gusül aldıktan sonra gelen kan guslü bozar mı

gusül aldıktan sonra gelen kan guslü bozar mı bilgi90’dan bulabilirsiniz

Gusül Aldıktan Sonra Gelen Kan Guslü Bozar Mı?

Adet sonrası gelen kahverengi akıntı ve leke ile namaz kılınır mı?

Adet sonrası gelen kahverengi akıntı ve leke ile namaz kılınır mı?

Gusül abdesti aldıktan sonra kadınlardan gelen akıntı ya da lekelenmenin namaz kılmaya engel olup olmadığı çoğu zaman kafalarda soru işareti oluşturabilir. Peki adet şüphesi ile namaz kılınabilir? Adette 20 gün hesaplaması nasıl yapılır? Lekelenme adetten sayılır mı? Gusül sonrası gelen akıntı ile namaz kılınır mı?

Adet görme, normal bir kadının fıtratının yani yaratılışının gereği olan doğal bir olaydır. Bu durum kadının sıhhatli ve normal olduğunu gösterir. İslamiyet, adetli kadının kendisinin temiz olduğunu, yalnızca rahim bölgesinden gelen kanın pis olduğunu söyler. Bu sebeple Allah (c.c) adetli kadının namaz ve orucunu da bırakmasını emretmiştir. Kadın nasıl namaz kılma ve oruç tutma emrini yerine getirirken sevap kazanırsa, âdetli zamanında yine emre uyarak namaz kılmamak ve oruç tutmamakla da sevap kazanır. Adet başlangıcından bitimine kadar uzak durulması gerekenler arasında gusül, namaz, Kur’an okumak, oruç, itikaf hacc, cinsel ilişki gibi her kadın tarafından bilinmeyebilir. Kadınların regl hali İslam dini açısından büyük bir önem taşımaktadır. Allah’ın arzusuna uygun olarak yaşama derdi olmayan zayıf kimseler bu konuda çok büyük hatalar yapabilir ve bünyelerine de, inançlarına da zarar verebilirler.

Adet dönemi boyunca namaz ve oruç gibi farz ibadetlerden mükellef olmayan kadınlar, bu özel durumlarına oldukça hassas ve dikkatle yaklaşmalıdır. Bu haldeyken dini vazifelerinden muaf olan kadınların, adet bitiminde gelen kahverengi leke kafalarında soru işareti oluşturabilir. Peki adet sonrası gelen kahverengi akıntıyla namaz kılınır mı?

İLİŞKİLİ HABERAdetli kadın hangi ibadetleri yapabilir? Adetliyken okunacak dualar ve zikirler

ADET KANAMASI KAÇ GÜN SÜRER? ADET NE ZAMAN BİTMİŞ SAYILIR?

Kadınlarda görülen adet kanamasının en azı 3 gün (72 saat), en fazlası ise 10 gün (240 saat) olmakla beraber bu iki müddet boyunca meydana gelebilecek kanamalar kesintili olsa dahi adet kanamasını yani hayız’a girer. Örneğin; bir kadın 5 gün kan görse 2 gün kesilip 8. gün yine kanaması devam etse gelen kan adet kanı sayılır. 2 adet dönemi boyunca temizlik haline ‘tuhr hali’ denilmektedir ve bu sürenin 15 günden az olması imkansız iken 15 günü geçmesi olabilecek bir şeydir.

Hadis-i şerif: “Âdetin devam ettiği sürece namazı bırak, sonra boy abdesti al ve namaz kıl.” (Buhâri, Hayz, 19, 24, Vüdû, 63; Müslim, Hayz, 62; Ebû Davûd Tâhâret, 109).

ADETTE 10 GÜN NASIL HESAPLANIR? LEKELENME ADET SAYILIR MI? ADET KANAMASI 10 GÜNDEN FAZLA SÜRERSE…

Adette 10 günden fazla kanama

Belirli adet günlerinden fazla gelen kan, belirli günlerde gelen kanla birlikte 10 günden fazla olsa belirli günden gelen kandan fazla olan miktar hayız’a değil özür’e girer. Her ay başından önce 3 gün adet gören kadın, adeti üzere 3 gün kan gördüğü gibi, bundan 2 ya da 3 gün öncesinde kan görmüş olsa dahi, bunların hepsi adet sayılır. Adet dönemi boyunca her gün kanama gelmesi zorunlu değildir, birkaç gün kesilip yeniden devam edebilir gün sayısı 10’u bulana kadar… 10 günden fazla gelen adet kanamasında istihaze yani özür durumu gerçekleşir.

İlk defa hayız olacak olan kızların adeti sabit değilken kan kesilmeyip sürecek olursa, her aydan 10 günü adetine hesaplanır, 20 günü de temizlik müddetidir.

Yazı kaynağı : www.yasemin.com

Bir kadın, namaz kılmak için, âdet kanının kesildiği süreyi nasıl belirleyebilir?

Bir kadın, namaz kılmak için, âdet kanının kesildiği süreyi nasıl belirleyebilir?

Allah’a hamd olsun.

Birincisi:

Bir kadın âdet kanı gördüğü zaman, az veya çok olsun, âdet kanı ne zaman kesilirse, o zaman âdetten temizlenmiş olur.Nitekim birçok fakih, âdetin (hayızın) en az süresinin; bir gün ve gece, en fazla süresinin ise, on beş gün olduğu görüşünde ittifak etmişlerdir.

Şeyhu’l-İslâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- ise, âdetin (hayızın), en az ve en fazla süresinin tayininde herhangi bir sınır olmadığı, aksine âdet kanının bilinen vasıfları ne zaman bulunursa -ister az, isterse çok olsun-, o kanın, âdet kanı sayıldığı görüşüne varmıştır.

Şeyhu’l-İslâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- yine şöyle demiştir:

“Allah Teâlâ, Kitap ve sünnette âdet (hayız) ile ilgili hükümler koymuştur. Fakat âdet (hayız) için en az süre ve en fazla süre konusunda bir şey takdir etmemiştir. Yine, İslâm ümmetinde genelleşmesine ve ümmetin ihtiyacı haline gelmesine rağmen iki âdet (hayız) arasındaki süre için belirli bir süre takdir etmemiştir.”

Şeyhu’l-İslâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- sonra şöyle demiştir:

“Âlimlerden kimisi, âdet süresinin en fazlası ve en azını tayin etmiş, fakat tayinde ayrılığa düşmüşlerdir.Kimisi de âdet süresinin sadece en fazlasını tayin etmiştir.Bu konuda doğru olan görüş ise, üçüncü görüştür ki o da şudur:

Âdet süresinin en fazlası ve en azı için herhangi bir sınır yoktur.” (Mecmûu’l-Fetâvâ; c: 19, s: 237).

İkincisi:

Âdet kanından farklı vasıflarda başka bir kan vardır ki o da istihâze kanıdır.İstihâze kanı ile ilgili hükümler, âdet kanı ile ilgili hükümlerden farklıdır.İstihâze kanını, âdet kanından şöyle ayırt etmemiz mümkündür:

Renk: Âdet kanı, siyah renkte, istihâze kanı ise kırmızı renktedir.

İncelik ve kalınlık: Âdet kanı, kalın ve yoğundur, istihâze kanı ise, incedir.

Koku: Âdet kanı, pis ve çirkin bir kokusu vardır, istihâze kanı ise, pis kokulu değildir. Zirâ istihâze kanı, pis kokulu olmayıp damardan gelen normal kandır.

Böylece âdet kanının vasıfları (özellikleri) belli olmaktadır. Bu sebeple kadından çıkan kanın özellikleri âdet kanının özellikleri ile aynı ise, bu takdirde o kan, âdet kanıdır, boy abdestini gerektirir ve bu kan necistir. İstihâze kanı ise, boy abdesti gerektirmeyen bir kandır.

Âdet kanı, namazı kılmaya engel olur, istihâze kanı ise, namaz kılmaya engel olmaz. İstihâze kanı için korunmak ve diğer namaz vaktine kadar kan akıntısı devam ediyorsa, her namaz için abdest almak yeterlidir. Eğer namaz sırasında kan akarsa, bunun namaza bir zararı yoktur.

Üçüncüsü:

Bir kadın, âdetten temizlendiğini şu iki şeyden birisiyle öğrenebilir:

1. Rahimden çıkan ve kadının âdetten kesildiğine delâlet eden beyaz akıntının (sıvının) gelmesidir.

2. Kadının bu beyaz akıntısı (sıvısı) yoksa, fercinin tam kuru olmasıdır. Bu takdirde kadın, örneğin; kanın çıktığı yere beyaz pamuk koyarak kendisinin âdetten temizlenip-temizlenmediğini öğrenebiliir. Eğer pamuk çıkarıldıktan sonra temiz olursa, âdetten temizlenmiş demektir. Bu takdirde boy abdesti alır, daha sonra namazını kılar.Yok eğer pamuk kırmızı veya sarı veyahut da kahverengi (bulanık) bir renkte olursa, namaz kılmaz.

کُنَّ نِسَاءٌ یَبْعَثْنَ إِلَی عَائِشَةَ بالدُّرَجَةِ فِیهَا الْکُرْسُفُ فِیهِ الصُّفْرَةُ فَتَقُولُ: لَا تَعْجَلْنَ حَتَّی تَرَیْنَ الْقَصَّةَ الْبَیْضَاءَ تُرِیدُ بذَلِکَ الطُّهْرَ مِنْ الْحَیْضَةِ. [ رواه البخاری معلقا ومالک ]

“Kadınlar (sahâbe kadınları), Âişe’ye -Allah ondan râzı olsun- içerisinde pamuk olan bir kap[1] gönderirlerdi. Bu pamuk âdet kanı ile sarı sıvı taşırdı.(Böylelikle namazın kılınıp-kılınamayacağını sorarlardı.)

Bunun üzerine Âişe -Allah ondan râzı olsun- onlara:

– Beyaz akıntıyı[2] görünceye kadar acele etmeyin!” diye cevap verirdi. (Âişe -Allah ondan râzı olsun-) beyaz akıntıdan, âdetten temizlenmeyi kastederdi.” (Buhârî; ta’lik olarak rivâyet etmiş, Hayız Kitabı, Hayız kanının gelmesi ve gitmesi (kesilmesi). Mâlik; hadis no: 130).

Eğer kadın, âdetten temizlendikten sonra kendisinden sarı veya bulanık bir sıvı gelirse, bu sıvı bir şey sayılmaz. Kadın namazını bırakmaz. Boy abdesti almasına da gerek yoktur. Çünkü boy abdestini gerektiren bir şey yoktur ve bu durum cünüplük de sayılmaz.

Nitekim Ümmü Atiyye’nin -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiği hadiste, o şöyle demiştir:

کُنَّا لَا نَعُدُّ الصُّفْرَةَ وَالْکُدْرَةَ شَیْئًا. [رواه أبو داود والبخاری ولم یذکر (بعد الطهر) ]

“Bizler, sarı sıvı ile (kahverengi) bulanık sıvıyı, hayızdan (âdet kanından) saymazdık. (Fakat yıkanması ve abdest alınması gereken bir sıvı sayardık.)” (Ebu Davud; hadis no: 307. Buhârî; hadis no: 320).

Beyaz akıntı (sıvı), âdet kanı ile birleşirse, bu takdirde âdetten sayılır.

Dördüncüsü:

Bir kadın, temzilendiğine inanır ve kanaat getirdikten sonra kendisinden kan gelirse, eğer gelen kan, yukarıda açıklanan âdet kanının vasıflarını taşıyorsa, bu takdirde âdet kanı (hayız) sayılır. Yok eğer âdet kanının vasıflarını taşımıyorsa, bu takdirde istihâze (özür) kanı sayılır.

Buna göre birinci durumda namaz kılmaz.

İkinci durumda ise, fercini sıkıca bağlar, sonra abdest alıp namazını kılar.

Kahverengi olan bulanık sıvıya gelince, -bildiğimiz gibi- eğer âdetten temizlendikten sonra bu sıvıyı görürse, bu takdirde o, temiz hükmündedir.Fakat bu, sadece abdest almayı gerektirir. Yok eğer âdet günlerinde bu sıvıyı görürse, bu takdirde o, âdet kanı hükmündedir.

Allah Teâlâ en iyi bilendir.

Yazı kaynağı : islamqa.info

Sual Başlıkları

1. Hayz ve temizlik âdeti olmak üzere iki âdet vardır. Bu âdet müddetlerinin kaydedilmesi gerekmektedir.

2. Hayzın en az müddeti üç gün, ya’ni 72 saattir. Buna nisab da denir. Kanın üç gün boyunca akması şart değildir. Yani itibar kanın evveline ve ahirinedir. İlk görüldüğü ile son görüldüğü zaman arasında en az üç gün yani 72 saat geçmiş olmalıdır. Üç güne kadar kan görmediği zamanlar abdest alıp namazı kılar. Çünki kanın kesilme yani istihâza olma ihtimali vardır. Meselâ, bir kadın birinci gün güneş doğarken bir an kan görür, sonra kan dördüncü günün fecrine kadar kesilir, sonra güneşin doğuşundan önce tekrar kan görür, sonra güneşin doğuşunda kesilir veya doğuştan itibaren devamlı kan görür. Birinci görülen kan ile ikinci kan arası hayzdır. İkinci güneş doğuşundan, yani dördüncü günün güneşinin doğuşundan az bir zaman önce kesilse ve 15 gün müddetince kan görmezse 3 gün tamam olmadığından hayz sayılmaz.

3. Hayzın en çoğu on gündür. Bir kadın âdeti tamam oldukda kan kesilirse gusl abdesti alır ve namazlarını kılar. Kan kesilmez devam edip, on gün içinde kesilirse bu zamana kadar hayz kabul edilir. Kan kesilmeyip on günü de aşarsa, âdeti kadarı hayzdır. Sonraki kan gelen günler istihâza olur. İstihâza hâlinde hükmen temiz kabul edildiğinden vaty câizdir. Meselâ, hayz âdeti beş gün olan bir kadın, on günden fazla kan görse âdeti olan beş günden sonra görülen kanlar istihâzadır. Böylece altıncı günün evvelinden onuncu gün sonuna kadar hayz olduğunu düşünerek kılmadığı namazları, kaza eder.

4. Hayz müddeti boyunca kanın devam üzere gelmesi lazım değildir, arasıra kesilebilir. Meselâ, bir gün kan gördükten sonra onuncu güne kadar hiç kan gelmeyip onuncu gün dolmadan bir an evvel kan görse, bu on günün tamamı hayz olur.

5. İki hayz arası temizliğin en az müddeti 15 gündür. Aralarında 15 gün veya daha fazla temizlik bulunan iki kan nisaba ulaşır ve bir mâni bulunmazsa hayzdır. Nisâba ulaşmazsa veya kanın âdeti aşarak 10 günü geçmesi yahud hamilelik gibi bir mâni bulunursa, istihâza, yani özr veya hastalık kanıdır.

6. İki kan arasında 15 günden daha az temizlik olursa, bu iki kan arası hep aktı kabul edilir. Meselâ, bir gün kan, 14 gün temizlik bir gün kan görse, bu 15 günün hepsi aktı kabul edilir. Hayz âdeti ve zamanına göre bu kanlı günlerin hangisinin hayz, hangisinin istihâza olduğuna karar verilir.

7. İki hayz arasında en az 15 gün olmalıdır. Şayet hayzından sonraki temizlik döneminde kan görüyorsa, bunlar istihâza olur ve bu günler hükmen temiz kabul edilir. Ancak hayzdan sonraki onbeş günden sonra kan görülürse bunun hayz olma ihtimali vardır. Buna göre hareket eder.

8. İstimrar eden, yani devamlı akan kanda ise, âdeti kadar hayz ve temizlik takdir olunur. Şayet âdetini bilmiyorsa ya’ni muhayyire ise kız gibi 10 gün hayz, 20 gün temizlik kabul eder.

9. Adet, hayz ve nifâsta kan veya temizlik yönünden bir kerede, sahîh kan veya temizlik olmak kaydıyla sâbit olur. Adet, iki şekilde değişir:

a- Zaman/yer olarak: Aynı zamanda görmemekle. Meselâ, âdet zamanı her ayın ilk 5 günü olan bir kadın, bir ay âdet zamanından sonra 5 gün görüp, akabinde tam temizlik görürse, âdeti zaman olarak değişir.

b- Aded (sayı) olarak: Önceki adede muhalif olarak sahîh temizlik veya kan görmekle değişir. (Meselâ âdeti 5 gün kan, 25 gün temizlik olan bir kadın, 3 gün kan ve 25 gün temizlik görse veya 5 gün kan ve 23 gün temizlik görse, ilkinde hayz âdeti, ikincisinde temizlik âdeti aded olarak değişir.) Veya fâsid kan görmekle değişir; şöyle ki kan 10 günü aşıp nisab miktarı kadarı âdet yerinin bir kısmına denk gelir ve âdetin kalan kısmı sahîh temizlik olur. (Meselâ, hayz âdeti ayın ilk 5 günü olan bir kadın, âdet zamanından önce 7 gün kan ve âdet zamanının evvelinde de 4 gün kan görüp akabinde kesilse, âdet zamanına hayz nisabından (3 gün) fazla kan denk geldiğinden ve kanların toplamı 10 günü aştığından, hayz âdet zamanına denk gelen 4 gün hayz; ilk 7 gün ise istihâzadır. Dolayısıyla hayz âdeti 5 günden 4 güne iner.)

Sualinize gelince, hayz ve temizlik âdeti olmak üzere iki âdet vardır. Mesela hayz âdeti 8 gün, temizlik âdeti 20 gün olan bir kadın; temizlik âdetinden sonra 8 gün yerine 7 gün kan görüp sonrasında 15 gün veya daha fazla temizlik görse, hayz âdeti 8 gün olarak değişir. Veya 8 gün yerine 9 gün kan görüp, sonrasında 15 gün veya daha fazla temizlik görse hayz âdeti 9 gün olarak değişir. Şayet kan 10 günü aşarsa, bu sefer hayz âdeti kadarı hayz olur. Yani hayz âdeti 8 gün olduğundan, 8 gün hayz sonrasındaki kanlı günler, özür kanı (istihaza) olur. Bu günlerde kılmadığı namazları kaza eder.

Yazı kaynağı : www.ekrembugraekinci.com

Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

kim kimdir ne zaman nasıl nelerdir nedir ne işe yarar tüm bilgiler
dünyadan ilginç ve değişik haberler en garip haberler burada
enteresan haberler

Yorum yapın