getiriyor ve ekonomik sistemde değişimler yaşanmasına neden oluyor. Pek çok ülkede korumacı politikalar terk edilerek açık ekonomi politikaları uygulanmaya başlandı. Bu bağlamda, ticaretin güçlendirilmesi kolaylaştırılması amacıyla meydana getirilen internasyonal tecim anlaşmalarının sayısı hızla artış gösteriyor. Bu gelişmeler ışığında dünya ticareti, 2008 küresel krizi ile Covid-19 pandemi dönemleri hariç her yıl büyümesini sürdürüyor.

Ekonomilerde yaşanan süratli büyüme, sosyoekonomik ve ekolojik değişimleri etkilemesinin yanı sıra tüketim alışkanlıkları, tasarruf eğilimleri ve ödeme şekillerinde de değişimler meydana getiriyor. Bu durum, dijitalleşme alanındaki gelişmeleri hızlandırarak küresel e-ticaret hacmini yıldan yıla artırıyor. Diğer yandan, dijitalleşmeyle beraber yeni meslek grupları ve iş alanları ortaya çıkarken bu gelişmeler yeni kayıt dışı faaliyetleri de beraberinde getiriyor.

Bu gelişmeler dahilinde ülkeler makroekonomik politikalar geliştirirken, bir yandan da kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye yönelik tedbirler alıyor. Kayıt dışı ekonominin resmi ekonomi içindeki oranı gelişmiş ülkelerde daha düşük seyretmekte ve daha basit kontrol dibine alınabiliyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise bu pay daha yüksek olduğu benzer biçimde kontrol dibine alınması da güçleşiyor. Kayıt dışı ekonomi oranlarına bakıldığında gelişmiş ülkelerde bu payın yüzde 15 civarında ve altında, gelişmekte olan ülkelerde ise ortalama yüzde 30 oranında olduğu tahmin ediliyor.

Pandemi öncesi 20 senelik süreçte kayıt dışı ekonomi büyüklüğü azaltıldı

Dünya Bankası’nın 2022 yılında kayıt dışı ekonomi ile ilgili yayınlanan laf konusu raporda, Türkiye’nin de içinde yer aldığı gelişmekte olan ekonomilerin pandemi öncesi yirmi yıllık süreçte kayıt dışı ekonomi büyüklüklerini azalttıkları belirtiliyor. Bununla birlikte 2010-2018 yılları arasında yaklaşık GSYH’lerin üçte birinin kayıt dışı ekonomik faaliyetlerden oluştuğu ifade edildi. Yüksek kayıt dışı iktisat oranının, iş gücü verimliliği ve vergi gelirleri üzerinde negatif tesir oluşturduğu ve yoksullukla birlikte gelir dağılımındaki eşitsizliği artırıcı etkiye haiz olduğu dile getiriliyor.

Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede ülkeler, politikalarını belirlerken kendi ekonomik, politik, kültürel ve sosyal yapıları benzer biçimde iç dinamiklerini esas alarak önlemler alıyor. Ayrıca politikaların belirlenmesi sürecinde, ulusal etkenlerin yanı sıra internasyonal dinamiklerin de belirleyiciliği göz önünde bulunduruluyor.

Kayıt dışı ekonominin kontrol dibine alınması, maliye politikasının sürdürülebilirliği bakımından mühim

Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda (2023-2025) yer alan “Türkiye’de Eylem Planları Kapsamında Kayıtlı Ekonomi” bölümüne nazaran ise, kayıt dışı ekonominin ülke ekonomisi üzerindeki olumsuz etkileri dikkate alındığında bu alana yönelik mücadelede etkinliğin sağlanması için belirleyici unsurların doğru tespit edilmesi, buna müsait stratejilerin geliştirilmesi, teknik ve mevzuat altyapısının tamamlanması ve kurumlar arası mutabakatın sağlanması ehemmiyet taşıyor.
Kayıt dışı ekonominin test dibine alınması, bütçe dengesinin sağlanması, mali uyumun artırılması ve maliye politikasının sürdürülebilirliği açısından mühim yere sahip. Ayrıca mali kayıtların doğruluğu ve belge düzeninin sağlanmış olması mali yapının gelişmesine katkı sağlıyor. Mali yapının işlerlik kazanması ise kayıt dışı iktisat oranını azaltarak birbirini besleyen süreç oluşturuyor.

Türkiye, gelişmiş mali disipline sahip ülkeler içinde yer almakla birlikte son yıllarda teknoloji kullanımı, elektronik bilgi-belge yönetimi hususunda dünya standartlarının üzerinde sayılabilecek şekilde ilerleme kaydetti. Bu durum, ülkemize kayıt dışı ekonomiyle mücadele etme yeteneği kazandırarak gelir dağılımında adaletin sağlanması ve kamu kaynaklarının dengeli dağılımı konusunda önemli avantaj sağlandı. Bu kapsamda uygulanan pek oldukça değişik politikayla beraber kayıtlı ekonomiye koordineli geçiş elde eden eylem planları mücadelenin etkinliğini artırıyor.

Türkiye’de kayıt dışı ekonomiyle savaşım alanında; 2008-2010, 2011-2013, 2015-2017 ve 2019-2021 dönemlerine ilişik 4 değişik eylem planı hazırlanarak uygulandı. Söz konusu fiil planlarında kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin yoğun olduğu alanların tespiti ve kontrolü amaçlandı.

Eylem Planı’nda, 5 temel bileşen altında 44 eyleme işaret edildi

2023-2025 Dönemi Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nın hazırlık, koordinasyon uygulama süreçlerinin izlenmesi görevi, Risk Analizi Genel Müdürlüğüne tevdi edildi. Tevdi edilen bu vazife çerçevesinde Risk Analizi Genel Müdürlüğünce hazırlanan Eylem Planı’nda, 5 temel bileşen altında 44 eyleme işaret edildi. Bileşenlerin hazırlanmasında “Ölçüm Farkındalık – İş Birliği – Düzenlemeler – Denetim” zinciri gözetildi. Bahse konu bileşenler ile eylemlere ilişkin açıklamalara aşağıda yer verildi.

Söz konusu eylemlere ilişkin açıklamalara bakılırsa, Kayıt Dışı Ekonomi Boyutunun Ölçümü ve Analiz Çalışmaları çerçevesinde 3 eyleme yer verildi. Buna göre, kayıt dışı iktisat boyutunun ölçülmesi ve vergi açığının hesaplanması ile elde edilmiş sonuçların çözümleme edilmesine yönelik fiil maddelerine yer veriliyor. Bununla beraber, ilk kez uygulanacak ‘Mükellef Bilgi Anketi’ uygulaması eylemine yer verilerek makro ve sektörel düzeyde kayıt dışı ekonomi boyutunun ülkemiz dinamiklerine müsait yöntemler ile ölçülmesi amaçlanıyor.

Toplumsal Farkındalık ve Gönüllü Uyum Seviyesinin Yükseltilmesi çerçevesinde 6 eyleme yer verildi. Buna nazaran, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede vergi ve toplumsal güvenlik bilincinin oluşması ve gelişmesinin önemi göz önüne alınarak çocuklarda laf mevzusu bilincin oluşması ve gelişmesini amaçlayan tahsil ve uygulamalara yer veriliyor. Bununla birlikte bileşende, gönüllü ahenk ve mükellefleri bilinçlendirmeye yönelik harici eylemler yer ediniyor.

Kurumlar Arası İş Birliğinin ve Veri Paylaşımının Geliştirilmesi çerçevesinde 4 eyleme yer verildi. Buna bakılırsa, kayıt dışı ekonomiyle faal mücadelede amme kuruluş ve kuruluşlarının iş birliğinin önemi çerçevesinde kurumlar arası veri paylaşımı ve ortaklaşa faaliyetleri içeren eylemlere yer verilerek ihtiyaç duyulan verilerin temini, muhafazası ve paylaşımı mevzularında usul ve esasların belirlenmesi amaçlanıyor.

Küresel gelişmelerle paralel olarak Türkiye’de kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin etkinliğini artırma amaçlanıyor

Hukuki, İdari ve Teknik Önlemlerin Alınması çerçevesinde 25 eyleme işaret edildi. Buna nazaran, takip sistemlerinin kurulması ve idari iş ve işlemlerin elektronik ortamda yürütülmesi yönündeki eylemleri içeren bu bileşende, amme kurum ve kurumlarının misyonlarında yer alan hizmetlerin kalitesinin ve verimliliğinin artırılması için gelişen teknoloji ve yenilikçi uygulamalardan yararlanmak, küresel gelişmelerle paralel olarak Türkiye’de kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin etkinliğini çoğaltmak amaçlanıyor.

Vergi kayıp ve kaçağına zamanında müdahale edilebilmesi amacıyla değerlendirme ve denetim yürütülecek

Denetim Kapasitesinin Artırılması çerçevesinde ise 6 eyleme işaret edildi. Buna bakılırsa, test ve kontrol faaliyetlerinin etkinliğinin artırılması, elektronik ortamda meydana gelen ticari faaliyetlerin kavranabilmesi, vergi yitik ve kaçağına zamanında müdahale edilebilmesi amaçlarıyla anlık ve sene boyu takibin yapılmasına olanak sağlayan kontrol mekanizmalarının oluşturulması ve var olan mekanizmaların günümüz şartlarına bakılırsa güncellenmesi sağlanarak risk analizinin yapılması, değerlendirilmesi ve denetiminin yürütülmesi hedefleniyor.

kaynak – linehaber

Yorum yapın