İş arama izni patronun keyfine bırakılmayacak

İş arama izni patronun keyfine bırakılmayacak



İş Mahkemesi’ne başvuran bir işçi, kıdemi 5 yıldan fazla olan işçinin ihbar önelinin 22 hafta olduğu ve suç duyurusu öneli içinde işverenin her gün günde 4 saat iş arama izni vermek mecburiyetinde olduğunun düzenlendiğini bildirdi.

İş arama izni kullandırılmadan çalıştırıldığını belirten davacı işçi, iş arama izinlerine ait ücretin yüzde 100 zamlı olarak ödenmesi gerektiğini ileri sürerek iş arama izni alacağının faiziyle davalıdan tahsilini talep etti. Davalı firma, iddiaları reddetti. Mahkeme, işçiyi haklı buldu. Yargıtay 22. Hukuk Dariesi sonucu bozdu. Yeniden yapılan yargılamada İş Mahkemesi, ilk sonucunda direndi. Bu defa dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na taşındı.

Kurul, adeta manifesto niteliğinde bir karara imza attı. İşveren tarafından iş arama izninin kullandırılmaması veya noksan kullandırılması hâlinde işçinin iş sözleşmesini derhal fesih hakkı bulunmuş olduğu hatırlatıldı. Yeni iş arama izni suç duyurusu öneli içindeki çalışılan günler için söz mevzusu olduğu vurgulandı. Kararda şöyleki denildi:

“Dolayısıyla hafta tatili, ulusal bayram genel tatil günleri şeklinde çalışılmayan günler için işverenin yeni iş arama izni vermesi veya bu sürelerde dahil olacak biçimde iş arama izni alacağı hesaplaması söz mevzusu olmaz. Dolayısıyla bu borç bizzat Kanundan kaynaklanmakta olup işçinin işverenden iş arama izin isteğinde bulunması gerekmediği gibi izin istenmesi hâlinde de işverenin kabul edip etmeme yetkisi bulunmamaktadır. Maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında düzenlendiği şeklinde işçinin talebi sadece iznin kullanılma şekli ve zamanı yönünden dikkate alınması ihtiyaç duyulan bir şarttır. Davacının iş arama iznini kullanmadığı ihbar boyunca davalı işyerinde tam gün mesai ile çalmış olduğu ise sabittir. Gerçekten de İş Kanunundaki amir hükme nazaran iş arama izninden yararlanma işçinin isteği koşuluna bağlı tutulmamıştır. Talep bulunmasa da işçiye iş arama izni verilmesi zorunlu olup işveren bu mevzuda bir taktir hakkına haiz değildir. Somut olayda olduğu gibi davalı işveren tarafından iş arama izninin kullanılması için yapılan bildirimler de işvereni bu yükümlülükten kurtarmaz. İşverenin izin verildiğini belirttiği gün ve saatlerde çalışılmak istenmesi niteliğinde işçiye iş verilmemesi icap eder. Ayrıca davacı işçi bildirimlere yapmış olduğu itirazında feshin yasaya ve işyeri uygulamasına aykırı olduğunu belirtmiş olup iş arama iznini kullanmayı kabul etmediği yönünde bir beyan yada bir itiraz ileri sürmemiştir. Bu sebeple iznin kullandırılması gerekirken çalıştırılan davacıya izin kullanmaksızın alacağı tutara ilaveten çalıştırıldığı sürenin tutarı de yüzde yüz zamlı ödenmelidir. Bu sebeple emredici düzenleme gereği iznin kullandırılmasının zorunlu bulunduğunun kabulü ile alacağın hüküm dibine katılımı gerektiğini karara bağlayan direnme kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.”

kaynak: linehaber.com.tr

Similar Posts

Bir cevap yazın