cumhurbaşkanı en fazla kaç kez seçilir

cumhurbaşkanı en fazla kaç kez seçilir bilgi90’dan bulabilirsiniz

Türkiye cumhurbaşkanı

Türkiye cumhurbaşkanı

Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti‘nin devlet ve 2017 anayasa değişikliği referandumundan sonra 2018 yılından beri aynı zamanda hükûmet başkanıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanlığını, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini temsil eder. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‘nın uygulanmasını ve devlet kurumlarının uyum içinde çalışmasını temin eder.[2] Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 104. maddesinde düzenlenmiştir.

Cumhurbaşkanı, ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi adına, meclisin manevi varlığının ayrılmaz bir parçası olan başkomutanlığı temsil etmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanlığı görevi, olası bir savaş hâlinde cumhurbaşkanı adına genelkurmay başkanı tarafından yerine getirilir.

28 Ağustos 2014 tarihinde göreve başlayan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin 12. ve şu anki cumhurbaşkanıdır.

Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]

Cumhurbaşkanlığı makamı, 29 Ekim 1923’te cumhuriyetin ilanıyla kuruldu. Aynı gün yapılan oylamada Mustafa Kemal Atatürk oy birliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. Bu tarihten 10 Ağustos 2014 tarihine kadar, Kenan Evren dışındaki tüm cumhurbaşkanları Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçildi.

Eski cumhurbaşkanları içerisinden Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve Celâl Bayar “partili cumhurbaşkanı” olarak görev yapmışlardır. Atatürk ve İnönü hem Cumhuriyet Halk Partisi başkanı hem de cumhurbaşkanı olarak görevi sürdürmüş, Celâl Bayar ise cumhurbaşkanlığı görevi başladığında Demokrat Parti genel başkanlığından istifa etmiş ama cumhurbaşkanlığı sırasında parti üyesi olmayı sürdürmüştür.

1960 darbesi sonrası yapılan 1961 Anayasası ile cumhurbaşkanı olan kişinin, üyesi olduğu parti ile olan ilişiğinin kesilmesine karar verildi ve partisiz cumhurbaşkanlığı dönemi başladı.[3] 1980 darbesinin ardından devlet başkanı ve Millî Güvenlik Konseyi başkanı sıfatlarıyla ülkeyi yönetmekte olan Evren, 1982 Anayasası‘nın birinci geçici maddesi gereği anayasanın halk oylamasıyla kabul edildiği 7 Kasım 1982 tarihinde Cumhurbaşkanlığına getirildi.

2007 anayasa değişikliği referandumuyla cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine karar verildi,[4] bu değişikliğin ardından yapılan 10 Ağustos 2014 tarihli ilk seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan halk tarafından cumhurbaşkanı seçildi.[5] Devletin başı olan cumhurbaşkanı, 2017 anayasa değişikliği referandumundan sonra 2018 yılından beri aynı zamanda hükûmetin de başıdır.

29 Ekim 2014 itibarıyla cumhurbaşkanının resmî konutu Atatürk Orman Çiftliği‘nde bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı‘dır. Daha önce bu amaçla 1923’ten beri Çankaya Köşkü kullanılmaktaydı.

Şartlar[değiştir | kaynağı değiştir]

Cumhurbaşkanı olmak için gerekli şartlar, Anayasanın 101. maddesinde düzenlenmiştir.[6] Bu şartlar şunlardır:

Bir kişi en az yirmi milletvekili ile oluşan siyasi parti grupları, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı tek başına ya da birlikte hesaplandığında yüzde beşi geçen siyasi partiler veya yüz bin seçmen tarafından Cumhurbaşkanlığına aday gösterilebilir.[2]

Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır ve bir kişi en fazla iki kez seçilebilir.[2] Cumhurbaşkanının ikinci döneminde meclisin seçimleri yenilemesine karar vermesi halinde cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.

Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.

Seçim[değiştir | kaynağı değiştir]

Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin esaslar Anayasa’nın 101. maddesinde[7] ve Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nda[8] aşağıda yazıldığı şeklide düzenlenmiştir:

Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday, cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday, cumhurbaşkanı seçilir.

İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır.

Oylamalara tek adayla gidilmesi hâlinde, oylama referandum şeklinde yapılır. Geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların salt çoğunluğunu alamaması hâlinde seçim yenilenir ve kesin sonuçların ilânından sonra gelen kırkbeşinci günü takip eden ilk Pazar günü sadece cumhurbaşkanı seçimi yapılır.

Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimine bir yıl veya daha az süre kalması hâlinde, cumhurbaşkanı seçimi, makamın boşaldığı günden sonra gelen altmışıncı günü takip eden ilk Pazar günü Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimiyle birlikte yapılır.

Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimine bir yıldan fazla süre kalması hâlinde, cumhurbaşkanı seçimi, makamın boşaldığı günden sonra gelen kırkbeş gün içindeki son Pazar günü yapılır. Bu şekilde seçilen cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi seçim tarihine kadar görevine devam eder. Kalan süreyi tamamlayan cumhurbaşkanı açısından bu süre dönemden sayılmaz.

Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve başlayıncaya kadar mevcut cumhurbaşkanının görevi devam eder.

Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmediğine dair karar verilmesi hâlinde, cumhurbaşkanı seçimi bir yıl geriye bırakılır. Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.

Ant içmesi[değiştir | kaynağı değiştir]

Anayasanın 103. maddesine göre cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde ant içer:[2]

Görev ve yetkiler[değiştir | kaynağı değiştir]

Anayasanın 104. maddesine göre, cumhurbaşkanının görev ve yetkileri şunlardır:

Sorumluluk[değiştir | kaynağı değiştir]

Cezai sorumluluk[değiştir | kaynağı değiştir]

Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 105. maddesinde düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanı hakkında, işlediği iddia edilen suç hakkında soruşturma açılıp açılmaması Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından karara bağlanır. Eğer soruşturma açılması gerekiyorsa bu soruşturma, Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesince yürütülür. Cumhurbaşkanı cezai sorumluluğu şartları şunlardır:

– Meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunca soruşturma açılması

– Meclis üye tam sayısının 3/5’inin gizli oyu

Buradan iki ihtimal vardır. İlki soruşturmanın reddi, diğeri soruşturmanın kabulüdür. Kabul söz konusu olduğunda on beş kişilik soruşturma komisyonu kurulur. Komisyon kurulduğunda rapor oylaması yapılır. Bu aşamadan sonra Meclis’teki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verecekleri üyelerden oluşan komisyon, soruşturmayı yürütür ve raporunu Genel Kurulda görüşülmek üzere Meclis Başkanlığına sunar. Üye tam sayısının üçte ikisinin oyuyla Cumhurbaşkanının Yüce Divana gönderilmesine karar verilebilir.

Eğer Yüce Divana sevk edilirse cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi‘nde yargılanmak durumundadır. Yargılama sonucunda mahkumiyet kararı verilirse cumhurbaşkanının bu görevde kalıp kalmayacağı hükmolunan karara göre değişiklik gösterir. Eğer milletvekilliğini engelleyecek bir mahkumiyet kararı verilirse bu görev son bulur. Ancak seçilme engeli oluşturmayacak bir karar verilmişse cumhurbaşkanlığı devam eder.

Cumhurbaşkanının bir suç işlediği iddiasıyla meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun önergesiyle soruşturma açılması istenebilir ve beşte üçünün oyuyla soruşturma açılabilir. Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz. Cumhurbaşkanı soruşturulmaya başladığı andan itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesini gerçekleştiremez.[9]

Cumhurbaşkanının hukuki sorumluluğuna gelirsek bu da iki şekilde mümkündür. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen cumhurbaşkanının görevi sona erer. Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu hüküm uygulanır.[2]

Hukuki sorumluluk[değiştir | kaynağı değiştir]

Cumhurbaşkanının kişisel eylemlerinden dolayı hukuki sorumluluğu tamdır. Özel hukuk alanında cumhurbaşkanı bir borç altına girmişse herkes gibi ifa etmekle yükümlüdür. Aksi halde birtakım yaptırıma ve tazminata hükmedilir.

Cumhurbaşkanının diğer hukuki sorumluluğu göreviyle ilgili işlemlerinden ötürüdür. Ancak bu sorumluluk İdare Hukukunda görülen “İdarenin kusur sorumluluğu”dur. Böyle bir dava da ancak idari yargıda açılır.[10]

Cumhurbaşkanları[değiştir | kaynağı değiştir]

Cumhurbaşkanlığına vekâlet[değiştir | kaynağı değiştir]

Anayasanın 106. maddesi ve Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi göre, cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi nedenlerle geçici olarak görevinden ayrılması durumlarında, görevine dönmesine kadar; ölüm, çekilme ya da başka bir nedenle Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması durumunda da yenisi seçilinceye kadar, en yaşlı cumhurbaşkanı yardımcısı, Cumhurbaşkanlığına vekâlet eder ve yetkilerini kullanır.[11]

2017 anayasa değişikliği öncesinde, Cumhurbaşkanlığına TBMM Başkanı vekâlet etmekteydi.

Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısı[değiştir | kaynağı değiştir]

Görev süreleri Cumhurbaşkanı’nın görev süresiyle sınırlı olan kamu yöneticileri[değiştir | kaynağı değiştir]

Üç Sayılı Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usûllerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 6 Kasım 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. dördüncü maddesi uyarınca, mevcut Cumhurbaşkanının görev süresi sona erdiğinde birçok kamu kurum ve kuruluşlarında görevli yöneticilerin görevi de sona erer. Ancak bu kişiler, yerlerine atama yapılıncaya kadar görevlerine devam ederler. Görev süreleri sona erenler yeniden atanabilir. Bu kişilerin görev süreleri atandıkları tarihte görevde bulunan Cumhurbaşkanının görev süresini geçemez.

Cumhurbaşkanlığı forsu ve arması[değiştir | kaynağı değiştir]

Cumhurbaşkanlığı arması ortasında sekiz uzun, sekiz kısa ışını bulunan sarı bir güneş ve onu çevreleyen on altı sarı yıldızdan oluşur.[14] Cumhurbaşkanlığı forsu ise Türk bayrağının sol üst köşesine Cumhurbaşkanlığı armasının işlenmiş hâlidir.

Fors, cumhurbaşkanının ikametgâhında ve ziyareti süresince bulunduğu yerde bayrak direğine çekilir; gece gündüz çekili kalır. Makam odasında çalışma masasının sol gerisine konur. İçinde bulunduğu arabanın sol önünde, tepesinde ay yıldız bulunan kromajlı direğe çekilir. Cumhurbaşkanlığı forsunun nasıl kullanılmaya başlanıldığına ilişkin resmî bir kayıt yoktur. Ancak 1922 tarihli bir fotoğrafta, Atatürk’ün İzmir‘e giderken kullandığı otomobiline bugünkü forsa benzer bir flamanın takıldığı görülmektedir. Bu flama şu an Anıtkabir‘deki Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi‘nde sergilenmektedir.[15]

Fors ve armadaki güneşin sonsuzluğu ve bu özelliği ile Türkiye Cumhuriyeti’ni, on altı yıldızın ise tarihteki bağımsız on altı büyük Türk devletini simgelediği kabul edilir. İlk kez 1969 yılında, Harita Yüzbaşı Akif Özbek’in Türkiye Cumhurbaşkanlığı Forsu ve Taşıdığı Anlam adlı kitabında ortaya atılan bu görüş ilerleyen yıllarda armanın resmî anlamı olarak benimsenmiştir. Başka bir görüşe göreyse on altı yıldızdan dokuzu Orta Asya Türklerinin sancaklarında kullandığı dokuz tuğu, kalan yedi yıldızsa Anadolu Türklerinin sancaklarında kullandıkları 7 tuğu temsil etmektedir.[15]

Armadaki on altı yıldızın simgelediği kabul edilen Türk devletleri şunlardır:

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

Yazı kaynağı : tr.wikipedia.org

Görev ve Yetkiler

Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri ile nitelikleri, seçimi ve diğer hususlar Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 8, 101, 103, 104, 105 ve 106’ncı maddelerinde belirtilmiştir.

1. Yürütme Yetkisi ve Görevi (Madde 8)

2. Adaylık ve Seçimi (Madde 101)

3. Andiçmesi (Madde 103)

Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer:

“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”

4. Görev ve Yetkileri (Madde 104)

5. Cumhurbaşkanının Cezai Sorumluluğu (Madde 105)

6. Cumhurbaşkanı Yardımcıları, Cumhurbaşkanına Vekâlet ve Bakanlar (Madde 106)

Anayasa’nın tamamını görmek için tıklayın

Yazı kaynağı : www.tccb.gov.tr

YSK: “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Ancak…” – bianet

YSK:

Fotoğraf: Emine ve Tayyip Erdoğan, Beştepe’deki Saray’da/.boxnewsbox.com

AKP Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü kez cumhurbaşkanlığına aday olmasına ilişkin tartışmalar sürerken YSK,  bir yurttaşın CİMER üzerinden Kurula ulaştırdığı soruyu 6271 Sayılı Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nun 3. Maddesi’nin 2. Fıkrası’nı aktararak yanıtladı.

Cumhuriyet’ten Deniz Ogan’ın haberine göre YSK yurttaşa “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Ancak Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi hâlinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.” yazan yasa hükmünü göndermişti.

YSK’nin yanıtı, Devlet Bahçeli’nin 8 Şubat’ta Kızılcahmam’da “partililerle yaptığı kamp”ta bu yöndeki görüşlere meydan okuyan açıklamalarından sonra haber oldu. 

Devlet Bahçeli Kızılcahamam’daki konuşmasında Erdoğan’ın üçüncü adaylığına ilişkin olarak yasanın sınırlarını hatırlatanları “Bazı çevreler Sayın Cumhurbaşkanımızın tekrar aday olamayacağı yönünde husumetle pekişmiş karanlık propagandalarına şimdiden başlamıştır.” diyerek suçlamış ve şöyle devam etmişti:

“Bir defa bu iddianın yasal ve anayasal hiçbir temeli, hiçbir nesnel gerçekliği yoktur. Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Cumhurbaşkanı’dır. Ve tekrar aday olmasının önünde de herhangi bir engel bulunmamaktadır. Şayet bu maksatlı ve mesnetsiz tartışma genişletilip, Sabih Kanadoğlu ve buna benzer kuşkulu isimler ortamı germeye kalkışırlarsa üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmekten kaçınmayız, çekinmeyiz, geri durmayız.”

Bahçeli bununla da yetinmemiş, gerekirse “Cumhurbaşkanının en az üç dönem seçilebilmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemenin yapılmasına var gücümüzle çalışır, bunu da başarırız.” diye meydan okumuştu. 

Ancak Cumhurbaşkanlığı Seçim Yasası metninde bir kimsenin “en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” olması dışında, ikinci defanın hangi sistemde olup olmayacağına ilişkin Bahçeli’yi doğrulayan bir hüküm yok.

Şentop: “Tartışmayı hukukçular yapsın” 

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop da Erdoğan’ın adaylığına ilişkin tartışmalar üzerine “Cumhurbaşkanı’nın üçüncü kez değil, ikinci kez adaylığı söz konusu” diyerek Bahçeli’yi desteklemiş ama “Bu konu hukuki bir konu, hukuki bir tartışma yapmak lazım” diyerek kendisini bir tartışmaya kapı aralamak zorunda hissetmişti.” 

Ancak Şentop’a göre bu konuyu gündeme getiren “milletvekilleri, boylarını aşan sularda yüzüyorlar. Bu, hukukçuların yapacağı bir tartışma.” 

Şentop bu açıklamadan sonra, TBMM Genel Kurulu’nun büyük harflerle “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” yazan mermer kaplı duvarının önündeki küsüde, kendisini oylarıyla yetkilendiren milletvekilleri adına TBMM Başkanlığını görevini yürütmeye devam etti. 

YSK’ye göre bir tartışmaya gerek yok 

YSK’nin görüş beyan etmesine yol açan soru bir yurttaş tarafından T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi, CİMER’e sorulmuştu. 

Soru kapsamlıydı. Yurttaş “Anayasa ilgili maddeleri gereğince, aşağıdaki konu ve sorular ile ilgili vatandaşlık görevi kapsamında gerekli cevapların” tarafına verilmesini istiyordu. 

Son iki soruyu görmezlikten gelse de, YSK’nin, Erdoğan’ın “nasıl aday olabileceği” konusuna yasa metni dışında herhangi bir gerekçe aramamış ya da soruyu yanıtlamaktan kaçınmamış olması, pratikte bugüne kadar “iki defa cumhurbaşkanı” seçilmiş” olan Erdoğan’ın “bir defa daha” aday olabilmek için Meclisi dağıtarak “erken seçim”e gitmesi dışında bir yol olmadığı yorumlarına ağırlık kazandırıyor. 

Kılıçdaroğlu: “Erdoğan aday olmak istiyorsa erken seçime gitmek zorunda”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Halk TV’den Fikret Bila’ya verdiği söyleşide Erdoğan “üçüncü kez aday olamaz”, sözüne açıklık getirirken “Benim kastım Meclis’in erken seçim kararı alması halinde Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığına bir engel olmadığıdır. Yoksa zamanında seçim yapılırsa aday olmasına Anayasa engeldir.” demiş. ve eklemişti:  “Bunu bildiği için Devlet Bahçeli de ‘Erdoğan’ın adaylığı için yasal düzenleme yapılması gerekiyorsa elimizden gelen gayreti gösteririz’ dedi.

“Biz erken seçim istiyoruz. Hem de hemen. Erken seçim olsun ve Erdoğan karşıma çıksın, onu sandıkta göndereyim. Siyasi olarak çağrım budur.”

(AEK)

Yazı kaynağı : m.bianet.org

Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

kim kimdir ne zaman nasıl nelerdir nedir ne işe yarar tüm bilgiler
dünyadan ilginç ve değişik haberler en garip haberler burada
enteresan haberler

Yorum yapın