Piyasalarda gelecek hafta: Gözler Jackson Hole’de

Piyasalarda gelecek hafta: Gözler Jackson Hole’de



Küresel hisse piyasaları, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) eylül toplantısında atacağı adımlara ait idame eden belirsizliklerle negatif bir seyir izlerken, önümüzdeki hafta gözler Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu’nda Fed Başkanı Jerome Powell’ın para politikasına ilişkin mesajları ile birlikte yoğun veri gündemine çevrildi.

Amerika’de enflasyon ve resesyon ikilemi sürerken, piyasalardaki fiyatlamalar da zorlaşıyor.

Fed’in hafta arasında açıklanan temmuz ayı toplantı tutanaklarında ekonomik görünümdeki hızlı değişiklik ve Fed üyelerinin karar almalarını zorlaştıran ekonomik çerçeveye vurgu yapıldı.

Tutanaklar, ülkede enflasyonun mühim seviyede düşene kadar faiz artırımlarının devam edeceğini ve faiz artışlarının hızının gelen verilere bağlı olacağını ortaya koyarken, Fed yetkililerinin enflasyon baskılarının azaldığına dair bugüne kadar oldukça azca kanıt olduğu mevzusunda aynı fikir olduğuna işaret edildi.

Buna rağmen, tutanaklarda gecikmeli tesiri olan para politikasıyla sürekli değişen ekonomik çerçevede gereğinden fazla sıkılaşmaya gidilmiş olabileceğine yönelik risklerin bulunduğuna yönelik ikilemlerin de yer alması, piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırdı.

Fed yetkilileri hafta boyunca yaptıkları açıklamalarda karışık sinyaller vermeyi sürdürürken, St. Louis Fed Başkanı James Bullard, enflasyonda yukarı yönlü risklerin devam ettiğini belirterek, 75 baz puanlık ürem artışını desteklediğini ifade etti.

Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari de ekonominin hala kuvvetli bulunduğunu ve enflasyonu aşağı çekmek için acil halde ürem artırmaya devam etmeleri gerektiğini söyledi.

Kansas City Fed Başkanı Esther George ise gelecekteki ürem artışlarının ne büyüklükte olacağının hala tartışılan bir konu bulunduğunu dile getirdi.

San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de açıklamalarında, enflasyona karşı zafer duyuru etmek için hemen hemen çok erken olduğunu yineledi. Faiz oranında sene sonuna kadar yüzde 3’ün birazcık üstüne çıkılması gerektiğini savunan Daly, eylül ayı için 50 veya 75 baz puanlık ürem artışının makul bulunduğunu kaydetti.

Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin ise eylüldeki toplantıda alınacak faiz artışı kararının büyüklüğünü belirlemek için hala yeterince zaman bulunduğunu söylemiş oldu.

Söz mevzusu gelişmelerle para piyasalarındaki fiyatlamalarda kararsızlık öne çıkmaya devam ederken, Fed’in eylülde yüzde 55 ihtimalle 50 baz puan, yüzde 45 ihtimalle 75 baz puan ürem artıracağı tahmin ediliyor.

Amerika tahvil piyasalarında da bu hafta satış ağırlıklı bir seyir izlenirken, birtakım varlıklarda terse dönen getiri eğrisi resesyon korkularını beslemeyi sürdürüyor.

Amerika’nin 10 yıllık tahvil faizi bu hafta yaklaşık 13 baz puan yükselirken, 2 yıllık tahvil faizi arasında bir ara 41 baz puana kadar çıkan fark ortalama 25 baz puana geriledi. Amerika’nin 10 senelik tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosu arasındaki ayrım ise 30 baz puanda bulunuyor.

Brent petrolün varil fiyatı, haftayı yüzde 1,7 azalışla 95,5 dolardan tamamlarken dört haftalık yükseliş eğilimini sonlandıran altının ons fiyatı ise yüzde 3 düşüşle 1.747 dolara indi.

– ABD’de makroekonomik veriler karışık işaretler vermeye devam ediyor

ABD’de hisse piyasaları bu hafta negatif bir seyir izlerken, makroekonomik veriler karışık sinyaller vermeyi sürdürdü.

Fed yetkililerin lafla yönlendirmelerinden de eylül ayındaki para politikası adımlarına ait net bir mesaj alınamaması, gözleri Fed Başkanı Powell’ın cuma günü Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu’nda yapacağı açıklamalarına çevirdi.

Powell’ın açıklamalarında enflasyon ve resesyon ikileminde kalan piyasalara Fed’in muhtemel para politikası adımlarına ait ipuçları beklenirken, söz mevzusu açıklamaların piyasalarda oynaklığı artırabileceği tahmin ediliyor.

Ülkede açıklanan makroekonomik verilere gore, ikinci el mesken satışları, temmuzda düşüşünü altıncı aya taşıyarak aylık bazda yüzde 5,9 azalışla Mayıs 2020’den bu yana en düşük seviyeye geriledi.

İlk defa işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 13 Ağustos ile biten haftada önceki haftaya kıyasla 2 bin şahıs azalarak 250 bine indi. Piyasa beklentilerinin aksine düşüş kaydeden işsizlik maaşı başvuruları, iş gücü talebinin sağlam kalmaya devam ettiğine işaret etti.

ABD’de perakende satışlar, temmuzda artış beklentilerinin aksine değişim göstermezken, ülkenin büyük alışveriş mağazalarından Target’ın ikinci çeyrekteki karı, tüketicilerin yüksek enflasyon nedeniyle isteğe bağlı harcamalardan kaçınmasıyla yaklaşık yüzde 90 düşüş gösterdi.

Amerika’de endüstri üretimi, temmuzda aylık yüzde 0,6 ile beklentilerin üstünde arttı. Aynı dönemde imalat sanayisi üretimi de aylık yüzde 0,7’lik artışla tahminleri aştı.

Ülkede konut başlangıçları ise temmuzda yüzde 9,6 azalışla 1 milyon 446 bine gerileyerek, Şubat 2021’den bu yana en düşük seviyeye indi. İnşaat izinleri de temmuzda aylık bazda yüzde 1,3 azalarak 1 milyon 674 bine geriledi.

Yüksek mortgage (mesken kredisi) oranları ve malzeme tutarları nedeniyle konut inşaatında yaşanan sert düşüş, mesken piyasasının senenin üçüncü çeyreğinde daha da daralabileceğine yönelik endişeleri destekliyor.

Söz mevzusu gelişmelerle S&P 500 endeksi haftalık bazda yüzde 1,21, Nasdaq endeksi yüzde 2,62 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,16 değer yitirdi.

22 Ağustos ile süregelen haftanın veri takviminde, pazartesi Chicago milli aktivite endeksi, imalat endüstri ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ile Richmond Fed sanayi endeksi, çarşamba dayanıklı mal siparişleri ve bekleyen mesken satışları, perşembe ikinci çeyrek Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) ve cuma toptan stoklar, şahsi gelirler, şahsi masraflar ve Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi verileri takip edilecek.

– Avrupa’yı yoğun veri gündemi bekliyor

Avrupa borsaları, bu hafta İngiltere hariç satış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta salı günü bölge genelinde açıklanacak imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI ile perşembe Almanya’da 2. çeyrek GSYH verileri başta olmak üzere makroekonomik verilerde bölge ekonomilerinin gidişatına ilişkin ipuçları aranacak.

Bölgede, resesyon riskleri güçlenmeye devam ederken, Almanya’nın organik gaz tedariki problemine bir de kuraklığın nehirlerdeki su seviyelerini düşürmesi eklendi.

Buna gore, nehirlerin iç ve dış ticarette mühim payı olduğu ülkede su seviyelerinin çok azalmasının arkasından bazı gemilerin gezi edememesinin ülkede tedarik zincirini negatif etkileyebileceğinden endişe ediliyor.

Avro Bölgesi yılın ikinci çeyreğinde çeyreklik yüzde 0,6 ve senelik yüzde 3,9 büyüse de beklentilerin altında kalırken, İngiltere’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) senelik yüzde 10,1 artışla son 40 yılın en hızlı yükselişine işaret etti.

Avro Bölgesi’nde senelik enflasyon enerji fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle temmuzda yüzde 8,9’a çıkarak rekor seviyeyi görürken, inşaat üretimi, haziran ayında bir önceki aya nazaran yüzde 1,3 azaldı.

Avro/dolar paritesi bu hafta Amerika’den gelen karışık sinyallerin Fed’i ultra şahin duruşunu korumaya zorlayabileceği ve Avro Bölgesi’nin resesyona girebileceği endişeleriyle yüzde 2,1 değer kaybeden avro/dolar paritesi haftayı 1,0043’ten tamamlamış oldu.

Bu hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,66 kıymet kazanırken, Almanya’da DAX endeksi yüzde 1,82, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,89 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 1,89 değer geriledi.

Gelecek hafta salı Avro Bölgesi’nde tüketici güven endeksi, perşembe Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantı tutanakları takip edilecek.

– Asya’da pay piyasaları Japonya hariç geriledi

Asya tarafında da hisse piyasaları bu hafta Japonya borsası hariç satış ağırlıklı bir seyir izlerken, bölgede resesyon endişesi güçleniyor.

Çin’de ekonominin yavaşladığına dair işaretler, konut piyasasında başlamış olan kriz, Amerika ile Tayvan konusundaki itilaf ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kaynaklı kapanmalar ülkede belirsizlikleri artırmaya devam ediyor.

Bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre, Çin’de yıllık bazda perakende satışlar yüzde 2,7 ve sanayi üretimi yüzde 3,8 artsa da beklentilerin altında kaldı.

Söz konusu durum bölgede risk algısını güçlendirse de, Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) resesyon riskine karşın 1 senelik borçlanma faizini yüzde 2,85’ten yüzde 2,75’e indirmesi risk algısını sınırlı da olsa törpüledi.

Japonya’da açıklanan verilere nazaran ise ülke ekonomisi ikinci çeyrekte senelik bazda yüzde 2,2, çeyreklik bazda yüzde 0,5 büyüyerek piyasa öngörülerinin altında kalırken, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) temmuzda yıllık bazda yüzde 2,6 artarak beklentileri geride bıraktı.

Yeni Zelanda Merkez Bankası siyaset faizini 50 baz puan yükselterek yüzde 3’e çıkarırken, gelecek toplantılarda benzer politikaları sürdüreceği sinyalini verdi.

Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,34 değer kazanırken, Çin’de Şangay bileşik endeksi yüzde 0,57, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,38 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2 değer yitirdi.

22 Ağustos ile başlamış olan haftanın veri takviminde ancak cuma günü Japonya’da açıklanacak Tokyo TÜFE verileri bulunuyor.

– Yurt içinde gözler TCMB siyaset faizini yüzde 13’e çekti

Yurt arasında bu hafta Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi üstün dereceli üzerine rekor kırarken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini 100 baz puan düşürerek yüzde 13’e indirdi.

Bankadan meydana getirilen duyuruda, fiyat istikrarının sürdürülebilir bir biçimde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir siyaset çerçevesi revizyon periyodunun devam etmiş olduğu belirtilerek, “Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite siyaset adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.” ifadeleri kullanıldı.

Cuma günü TCMB’nin ticari kredi faizlerini TCMB’nin faizlerine yaklaştırmak için uygulamaya almış olduğu makro ihtiyati tedbirler Resmi Gazete’de yayımlandı.

Bu hafta Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi yüzde 5,44 artışla 3.020,20 puana yükselerek haftalık kapanış rekoru kırarken, görmüş olduğu en yüksek seviyeyi de 3.051,83’e çıkardı. Dolar/TL haftalık bazda yüzde 0,90 kıymet kazanarak 18,0971’e yükseldi.

Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 3.050 ve 3.100 seviyelerinin direnç, 3.000 ve 2.980 puanın yardımcı olarak takip edileceğini kaydetti.

Gelecek hafta yurt içinde salı tüketici güven endeksi bütçe dengesi ve perşembe gerçek kesim itimat endeksi, kapasite kullanımı ile TCMB’nin toplantı özeti takip edilecek.

kaynak: ekonomist.com.tr

Similar Posts

Bir cevap yazın