Pandemide oldukca tartışıldı… Mahkeme noktayı koydu

İzmir’deki bir fabrikada yönetici olarak çalışan Ş.P.G. adlı hanım, Karşıyaka 2. İş Mahkemesine başvurarak “11 Ocak 2021’de başladığı işinde, salgın döneminde işverene tanınan hak gereği 1 Haziran 2021’de parasız izne çıkarıldığını, fesih yasağının sona ermesinin peşinden 7 Temmuz 2021’de ihtarname ile iş akdinin feshedildiğini” belirterek, işe iade davası açtı.

Parasız izinli bulunmuş olduğu sürenin kıdem hesaplamasına dahil edilmesini isteyen davacı, iş akdinin haksız feshedildiğini savundu.

Salgın dönemindeki parasız iznin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 55. maddesine nazaran “işveren tarafınca verilen öteki izinler” başlığı altında değerlendirilmesini isteyen davacı hanım, dilekçesinde “Pandemi kaynaklı çıkarılan parasız izin süresinin kıdeme eklenmesi gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

Davalı iş yerinin avukatı ise çalışanın lüzumlu olan 6 aylık kıdeminin bulunmadığını savundu.

Başvuruyu inceleyen Karşıyaka 2. İş Mahkemesi, davacı hanımı haklı bularak işe iade sonucu verdi.

Mahkeme, sonucunda parasız izin uygulamasının işçinin talep ve rızasına bağlı olduğu sadece salgın sebebiyle oluşan koşulların getirmiş olduğu ihtiyaçtan dolayı İş Kanunu’na eklenen ve fesih yasağı getiren geçici 10. maddenin işverene, rızası aranmaksızın işçiyi parasız izne çıkartma imkanı verdiğine dikkati çekti.

Mahkeme, sonucunda şu ifadelere yer verdi:

“Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı suretiyle 4857 sayılı yasaya eklenen geçici 10. madde çerçevesinde tek taraflı izin uygulaması sonucunda kullandırılan parasız izin sürelerinde 6 aylık kıdem süresinin de dikkate alınması gerekmektedir. Zira 6 aylık kıdem hesabında tecrübe etme ve askıda kalan süreler dikkate alınmaktadır. İşçi parasız izinde bulunmuş olduğu sürede iş akdi askıdadır, bu yüzden davalının Kovid parasız izin dönemindeki sürenin kıdem hesabında dikkate alınmaması gerektiği savunması yerinde görülmemiştir ek olarak fesih bildirimi yazılı yapılmakla birlikte fesih sebebi açıkça belirtilmemiştir. Bu yüzden geçerli bir fesih bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacının işe iadesine karar verilmiştir.”

Mahkeme ek olarak işverenin 4 aylık maaş tutarı olan 119 bin liranın yanı sıra işe başlatılmama tazminatı olarak 88 bin 500 lirayı çalışana ödemesine hükmetti.

“İŞÇİNİN TEMEL HAKLARINA MÜDAHALE ETMEMELİSİN”

Davacının avukatı Ali Onar, AA muhabirine, iş akdinin haksız yere feshedildiğine inanan kadının hukuki savaşım başlattığını söylemiş oldu.

İşe iade davasının açılabilmesi için iş yerinde minimum 30 kişinin emek vermesi ve çalışanın da minimum 6 aylık kıdeminin bulunması gerektiğine vurgu meydana getiren Onar, şu değerlendirmelerde bulunmuş oldu:

“İşveren, işe iadede 6 aylık emek verme şartını düşünerek hareket ediyor, dolayısıyla 6 aylık parasız iznin kıdeme sayılmayacağı görüşüyle bu şekilde bir fesih yoluna gidiyor. Parasız izinde daha ilkin karşılıklı antak kalma ve işçinin onayı aranıyordu. Pandemide işverene tek taraflı parasız izne çıkartma hakkı verildi. Buna nazaran prim günü sıfır olarak gösteriliyor ve kıdeme esas sayılmıyordu.”

Kovid-19 salgını dönemindeki parasız iznin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 55. maddesine nazaran “işveren tarafınca verilen öteki izinler” başlığı altında değerlendirilmesini ve izin süresinin kıdeme eklenmesi icap ettiğini savunduklarını belirten Onar, mahkemenin salgın dönemindeki parasız izninin kıdeme esas hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğine karar verdiğini dile getirerek, “Parasız izin kullandırabilirsin, ortada muhteşem bir durum var fakat işçinin temel haklarına müdahale etmemelisin. Karar, kesinleşmesi halinde iş hukuku anlamında ciddi bir emsal teşkil edecek.” diye konuştu.

Yorum yapın