2023 bütçe görüşmeleri başladı
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2023 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri başladı. 2023 bütçesine ait milletvekillerine malumat veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, sözlerinin başında Bartın’da yaşanan maden kazasına değinerek, “Bartın’da, maden kazasında hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet; yakınlarına ve milletimize bir defa daha başsağlığı arzuluyorum. Kazanın yaşandığı andan itibaren devletimiz bütün alakalı bakanlıkları, kuruluş ve kuruluşlarıyla; Cumhurbaşkanımız liderliğinde vakaya müdahale etmiştir. Kazayı bütün boyutlarıyla aydınlatmak ve lüzumlu ilave tedbirleri almak için de adli ve idari soruşturmalar hassasiyetle devam etmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizde de bir inceleme komisyonu kurulmuş durumdadır. Diğer taraftan yaralılarımız ve şehit yakınlarımızın ailelerine destek olmak için her türlü emek vermeyi yürütüyoruz. Yaralılarımızı ve yakınlarını dün ben de bizzat İstanbul’da ziyaret ettim; yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar arzuluyorum” ifadelerini kullandı.
“2023 bütçe kanun teklifimizin temel misyonu; vatandaşımızı küresel belirsizliklerden ve risklerden koruyacak, her kesimden insanımızı kollayacak bir mali altyapı oluşturmaktır” diyen Oktay, “Bütçe teklifimiz yurttaşlarımızın ihtiyaçlarına odaklanan bir bütçe olarak, adil ve sosyal bir anlayışa haizdir. Sosyal bütçe olarak nitelendirebileceğimiz teklifimiz, topluluğun bütün kesimlerine hitap eden, sahip çıkan programlar, destekler ve ödenekler içermektedir” diye konuştu.
Dünya ekonomisi
Oktay, dünyadaki durumdan bahsederek, “2022 yılı Şubat ayında meydana gelen ve diplomatik çabalara karşın devam eden Rusya-Ukrayna savaşı ise dünya ekonomisi üstünde ilave yük ve riskler oluşturmaktadır. Karşılıklı ağır yaptırımlar ve bunların yansımaları dünya besin ve enerji fiyatlarına yukarı yönlü baskı yapmakta ve küresel enflasyonla mücadeleyi güçleştirmektedir. Aynı zamanda, salgınla beraber küresel tedarik zincirlerinde görülen deforme giderek kronik bir hal almaktadır. Bu gelişmeler küresel büyümeye ait tahminlerin aşağı yönlü revize edilmesine yol açmıştır. Nitekim; Uluslararası Para Fonu’nun “2022 Yılı Ekim Ayı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu”na nazaran, dünya ekonomisinin 2021 yılındaki yüzde 6’lık büyümesinin arkasından, 2022 senesinde yüzde 3,2 ve 2023 yılında yüzde 2,7 ile daha ılımlı büyümesi öngörülmektedir. Rapora bakılırsa; 2021 senesinde yüzde 5,2 büyüyen gelişmiş ülkelerin ivme kaybederek 2022 senesinde yüzde 2,4 oranında; 2023 senesinde ise yüzde 1,1 oranında büyümesi beklenmektedir. Bölgelere ve ülkelere özgü ayrışmalar nedeniyle büyüme performanslarında ekonomiler arasında ciddi farklar oluşması olasıdır. Buna göre, 2022 yılında Amerika’nin yüzde 1,6, Avro Bölgesi’nin yüzde 3,1 büyümesi öngörülmekte iken, 2023 yılında bu ekonomilerin sırası ile yüzde 1 ve yüzde 0,5 oranında büyüyeceği tahmin edilmektedir. Almanya’nın gelişme tahminleri 2022’de yüzde 1,5, 2023 yılında yüzde -0,3’tür. Keza; İtalya’nın 2022 yılı gelişme tahmini yüzde 3,2, 2023 yılı gelişme tahmini ise -0,2’dir. İngiltere’nin ekonomik büyümesi 2022 yılında yüzde 3,6 ve 2023 senesinde yüzde 0,3 olarak tahmin edilmektedir” gibi konuştu.
Türkiye ekonomisi
Oktay, Türkiye ekonomisinin 2022 yılının ilk yarısı itibarıyla kuvvetli dış öğrenci bağlı olarak artan ihracatın ve canlı yurt içi talep sayesinde, endüstri sektörü öncülüğünde gelişme periyodunun devam ettiğini kaydederek, “Makine ve teçhizat yatırım masrafları öncülüğünde toplam durağan kapital yatırımları aynı kuşakta yüzde 4,4 oranında artarken, net mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısı 2,9 puan olmuştur. Küresel ekonomilerde resesyon endişelerinin baş gösterdiği 2022 yılının ikinci çeyreğinde ülkemiz benzer gelişmekte olan ülkelerden olumlu yönde ayrışarak yüzde 7,6 büyüme payı ile OECD ülkeleri içinde en yüksek oranda büyüyen ikinci ülke olmuştur” dedi.
“Türkiye mevcut dönemdeki sıkıntılı sınamalara karşın hedeflerine yetişme kararlılığını sürdürecektir”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, şunları kaydetti:
“Yılın ikinci yarısında gezim ve ihracattaki güçlü seyrin ekonomik faaliyetlerdeki olumlu görünümü koruyarak büyümeyi desteklemesi beklenmektedir. Küresel düzeyde ekonomik durgunluk belirtilerine karşın 2022 yılı genelinde Türkiye ekonomisinin yüzde 5 büyümesi öngörülmektedir. Bu öngörü; ortalama yarısı dış talepten meydana gelen dengeli bir büyümeye işaret etmektedir. Kaydedilen kuvvetli gelişme performansıyla 2018 senesinde 28 bin 281 dolar olan satın alma gücü paritesi cinsinden şahıs başına gelirin 2022 yılında artışını sürdürerek 34 bin 768 dolar seviyesine kadar yükselmesi öngörülmektedir. 2023 yılında ise ekonominin üretim ve talep yönüyle dengeli bir görünüm sergileyerek yüzde 5 büyüme oranının korunması hedeflenmektedir. Böylece Türkiye mevcut dönemdeki sıkıntılı sınamalara karşın hedeflerine ulaşma kararlılığını sürdürecektir. Güçlü ekonomik aktivitenin ve dış talebin ekonominin istihdam oluşturma kapasitesi üstündeki müspet etkileriyle istihdamımız 2021 yılının ikinci çeyreği itibarıyla istila öncesi seviyelerin üstüne çıkmıştır. Devam eden toparlanma süreciyle beraber 2022 yılının ikinci çeyreği itibarıyla Türkiye, salgın öncesi döneme gore 2,6 milyona yakın ilave istihdam artışıyla OECD ülkeleri arasında aleni ara ilk sırada yer almayı başarmıştır. 2022 yılında istihdamdaki senelik artışın 1,9 milyona yaklaşması ve işsizlik oranının yılsonu itibarıyla yüzde 10,8 olarak gerçekleşmesi öngörülmektedir. 2023 senesinde ise işsizlik oranının yüzde 10,4’e gerilemesi beklenmektedir” benzer biçimde konuştu.
kaynak: linehaber.com.tr