İzmir depremi gözyaşları ile anıldı
İzmir’de 117 kişinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan 30 Ekim depremi, 2. Yıldönümünde depremden en fazlaca etkilenen bölge olan Bayraklı’da anıldı. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlar için inşa edilen yapının önünde süregelen anmada, yakınlarını kaybeden depremzedeler gözyaşları içinde karanfiller bıraktı. Anma programına CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları da katıldı. Depremin meydana geldiği saat olan 14.51’de ise sirenler çalarak saygı duruşunda bulunuldu. Depremin yıldönümü sebebiyle 13 ilçede toplam 20 noktada lokma dökülecek ve üç camide mevlit okutulacak. Program çerçevesinde 117 bisiklet sürücüsü ve koşucular da sürüş ve koşu yaparak anmaya dahil oldu.
Elif ve Umut’un annesinden duygulandıran konuşma
Depremin simge isimlerinden önde gelen ve 65 saat sonrasında Doğanlar Apartmanı enkazından çıkartılan Elif Perinçek’in ve aynı depremde hayatını kaybeden Umut’un anası Yüreklere Umut Vakfı (YUVA) Başkanı Seher Perinçek, “Bu 2 yıldaki her saniye, canımızın canının gözyaşları, boğazımıza tıkanan nefes, atmak istemeyen yürek demek. Bu iki sene bizim için 117 canımız olmadan oturduğumuz 730 akşam yemeği sofrası demek. Boş okul karneleri, yarım kalan kitaplar, gidilmemiş yollar, söylenmemiş sözler demek. Bizim için bu 2 yıl dinmeyen bir hasret demek. Kaybettiğimiz oğlumuzun ardından savaşlarla, afetlerle, yoksullukla kaybedilen umutları tekrar yeşertebilmek için, yaraları iyileştirmenin en iyi yolu başkalarının yaralarına dokunmaktır anlayışıyla kalan ömrümüzü çocukların geleceğine adamış bulunuyoruz. Bu amaçla kurduğumuz vakfımız YUVA ile çocuklarımıza kalem, kitap, kıyafet, oyuncak verip umut oluyoruz” ifadelerini kullandı.
“Yeraltının fotoğrafını çıkarıyoruz”
Anma programında yaşamını kaybeden vatandaşlara rahmet dileyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise, “Ne yazık ki her depremde tekrar tekrar bu acıları yaşamak zorunda kalıyoruz. Bu kabul edilebilir değil. Bu şehri kuvvetli hale getirmek mecburiyetindeyiz ki bizden sonrakiler de aynı acıları yaşamasınlar. O yüzden ilmi emekler yapıyoruz. 33 bin 100 binanın zelzele karnesini çıkardık, projeye devam ediyoruz. Türkiye tarihinde görülmüş en büyük jeolojik emek harcamayı yürütüyoruz, doğrusu yeraltının fotoğrafını çıkarıyoruz. Depremden önce zelzele dairesini kurmuş bir belediyeyiz. Ne yazık ki İzmir’den başka bu emekleri yapmıyorlar. Hepsinin ortak noktası dayanışma meselesi. Dayanışma umudu büyüten bir şey, o gün de gördük. Depremden 30 gün sonra çadırda yaşayan hiçbir vatandaşımızı bırakmadık. Herkesin başını sokabileceği bir yer bulabilmiştik. Bunlar dayanışma mümkün. Beraber yaşıyoruz bu coğrafyada, birlikte paylaşıyoruz bu coğrafyada imkanları ve imkansızlıkları. Birbirimize kol kanat germek zorundayız. O nedenle dayanışmanın ve umudun korunması gerekiyor. Halk Konut ile umudu büyüten bir model üzerinde yol alıyoruz” diye konuştu.
Başkan Sandal talepleri sıraladı
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ise, “Zorlu bir dönemi hep beraber atlattık ama beklentilerimiz hala devam ediyor. Hala içimizin yandığı noktalar var. Hasar tespit durumunun ne demek bulunduğunu belediye başkanı olarak anlamış değilim. Az, orta, ağır hasarın ne işe yaradığını anlamış değilim. Eğer depremzedenin derdine derman olacaksak binaların risk durumunu belirlemek zorundayız. Orta ve azca hasarlı binalarda oturan vatandaşların ne kadar mağdur olduklarını biliyoruz. Depremzede vatandaşlarımızın geçmiş döneme ilişkin emlak vergileri vatandaşlarımızdan almak zorunda kalıyoruz. Risk durumu ne olursa olsun ziyan olmuş yurttaşların geçmiş döneme ilişik vergilerin alınmaması için bir yasal düzenlemeye ihtiyacımız var. Bir kıyaslamaya girmek istemiyoruz ama rezerv alanda meydana getirilen konutların akıbetini sormak zorundayız. Rezerv alanda yapılan konutlar kesinlikle depremzede vatandaşlarımıza verilmelidir. Bu mevzuda da bakanlık veya AFAD’ın acil bir biçimde malumat kirliliğini ortadan kaldırması zorunluluktur. Son seneler içerisinde en büyük afeti İzmir Bayraklı’da yaşadık. Madencilere tanıdığınız haklar gibi borçların silinmesi, işe alım, yaşamını kaybedenlerin yakınlarına aylık bağlanması benzer biçimde konularda destek verin ve yaraları biraz da olsa sarmış olalım. Madem sosyal mesken yapabiliyoruz; arsalarımız var. Aynı koşullarda gelin depremzedenin de derdini çözün. Kredi konusundaki muğlaklığı lütfen bitirin” açıklamasını yapmış oldu.
AFAD’dan deprem programı
Öte taraftan, 30 Ekim 2020 İzmir depremi anma etkinlikleri çerçevesinde İzmir AFAD İl Müdürlüğü koordinasyonunda Konak Meydanı’nda program düzenlendi. Programda, AFAD deprem simülasyon tırı ile katılımcı ekiplerin vasıta-gereç tanıtımı yapıldı ve stantlar vatandaşların ziyaretine açıldı. Kur’an tilavetinin okunduğu programda, İzmir Valisi Sayın Yavuz Selim Köşger bir konuşma yapmış oldu. Kocaeli’nden İzmir’e gelip stantları gezen vatandaşlar, depremin en yıkıcı halini yaşadıklarını ve İzmir halkını oldukça iyi anladıklarını söylemiş oldu. Kocaelili vatandaşlar, deprem mevzusundaki farkındalığın daha da artması icap ettiğini belirtti.
kaynak: linehaber.com.tr