Piyasaları gelecek haftanın gündemi: Yurt içinde gözler TCMB’nin ürem sonucunda, beklenti ne?

Piyasaları gelecek haftanın gündemi: Yurt içinde gözler TCMB’nin ürem sonucunda, beklenti ne?



Küresel hisse piyasaları, ABD’de açıklanan enflasyon verilerinin beklentilerin altında artış göstermesiyle alış ağırlıklı bir seyir izlerken, önümüzdeki hafta gözler yurt haricinde yoğun veri gündemine, yurt içinde ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararına çevrildi. Ekonomistler, TCMB’nin politika faizini yüzde 14’te durağan bırakmasını bekliyor.

Hafta içinde, ABD’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) temmuzda yıllık yüzde 8,5 artarken, aylık bazda değişiklik göstermedi.

TÜFE’nin piyasa beklentilerinin altında kalması mevcudiyet fiyatları üzerindeki baskıyı azaltırken, New York borsasında Dow Jones ve S&P 500 endeksi son üç ayın zirvesine çıktı.

Veri sonrası para piyasalarındaki fiyatlamalarda eylül toplantısında Fed’in yüzde 71 ihtimalle 50 baz puan ürem artıracağı fiyatlanmaya başlansa da, Fed üyelerinin açıklamaları 50 baz puanlık artış ihtimalinin yüzde 58’e inmesine sebep oldu. Veri öncesinde yüzde 70 seviyelerine kadar çıkan 75 baz puan faiz artışı ihtimali ise yüzde 42’ye geriledi.

Chicago Fed Başkanı Charles Evans, enflasyona ilişkin son verilerin Fed’in sıkılaşma politikasına başlamasından bu yana fiyat baskılarına ilişik ilk olumlu okuma bulunduğunu kaydetti.

Enflasyonun hala kabul edilemez derecede yüksek olduğunu vurgulayan Evans, Fed’in şu anda yüzde 2,25-2,5 aralığında olan siyaset faizini bu sene yüzde 3,25-3,5 aralığına ve gelecek yılın sonuna kadar yüzde 3,75-4 aralığına yükseltmesini beklediğini bildirdi. Evans, enflasyonun gelecek yıl yüzde 2,5’e yaklaşmasını beklediğini belirterek, ekonominin ise kısa sürede önemli seviyede yavaşlamasını beklemediğini ifade etti.

Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari de resesyona niçin olsa bile ürem oranlarının daha çok yükseltilmesi icap ettiğini belirtti.

Fed’in enflasyon mevzusunda “zafer ilan etmekten çok oldukca uzakta” bulunduğunu anlatım eden Kashkari, faiz oranlarının bu kadar süratli artırılmasının ekonomiyi resesyona sürükleyebileceğini, yakın gelecekte bir resesyonun yaşanabileceğini kaydetti. Kashkari, faiz indirimlerinin gelecek senenin başlarında başlayacağına ait piyasa beklentilerinin ise realist olmadığını savundu.

San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, dün yaptığı açıklamalarda eylül toplantısı için ana senaryoda 50 baz puan ürem artışını müsait bulduğunu sadece gerekmesi halinde 75 baz puanlık faiz artışını da destekleyeceğini bildirdi. Daly, enflasyonla mücadelede zafer duyuru etmek için henüz erken olduğunu da hatırlattı.

Tahvil piyasalarında birtakım varlıklarda terse dönen getiri eğrisinin belirginleşmeye devam etmesi ise resesyon korkularını beslemeyi sürdürüyor.

Amerika’nin 10 senelik tahvil faizi ile 2 yıllık tahvil faizi arasındaki fark 22 yıldan bu yana ilk kez 41 baz puana çıkarken, 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık gömü bonosu arasındaki ayrım ise 33 baz puanda bulunuyor.

Söz konusu iki mevcudiyet arasındaki getiri farkı resesyon indikatörü olarak Fed tarafından oldukça yakından takip ediliyor. New York Fed tarafından 1996’da meydana getirilen bir çalışmada, 3 aylık hazine bonosunun faizinin 10 senelik tahvil faizi üzerine çıkması halinde 6 ila 18 ay içinde ekonominin resesyona girmesinin beklendiği duyurulmuştu.

Brent petrolün varil fiyatı, haftayı yüzde 3,7 artışla 97,3 dolardan, yükseliş eğilimini üst üste dördüncü haftaya taşıyan altının ons fiyatı ise yüzde 1,50 primle 1.802 dolardan tamamlamış oldu.

ABD’de enflasyon ve resesyona ait işaretler takip edilmeye devam ediyor

ABD’de pay piyasaları bu hafta olumlu bir seyir izlerken, önümüzdeki hafta gözler yoğun makroekonomik veri takviminde verilerdeki enflasyon ve resesyona ilişik işaretlere çevrildi.

Fed yetkililerin önümüzdeki hafta yapacakları lafla yönlendirmelerin de piyasaların yönü üstünde müessir olması beklenirken, ayrıca Fed’in toplantı tutanakları da yatırımcıların odağında olacak.

Bu hafta ülkede açıklanan makroekonomik verilere nazaran, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) aylık bazda yüzde 0,5 gerilerken, senelik bazda yüzde 9,8 artarak beklentilerin altında gerçekleşti.

Söz mevzusu gelişmelerle S&P 500 endeksi haftalık bazda yüzde 3,26, Nasdaq endeksi yüzde 3,08 ve Dow Jones endeksi yüzde 2,92 kıymet kazandı.

15 Ağustos ile süregelen haftanın veri takviminde, pazartesi New York Fed sanayi endeksi, salı inşaat izinleri, konut başlangıçları, sanayi üretimi ve kapasite kullanımı, çarşamba perakende satışlar ve Fed tutanakları, perşembe Philadelphia Fed imalat endeksi, ikinci el mesken satışları ve öncü göstergeler verileri takip edilecek.

Avrupa’yı yoğun veri gündemi bekliyor

Avrupa borsaları, bu hafta alış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta Avro Bölgesi’nde çarşamba günü açıklanacak 2. çeyrek Gayrisafi Yurt içi Harcama (GSYH) başta olmak suretiyle yoğun veri gündemi yatırımcıların odağına yerleşti.

Avro/dolar paritesi bu hafta ABD’de enflasyondaki artışın beklentilerin altında kalmasıyla 1,0369’a kadar yükselse de hasılatlarını kısmen geri vererek haftayı yüzde 0,8 artışla 1,0266’dan bitirdi.

Bölgede enerji arz krizi ise başlıca risk unsuru olmayı sürdürüyor.

Bölgede açıklanan makroekonomik verilere gore, Almanya’da temmuzda TÜFE aylık yüzde 0,9 ve yıllık yüzde 7,5 artarak beklentilere paralel gerçekleşti.

İngiltere’de GSYH ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe bakılırsa yüzde 0,1 azalırken, aynı kuşakta senelik bazda ise yüzde 2,9 arttı.

Bu hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,82, Almanya’da DAX endeksi yüzde 1,63, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,26 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 1,7 değer kazanmıştır.

Gelecek hafta salı İngiltere’de işsizlik ve Almanya’da ZEW beklenti anketi, çarşamba İngiltere’de TÜFE, perşembe Avro Bölgesi’nde TÜFE ve cuma Almanya’da ÜFE verileri takip edilecek.

Asya’da hisse piyasaları Hong Kong hariç yükseldi

Asya tarafında da hisse piyasaları bu hafta Hong Kong borsası hariç alış ağırlıklı bir seyir izlerken, önümüzdeki hafta gözler başta pazartesi açıklanacak Japonya’da büyüme ve Çin’de sanayi üretimi ile ABD ile Çin içinde Tayvan üstünden artan jeopolitik gerilime ait haber akışına çevrildi.

Bu hafta açıklanan makroekonomik verilere gore, Çin’de temmuz ayında senelik enflasyon yüzde 2,7 ile beklentilerin altında kalsa da son 2 senenin en yüksek seviyesine çıktı, ÜFE ise yüzde 4,2 artış kaydetti. Japonya’da ise ÜFE, temmuzda yüzde 8,6 artarak tahminleri aştı.

Çin’de açıklanan TÜFE artışının son iki yılın en yüksek seviyesine işaret etmesinin arkasından PBoC’den meydana getirilen duyuruda, enflasyonun bankanın yüzde 3 hedefine çok yakın olduğu belirtilerek, büyük parasal genişlemelerin artık olasılık dışı görünmüş olduğu anlatım edildi.

Çin’de mühim bir üretim merkezinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle karantinaya alınması ise Çin borsasında hafta kapanışında risk iştahını düşürdü.

Söz mevzusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,32, Çin’de Şangay sentetik endeksi yüzde 1,55 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,49 değer kazanırken, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,13 değer kaybetti.

15 Ağustos ile başlamış olan haftanın veri takviminde ayrıca cuma günü Japonya’da TÜFE verileri takip edilecek.

Yurt arasında gözler TCMB’nin ürem sonucunda

Yurt arasında bu hafta Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi rekor üstüne rekor kırarken, gelecek hafta gözler TCMB’nin perşembe günkü faiz sonucuna çevrildi.

AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistler, TCMB’nin siyaset faizini yüzde 14’te sabit bırakmasını bekliyor.

Bu hafta Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi yüzde 4,14 artışla 2.864,25 puana yükselerek haftalık kapanış rekoru kırarken, görmüş olduğu en yüksek seviyeyi de 2.896,67’ye çıkardı. Dolar/TL haftalık bazda yüzde 0,17 kıymet kazanarak 17,9403’e terfi etti.

Bu hafta yurt arasında açıklanan makroekonomik verilere gore, cari işlemler hesabı haziranda 3 milyar 458 milyon dolar açık verirken, 12 aylık cari aleni 32 milyar 667 milyon dolar oldu.

Haziranda takvim etkisinden arındırılmış endüstri üretim endeksi, geçen yılın aynı ayına gore yüzde 8,5 yükselirken, arındırılmamış sanayi üretim endeksinde de senelik bazda yüzde 8,4 artış oldu.

Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 2.900 puanın direnme, 2.850 ve 2.830 puanın yardımcı olarak takip edileceğini kaydetti.

Gelecek hafta yurt arasında pazartesi bütçe dengesi, salı mesken satışları ve konut fiyat endeksi verileri hafta süresince açıklanacak firma bilançoları verileri takip edilecek.

kaynak: ekonomist.com.tr

Similar Posts

Bir cevap yazın