Türkiye’deki beyaz perde salonlarında bu hafta 2’si yerli 6 film vizyona girdi.
SIRADAKİ ŞARKI
LAAL SINGH CHADDHA
Laal Singh Chadha, bayağı bir erkeğin sıra dışı hayat öyküsünü konu ediyor. Laal, beraber yaşadığı bekar annesi ile arasında oldukça hususi bir bağ bulunan bir adamdır. Çocukluğundan itibaren yaşamının birçok evresinde türlü zorluklarla savaşım eden ve onların üstesinden gelmeyi başaran Laal, sevgisi ve masumiyeti ile hayat yolunda karşısına çıkan insanların kalbini kazanır. Laal, insanlara en ihtimal dışı görünrn bir adamın bile oldukça özel bir öyküsünü olabileceğini konu alıyor.
MA-ŞER
Ma-Şer, tez çalışmasını büyü üzerine meydana getiren genç bir kadının yaşadıklarını mevzu ediyor. Üniversite talebesi olan Hande, tez çalışmasını toplumsal antropolojinin münakaşa mevzularından kabul edilen, “efsun” meselesi üstüne oluşturmaya karar verir. Ancak genç hanım tezini, çalışmasını uygulamaya koyarak farklılaştırmak ister. Bunun için de sahaftan çaldığı antika bir efsun kitabını kullanan Hande, kendisine efsun yapmaları için üç arkadaşı ile anlaşır. Ancak bu sırada işler pek de onun organize ettiği şeklinde gitmez. Kendilerini beklenmedik olayların içinde gören Hande ve arkadaşları, vehamet dolu bir maceraya atılır.
MASAL ŞATOSU: GİZEMLİ MİSAFİR
Masal Şatosu: Gizemli Misafir, masal diyarının neşesini kazanmasını sağlamak için türlü maceralara atılan Neşe ve arkadaşlarının hikayesini mevzu ediyor. Neşe ve arkadaşları, büyük bir partinin hazırlığındadır. Onlar evi ışıl ışıl süslerken, davetsiz bir konuk kapılarını çalar. Ancak gelen evladı kimse tanımamaktadır. O, bir hata sonucu hafızası silinen, masal diyarından gelen bir prenstir. Masal diyarının neşesi olan prensin dünyada kalmış olduğu her an masal diyarında mutsuzluğu yargı sürmesine neden olur. Neşe ve arkadaşları, prensi ait olduğu yere göndermek ve masal diyarının neşesini kazanmasını sağlamak için bilmedikleri bir ortamda türlü maceralara atılır.
AŞK VE SAVAŞ
Ordudan döndükten sonrasında işi olmayan ve parasız kalan Emil, arkadaşının çalmış olduğu sette figüranlık yapmaya adım atar. Bu sırada Fransız dansçı Milou ile tanışan Emil, genç hanıma aşık olur. Milou da Emil’den etkilenmiştir ve çift duygusal bir buluşma için sözleşir. Ancak Milou, Berlin’in batısında bulunan otelinden çıkıp sözleştikleri yere gitmek isterken, bir öbek askerin sınırı kapattığını fark eder.1961 Berlin krizi çiftin arasına duvar örmüştür. Milou çaresizce Fransa’ya dönerken, Emil onu tekrar görebilmek için feyk bir kimlikle yönetmenlik yapar. Emil, Milou’yu Berlin’e getirmek için onun asistanlığını yaptığı Beatrice Moree’nin imgesel olan Kleopatra filmini çekmeye karar verir. Ancak yaşananlardan habersiz olan Milou başkasıyla nişanlanmıştır. Artık aralarında Berlin Duvarı’ndan çok daha büyük engeller vardır.
KORKU EVİ
kaynak: linehaber.com.tr