Bartın’daki maden faciasında ifadeler ortaya çıktı
Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait Amasra Maden Ocağı’nda 14 Ekim günü olup biten ve 42 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasında tutuklanan ve serbest bırakılan şüphelilerin polis ve savcılıkça alınan ifadeleri dikkat çekti.
Bunun yanı sıra olayın yaşandığı TTK Amasra Müessese Müdürlüğünden alınan belge ve ifadeler neticesinde personel eksikliği, personellerin bilgi vererek yada vermeyerek işe gelmediği, kendi aralarında değişiklik icra ettikleri, düzenlenen tertip listesi dışına çıkarak değişik vardiyalarda çalıştıkları görüldüğü, olup biten patlamada vazife listesinde olmayıp vefat eden 6 işçinin olduğu, görev sıralamasında bulunup da resmi olarak izinli olmayıp göreve gelmeyen 13 bireyin olduğu da tespit edilmiş.
Patlamanın yaşandığı gün maden ocağında merkezi gaz seyretme merkezi operatörü Mehmet Özdemir hem polis, aynı zamanda savcılık ifadesinde, “Acil durumda tüm işçileri uyaran bir sistem bulunmamaktadır. Telsiz ve telefonlarla iletişim kurulmamaktadır. Diyafon bulunmaktadır sadece diyafon bize, gaz seyretme merkezine bağlı değildir. Biz bunu üstlerimize söyledik ancak bu hususta bir iyileştirme yapılmadı. Telsiz kayıtlarının tutulmasını istedik ancak bu da yapılmadı” söylediği ortaya çıktı.
“Yüzde 1 seviyesinde yapılamamasına rağmen lağım atma işlemi olmuştur”
Özdemir, İş Sağlığı ve Güvenliği yönergesine nazaran metan seviyesi yüzde 1 değerine eriştiği zaman lağım atma işlemi yapılmaması gerektiğini anlatarak, “ Fakat yüzde 1 seviyesinde olduğu zamanlarda da lağım atma işlemi olmuştur. Patlamanın olduğu gün gaz izlemede tek başına görevliydim, bunun sebebiyeti ise personel yetersizliğindedir. Gündüz vardiyasında one-seven (köpüklü yıkama) işlemi yapıldığı -300 kotunda sağ kalın damar havalandırma pervanesi arızası olduğunu, emniyet servisinin kapattığını ve benim vardiyamda yapılacağı bilgisi verdiler. Fakat patlamanın olduğu saate kadar pervanenin arızası giderilmedi. Hatırladığım kadarıyla 17.45 sıralarında patlamanın olduğu yer olarak kabul edilen – 300 sağ kalın damarda barutçu Öner Yıldız lağım atacağına dair telsizle bilgi verdi. Bu esnada metan gazı seviyesi 0,60 seviyelerindeydi. Daha sonra karbon monoksit seviyesi 33 PPM seviyesine, metan gazı önce 0,80 ondan sonra 1 seviyesine çıktı. Bu seviyelerin lağımdan dolayı olduğunu düşünerek bir müddet bekledim. Metan gazı bir dakika aralıklarla 1,15 -1,20 en son 1,45 seviyesine geldiğinde dahili hattan vardiya mühendisi Recep Orhan’ı aradım ancak ulaşamadım. Bunun üzerine güvenlik servisinde görevli personele telsizle metan gazı seviyesinin 1.45 seviyesinde bulunduğunu bildirdim. Emniyet servisi çalışanı da ‘Tamam ilgileneceğiz” benzer biçimde anons geçti. Daha sonrasında metan gazı 1,50 seviyesine vardığında telefonla ocak elektrik servisini dahili numaradan aradım fakat ulaşamadım. Telsizden ocak elektriğe metan gazı seviyesinin 1.50 kıymetini geçtiğini, dönem kesicilerin düşerek elektriğin kesilmiş olabileceğini anons ettim. Bana telsizle ‘tamam’, ‘arızanın olduğu yere geçiyorum’ dedi. Metan gazının değerlerinin artmış olduğu -300 kotunda çalışanlara direk bilgi vermedim. Çünkü telsiz ve dahili telefon birtakım noktalarda çekmediği için ulaşmakta zorluk yaşıyoruz. Bundan ötürü güvenlik nezaretçisine malumat veriyoruz. Metan gazı 1.50 seviyesini geçtiği emniyet servisi personeli dışında kimseye malumat vermedim. Acil durumda bütün işçileri uyaran bir sistem bulunmamaktadır. Telsiz ve telefonlarla iletişim kurulmaktadır. Diyafon bulunmaktadır ancak diyafon bizlere, gaz izleme merkezine bağlı değildir. Biz bunu üstlerimize söyledik sadece bu hususta bir iyileştirme yapılmadı. Telsiz kayıtlarının tutulmasını istedik sadece bu da yapılmadı” dedi.
“Metan 1,69 çıkınca lüzumlu bölgelere bilgi veremeden patlama oldu”
Metan gazı seviyesinin 1,55 seviyesine vardığında tekrardan güvenlik servisi çalışanına telsizle malumat verdiğini özetleyen Mehmet Özdemir ifadesinde şu bilgilere yer verdi:
“ Metan gazı seviyesi 1.69 seviyesine geldi. Yaklaşık olarak 40 saniye kadar 1.69 seviyesinde sabitlendi. Sonra gerekli bölgelere bilgi veremeden patlama vakası meydana geldi. Ben bunu kendi ekranlarımda bulunan değerler arızaya geçtiğinden anladım. Aynı esnada saat 18.09 sıralarında güvenlik servisi mensubu telsiz ile ‘merkezi izleme yoğun duman geliyor. Ne oluyor” gibi bildirdi. Bende – 300 ve 350 kotlarında bulunan tüm sensörlerimin arızaya geçtiğini ve her hangi bir kıymet alamadığımı söyledim. Normalde İş Sağlığı, Güvenliği ve öğrenim yönergesine göre iki şahıs çalışmamız gerekiyor. Çalıştığım 10 yıl boyunca yaz ayları tek çalışırım. Kış aylarında iki kişi olduğumuz zamanlar olur. Ben tek çalıştığım zamanlarda ihtiyaçlarımı gidermek için gaz izleme merkezinden ayrıldığım kısa süreli zamanlarda merkez boş kalır. O müddette olabilecek sıkıntıları takip edecek kimse olmaz.”
“ – 320 kotunda sensör yok”
Savcılık ifadesinde de Metan oranının 2’nin üstüne çıktığını çok gördüğünü anlatan Özdemir, şunları söylemiş oldu:
“ Özellikle mevsim değişimlerinde ilkbahar ve güz aylarında bu şekilde oluyordu. Ben en yüksek oldukca ender olarak 5’i gördüm. Ben metanın yüksekliğini -300 kot 1. Rekup sağ kalın damar üst taban yolu olarak tespit ettim. Bana – 320 kotundan herhangi bir veri gelmedi, aslına bakarsan burada sensör yok sadece yeraltında -320’de sensör bulunuyorsa da bizin sistemimizde kayıtlı değil.”
“Çalışma bakanlığı müfettişleri hiç bir eksiklik bulunmadığını tespit etmişlerdir”
Yaşanan patlama sonrası Amasra Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklanan Amasra TTK İş Sağlığı Güvenliği Eğitimi Baş Mühendisi ve Şube Müdür vekili Volkan Soylu ise, ifadesinde; Havalandırma ölçümlerimiz günlük ve 10 günlük periyotlarda tertipli olarak yapılmaktadır. Yaptığımız ölçümleri TTK Genel Müdürlüğü iş sağlığını güvenliği ve öğrenim daire başkanlığına 10 günde bir göndermekteyiz. İşletme ayda bir denetlenmektedir ve bu yapılan denetlemelerde havalandırma nedeniyle bir eksiklik bulunmuş olduğu söylenmemiştir. Olaydan 1 hafta ilkin emek verme bakanlığı müfettişleri olayın bulunduğunun düşünüldüğü bölgeyi yani doğrudan kaza olan yeri denetlemişlerdir ve burada hiçbir eksiklik bulunmadığını tespit etmişlerdir. Kazadan bigün önce madene indim, indiğimde gaz payı ve havalandırma da hiç bir sorun yoktu ve gaz seviyesi 0,5 seviyesindeydi. Kaza olduğu gün gündüz vardiyasında çalıştım. Gün içinde pervanenin birinin bozulduğunu ve gaz seviyesini 0,45’ten 0,65 seviyesine yükseldiği bana merkez gaz izleme servisinden söylenmişti” söylediği ortaya çıktı.
kaynak: linehaber.com.tr