Depremzedeler İçin Verdiği Bağış Vaadini Yerine Getirmeyen Kişi veya Kurumlar Cezalandırılabilir Mi?
Kahramanmaraş’ta olup biten depremler devletimizde her anlamda büyük yıkıma neden oldu. Binlerce insanımızı dikkatsizlik ve denetimsizlik yüzünden kaybettik. Sayısız bina yıkıntı yığını halini aldı. Kadim yerleşim bölgeleri, zamanı eserler ve daha pek oldukca şey deprem sebebiyle yok oldu. Buna karşın tüm Türkiye’de eşine azca rastlanır bir yardım seferberliği başladı. Milyonlarca insan depremzedelerin yaralarını bir parça da olsa sarabilmek için büyük bir çaba harcadı, harcıyor. Elbette bu yardım seferberliğinde yabancı dostlarımız da bizleri sadece bırakmadı. Öte yandan büyük dayanışmanın mühim adımlarından biri 15 Şubat’ta atıldı. Türkiye’deki bütün radyo ve televizyonlardan ortak gösterilen “Türkiye Tek Yürek” kampanyasına milyonlarca insan katıldı. Çok sayıda şahıs ve kurum, mühim miktarlarda maddi bağış yapacağının sözünü verdi. Kampanyada 9 milyondan fazla SMS gönderildi, 115 milyar 146 milyon 538 bin lira nakdi yardım toplandı.
Ancak geçmişte yaşanan birtakım olaylar, toplanan yardımların yerine ulaşamama ihtimalini akıllara getiriyor. Çünkü daha önce düzenlenen bazı kampanyalarda gereksinim sahiplerine yardım etme sözü veren birtakım şahıs ve kurumların, sözlerini yerine getirmediği biliniyor. Peki, vaatlerin yerine getirilmediği durumlarda ne olur? Kişi veya kurumlar cezalandırılabilir mi? Detaylara beraber bakalım.
Gazeteci Özlem Gürses, geçmiş yıllarda yardım kampanyalarında vaatlerini yerine getirmeyen kişi ve kurumlarla karşılaştığını ifade ediyor

Gürses, geçmiş yıllarda bir tv kanalında Mehmetçik Vakfı için düzenlenen bir yardım organizasyonunda sunuculuk yaptığını ve bu dönemde yardım vaadini yerine getirmeyen kişi ve kurumlarla karşılaştığını hatırlatıyor.
Gürses konuyla alakalı, “Yayın esnasında birçok şahıs ve müessese yetkilisi arayarak farklı meblağlarda bağışta bulunmuş oldu, sadece birkaç gün sonra bu vadedilen bağışların gelmediğini öğrenince program yayınını açarak ödemeyen şahıs ve kurumları tek tek arayarak verdikleri sözleri hatırlatma gereği duydum.” ifadelerini kullanıyor. Peki, vaadini yerine getirmeyenler herhangi bir yaptırımla karşılaşıyor mu, ceza verilmesi olası mü?
Avukat Gökhan Ahi, bağış vaadini yerine getirmeyenler için uygulanabilecek herhangi bir yasal yaptırımın olmadığını belirtiyor

Ahi, mevzu hakkında “İster TV’de kamuya açık bir biçimde bağış vaadi verilsin isterse sözlü olarak duyurulsun, hibe sözünün geçerliliği yazılı şekle bağlanmıştır. Yani, bağışlayan ile bağış alacaklısının aralarında yazılı bir sözleşme yapmaları icap eder. Yazılılık koşulu sağlanmadığı için TV’de verilen bağış sözünün hukuki bir geçerliliği yoktur. Bağış sözünün tutulmaması yada vaat edilenden eksik bağış gönderilmesi, olsa olsa etik bir sorun olarak değerlendirilir.” ifadelerini kullanıyor.
Vaadini yerine getirmek istemeyen kişi veya kurumlardan, amme kuruluşları da alakalı yardım tutarını temin edemiyor

Çünkü ilgili bağış, hiç bir vakit kamu alacağına dönüşmüyor. Örneğin Türkiye Tek Yürek kampanyasındaki bağış alacaklısı AFAD adına İçişleri Bakanlığı. Ancak 6183 sayılı kanuna göre bağış lafı veya bağış sözleşmesi bir kamu alacağı değil. Bu nedenle bakanlık ile bağışçılar içinde yazılı bir kontrat yapılsa dahi bağış alacağı amme alacağına dönüşmüyor, rötar zammı ve öteki yaptırımlar uygulanamıyor.
Yardım, yazılı sözleşmeyle teminat dibine alınsa dahi bağışçı vaadini yerine getirmeyebilir

Avukat Gökhan Ahi bu mevzuya, “Türk Borçlar Kanunu’nun 296’ncı maddesine göre yazılı olarak bağışlama sözü veren, sonradan mali durumunun değişmesi, bağış miktarının ailesine olan yükümlülüklerini aşmış olması, iflasına karar verilmiş olması benzer biçimde belli durumlarda da sözleşmeyle yüklendiği bağış lafından dönebilir.” laflarıyla belginlik getiriyor.
Kısacası, deprem bölgesine yardım vaadinde bulunup da sözünü yerine getirmeyen kişi yada kurumlar için herhangi bir yasal yaptırım uygulanamıyor.
Kaynak: 1
kaynak – sozcu, listelist