Kalitesiz Beton Kullanan Firmalara Ceza Kestiği İçin 2017 Yılında İşinden Edilen Mimar: Alev Şahin
Kahramanmaraş depremi, yalnızca ülkemizin değil, tüm dünyanın tanıklık etmiş olduğu en büyük felaketlerden biri. Son verilere bakılırsa Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen iki büyük deprem sebebiyle, 7.108 vatandaşımız hayatını kaybetti, 40.910 vatandaşımız yaralandı. Depremden etkilenen 10 şehrimizde binlerce bina yıkıldı. Öyle ki deprem bölgesindeki şehirlerde yer edinen birtakım mahallerde, ayakta tek bir bina dahi olmadığı anlatım ediliyor! Evet, Kahramanmaraş depremleri tarihimizdeki en büyük felaketlerden, afetlerden biri. Ancak binlerce insanımızın yaşamını kaybetmesinden sadece depremin kendisi görevli değil. Kalitesiz malzemelerden inşa edilen kocaman apartmanlar, yanlış kentleşme, ilgili mevzuatlara aykırı şekilde meydana getirilen yapılar, denetimsizlik, gözünü para hırsı bürüyen birtakım müteahhitler… Kısacası, binlerce insanımızın yaşamını yitirmesinin en büyük sorumlusu işini hakkıyla yapmayan, başka insanoğlu!
Bu doğrultuda, seneler önce devletimizde yaşanan ve eğer ders alınsaydı, bugün yaşadığımız can kayıplarının önüne geçilmesinde etkisi olabilecek bir vakası ve kahramanını hatırlamakta yarar var. Mimar Alev Şahin, 2017 senesinde Düzce’de, inşaatlarında kalitesiz beton kullanan firmalara ceza kestiği için, birtakım inşaat firmaları tarafınca şikâyet edildi. Yetkililer, alakalı firmaların yapıların denetlemektense bir KHK ile Şahin’in işinden edilmesine karar verdi…
Kahramanmaraş’taki korkulu depremlerin peşinden binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti

Çünkü 10 değişik şehirde binlerce bina yıkıldı! Deprem bölgelerindeki birtakım mahallelerde tek bir bina dahi ayakta kalamadı. Yalnızca birkaç sene ilkin inşa edilen ve üretici firmalar tarafından “depreme dayanıklı” olduğu garantisi verilerek, milyonlarca liraya satılan dairelerin bulunduğu “yeni” binalar da yıkıldı!
Sorumsuzluk ve denetimsizlik binlerce insanımızı yitirmemizin en temel sebebi!

Kısa vakit önce olup biten korkunç depremler eşi görülmemiş büyüklükteydi. Ancak felaketin arkasından yaşananlara, ülkece aşinayız. Yıkılan binalar, enkaza dönen metropoller, binlerce ölü, binlerce yaralı. Sebebini uzaklarda aramaya gerek yok. Türkiye’nin “inşaat sorunu” senelerdir biliniyor. Üstelik uzmanların dilinden düşmeyen bir öteki şey ise “Türkiye’nin bir deprem ülkesi” olduğu doğruyu.
Fakat senelerdir, bu ürkütücü gerçeğin karşısında dişe dokunur hiç bir hamle yapılmıyor. Türkiye’deki zelzele doğruyu, ne yazık ki görmezden geliniyor. Yıllar içerisinde binlerce insanımızı, göz bakılırsa göre kaybetmemize niçin olan bu kayıtsızlığın en çarpıcı örneklerinden biri ise 2017 yılında yaşanmıştı…
Mimar Alev Şahin, 2011 yılında Düzce Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde çalışmaya başladı

2016 senesinde, şehirde yaptığı denetimlerde, inşa ettiği binalarda kalitesiz beton kullanan firmalara ceza kesti. Normal şartlarda ilgili firmalara yönelik denetimlerin artırılması, gerekirse firmaların faaliyetlerinin durdurulması gerekiyordu. Ancak bunun yerine, bugün yaşadığımız felaketin nedenleri ve sorumluları hakkında fazlaca mühim ipuçları barından başka bir büyüme yaşandı. Alev Şahin, 6 Ocak 2017 tarihinde piyasaya sürülen bir Kanun Hükmünde Kararname ile mesleğinden ihraç edildi!
İlgili tarihlerde Cumhuriyet gazetesinde yer edinen bir habere bakılırsa; Alev Şahin’in mesleğinden ihraç edilmesinin nedeni, Şahin’in ceza kestiği, “FETÖ” itirafçısı bir beton şirketinin sahibi tarafınca verilen ifadeydi

Şahin konu hakkında “Amirim bana akşam saat 16.30’da bir beton numunesi almamı söylüyordu. Ben de bu betonu kimin döktüğünü bilemeyeceğim için bunu kabul etmiyordum. Bu işi yapacak birilerini buluyorlardı sadece bu doğru değil ve bu sebeplerden ben son bir yılımda bir nevi cezalandırıldım, hiçbir iş verilmedi.” benzer biçimde bir açıklama yapmıştı…
İddiaya göre, kalitesiz beton kullanan firmalara ceza kestiği için ihraç edilen Alev Şahin, “işimi, ekmeğimi geri istiyorum” talebiyle Düzce kent merkezinde oturma eylemi başlattı

Ancak Şahin’in günler hatta yıllar devam eden hak arama mücadelesi, sayısız kez hapis ve para cezalarıyla sekteye uğratıldı. Denetimsizlik, yanlış yapılaşma, para hırsı ve rant ise binlerce insanın ölümüne sebep olmaya devam ediyor…
Kaynak: 1
kaynak – sozcu, listelist