illerin her yönden genel idaresini sağlar düzenler denetim illere atama ile iş başına gelmişlerdir

illerin her yönden genel idaresini sağlar düzenler denetim illere atama ile iş başına gelmişlerdir bilgi90’dan bulabilirsiniz

3. Sınıf Hayat Bilgisi Yönetim Birimleri konu anlatımı

3. Sınıf Hayat Bilgisi Yönetim Birimleri konu anlatımı

Hayat bilgisi dersi konuları özellikle ilkokul öğrencilerinin günlük hayatta yaşayacakları durumlara çözümler bulabilmeleri sağlayan konulardır. Bu sebeple hayat bilgisi dersi oldukça önemli konuları içinde barındırır. Hayat bilgisi dersinde öğrenciler hayatlarına dair hayata dair bilgi sahibi olur. Böylece öğrencilerin gerçek hayatta daha başarılı bireyler olmaları amaçlanır. Günlük hayatlarını daha rahat idame ettirmeleri ve çevrelerinde olan biten olayları anlamlandırabilmeleri ilkokul hayat bilgisi dersi sayesinde olmaktadır.

Yönetim birimleri; bir ülkenin, il, ilçe ve köylerin yönetimini sağlayan birimlerdir. Yönetim birimleri sayesinde ülke aşamalı olarak daha rahat ve düzenli bir şekilde yönetilebilir. Bu sebeple her birimin yöneticiye ihtiyacı bulunur.

 Yönetim Birimleri Nedir?

 Muhtarlık, belediye, kaymakamlık ve valilik gibi yönetim birimleri bulunmaktadır. Her yönetici farklı büyüklükteki bölgeyi yönetir. Böylece aşamalı olarak gerçekleşen yönetim sayesinde ülke çok daha rahat ve iyi yönetilebilir. İl, ilçe, mahalle, köy yönetim birimleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Her yönetim birimi farklı bir yönetici ile yönetilir.

 Yönetim Birimleri Ve Yöneticiler Nelerdir?

 Vali

 İlleri yöneten kişilere vali adı verilir. Valiler seçimle iş başına gelen yöneticiler değildir. Valinin atama yoluyla, devlet tarafından bölgeye gönderilir. Devlet tarafından gönderilen bir yönetici olduğu için devletin ilde bulunan temsilcisi olarak görev yapar. İlde; eğitim, ulaşım, sağlık gibi devlet işleri vali tarafından yürütülür. Yine ilde huzur ve güvenliğin sağlanması için tedbirler vali tarafından alınır.

 Kaymakam

 Kaymakam ilçeleri yöneten kişiye verilen isimdir. Kaymakamlarda, valiler gibi seçimle iş başına gelmez devlet tarafından gönderilir. Kaymakam görevlerini ilde bulunan valiliğe bağlı olarak yapar. Kaymakam ilçe içerisinde halkın can ve mal güvenliğini sağlama konusunda görevlidir. Yine ilçenin gelişip kalkmasından sorumlu olan kişi de kaymakamdır.

 Belediye Başkanları

 Belediye başkanları seçimle iş başına gelen yerel yöneticilerdir. İl ve ilçede halkın ihtiyaçları belediye başkanlığı tarafından giderilmeye çalışılır. Genel olarak temizlik, yol, su gibi halkın ihtiyacı olan durumları çözüm belediye başkanlığı tarafından bulunur. Seçimle iş başına gelen belediye başkanı belirli süre görev yapar ve tekrar seçim olduğunda seçmenler tarafından seçilirse tekrar belediye başkanı görevine devam eder.

 Muhtar

 Mahalle ve köylerin yöneticisi muhtardır. Muhtarlar seçimle iş başına gelen yöneticilerdir. Muhtarlar köy ve mahallenin sorunlarını belirleyerek bu sorunların çözümü için çalışmalar yürütür. Muhtarlar da belediye başkanları gibi seçimle iş başına gelir ve belli bir süre mahalle ya da köyde yöneticilik görevinde bulunur. Bir daha ki seçim döneminde tekrar yönetici olarak seçilmesi mümkündür.

 Türkiye Cumhuriyeti Yönetim Biçimi

 Devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Türkiye cumhuriyeti devleti; cumhuriyet yönetim şekli ile yönetilir. Cumhuriyet yönetim şekline 29 Ekim 1923 tarihinde geçilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk‘tür.

 Cumhuriyet Yönetiminin Özellikleri

 Cumhuriyet yönetiminde yöneticiler halk tarafından seçilir. Seçimler aracılığıyla halk yöneticilerin seçerek belli bir süre yöneticilere kendini yönetme hakkı verir. Belirlenen süre dolduğunda tekrar seçim yapılır. Türkiye cumhuriyeti devleti 81 ilden oluşan bir ülkedir. Ülkemizin başkenti yani ülkemizin yönetildiği yer Ankara’dır.

Yazı kaynağı : www.hurriyet.com.tr

DEMOKRAS� TARTI�MALARI �ER�EVES�NDE �L �ZEL Y�NET�MLER�NDE VAL�N�N KONUMU

DEMOKRAS� TARTI�MALARI �ER�EVES�NDE �L �ZEL
Y�NET�MLER�NDE VAL�N�N KONUMU

�ZET

�l �zel y�netimleri, T�rkiye�de
il olarak adland�r�lan co�rafi s�n�rlar i�inde, yerel nitelikli kamu
hizmetlerini y�r�tmekle y�k�ml� olarak anayasada yer alan �� yerel y�netim
biriminden biridir. Valinin, il genel y�netiminin de ba�� olmas�, �o�u zaman
il �zel y�netimlerinin, il genel y�netimiyle kar��t�r�lmas�na yada genel
y�netim i�inde merkezi y�netimin bir birimi gibi alg�lanmas�na sebebiyet
vermektedir.

D�nyadaki geli�melere
paralel olarak il �zel y�netimlerinin yeniden yap�lanmas� ve valinin
konumuyla ilgili olarak idari ve akademik �evrelerden yeni model teklifleri
ileri s�r�lmektedir. Valinin se�imle i�ba��na gelmesi ve il ba�kanl��� modeli
bunlar aras�nda yer almaktad�r. Ku�kusuz bu �nerilere de �e�itli ele�tiriler
y�neltilmektedir. Ancak Avrupa Birli�i uyum s�recinde, T�rk Kamu y�netiminin
yeniden yap�lanmas� ele al�n�rken, il �zel y�netimlerinde valinin konumu,
demokrasinin temel prensipleri ve Avrupa Yerel Y�netim �zerklik �art�
anlay��� �er�evesinde, T�rkiye�nin �niter yap�s� zedelenmeden ve geleneksel
yap� dikkate al�narak yeniden �ekillendirilmelidir.

Anahtar
Kelimeler
: Demokrasi, il �zel y�netimi, yerel y�netim,
vali, �zerklik

ABSTRACT

Private Province Administrations, inside the geographic
frontiers which are named �province� in Turkey, are one of the three local government
units. These units take place in the constitution as a responsible for executing
local qualified public services. The council which is elected from the
general part of the province, the committee which is elected by this council,
and the governor who is appointed by the central government, are the members
of the Private Province Administration.

As a parallel with the developments in the world, managerial
and academic area give some model suggestions for the reconstruction of the Private
Province Administrations and the position of the governor. Employing the governor
by the election and the model of province presidency are some of these. Doubtless
these suggestions are also criticised. But in the adaptation progress of European
Union, there can be a revision with the governor position in the private government,
basic characteristic of democracy and European local government autonomy, but
this revision must not damage our basic contruction and traditional construction.

Keywords
: Democracy, Private Province Administrations, local goverment,
governor, autonomy

I.   
Giri�

T�rkiye�de il �zel
y�netimleri anayasal bir kurulu� olarak yerel y�netim birimleri aras�nda yer
almakta ve il olarak adland�r�lan co�rafi b�lgede, yerelin yerel ortak
gereksinmelerini kar��lamaya y�nelik hizmetler sunmaktad�r. Karar organlar�
se�imle olu�mas�na ra�men y�r�tme organ� merkezi y�netimin atad��� bir �st
d�zey y�netici olan validir.

Valinin �zel y�netimin
ba�� ve y�r�tme organ� olmas�, merkezi y�netimin il �zel y�netimi �zerindeki
vesayet yetkisini g��lendirmekte, yerel demokrasi ve �zerkli�i olumsuz
etkileyebilmektedir. Bu nedenle T�rk y�netim sistemi i��inde il �zel
y�netimleri ve valinin konumu s�k�a tart���lmakta, mevcut durum yo�un
ele�tiriler �ekmektedir.

K�reselle�me
s�reci ve yeni liberal politikalar�n da yayg�nl�k kazanmas�yla birlikte
d�nyadaki artan e�ilim demokrasinin okulu olarak kabul edilen yerel
y�netimlerin geli�tirilmesi ve g��lendirilmesi y�n�ndedir. Bu evrensel
geli�menin d���nda kal�namayaca��na g�re, il �zel y�netimlerinin ve bu arada
valilik kurumunun yeniden yap�land�r�lmas� bir zorunluluk olarak ortaya
��kmaktad�r.

Ara�t�rma, kapsam
itibariyle yerel demokrasi-�zerklik tart��malar� ba�lam�nda il �zel
y�netimleri ve valilik kurumunu irdelemekte, bu birimlerin T�rkiye �zelinde
yeniden yap�land�r�lmas�nda yap�lan �al��malar�, kar��la��lan g��l�kleri ve
ula��lan sonu�lar� incelemeye �al��maktad�r. �al��ma daha �ok kuramsal
boyutlu bir ara�t�rmay� kapsamakta olup, bir m�lki idare amirinin uygulamada
ya�ad��� durumu yans�tmas� a��s�ndan �nem ta��maktad�r.

Demokrasi Kavram�na
�li�kin Kuramsal Tart��malar

Demokrasi kavram� genel
anlamda hukuken iktidar olma yetkisinin halk elinde bulunmas�; halk taraf�ndan
h�k�met edilmesi ya da halk�n kendini y�netecekleri kendi iradesiyle se�mesi
demektir (�zkalp, 2001, s.252). Demokrasi kavram�n�n ayr�nt�l�
tan�mlanmas�na, ne olup olmad���na ge�ilmeden �nce, yap�lan tan�mlamalar�n ne
derecede sa�l�kl� ve ger�ek�i olduklar�n�n bilinmesi gerekir. E�er yap�lan
demokrasi tan�m� ko�ula ba�l� keyfi bir demokrasi anlay���n� i�eriyorsa,
burada �znel bir de�erlendirme s�z konusudur ve yap�lan tan�m tart��maya
a��kt�r. Di�er bir demokrasi tan�m� ise daha �ok s�zl�ksel bir yap�ya
oturtularak ortaya konulmakta ve �zerinde ortak bir uzla�ma sa�lanmaktad�r. Satrori�ye
g�re, s�zl�ksel ve ko�ula ba�l� tan�mlar birbirinden farkl�l�k g�sterebilir.
S�zl�ksel tan�m normatif nitelikte de�ilken (�rne�in, normatif tan�mda
demokrasi terimi, �…..belirli bi�imde kullan�lmal�d�r� �eklinde ifade
edilmektedir), ko�ula ba�l� tan�m, s�zc���n nas�l anla��lmas� veya
anla��lmamas� gerekti�ini ifade etmekte ve d�zenleyici nitelikte olmaktad�r (Sartori,
1996, s.280). Demokrasi tan�mlamalar�nda �nemli olan, d���ncede olu�turulmaya
�al���lan demokrasi fikrinden �ok, demokrasinin kuramsal olarak ne anlama
geldi�idir.

Modern siyasal
demokrasi, y�netenlerin yapt�klar�ndan dolay�, se�ilmi� temsilcilerin
rekabeti ve i�birli�i yoluyla, dolayl� olarak hareket eden vatanda�lar
taraf�ndan kamusal alanda sorumlu tutulduklar� bir y�netim bi�imidir (Diamond
ve Plattner, 1995, s.68). Demokrasi sorunu �o�unluk egemenli�i olarak
de�erlendirilse bile, demokrasinin dinamik unsuru ve d�zene�ini ayakta
tutacak olan �ey, az�nl�k haklar�na sayg� ve g�vencedir (Sartori, 1996,
s.359). �a�da� demokrasiler, s�n�rl� �o�unluk y�netimine, se�im usullerine ve
iktidar�n temsil yoluyla devredilmesine dayan�rlar (Sartori, a.g.e., s.32).
Demokrasinin temel unsurlar� ise s�ras�yla konsessus, kat�l�m, eri�im,
duyarl�l�k, �o�unluk y�netimi, parlamentonun egemenli�i, parti h�k�meti,
�o�ulculuk, federalizm, ba�kanl�k sistemi, kuvvetler ayr�l��� olarak alt
ba�l�klar halinde incelenebilir (Diamond ve Plattner, 1995, s.76). �fade
edilen demokrasi tan�mlar�ndan ve demokrasi ile ilgili a��klamalardan
anla��laca�� �zere, demokrasi olgusu belli noktalarda odaklanmakta, d���nsel
farkl�l���n� bu noktalar �zerine kurmaktad�r. Bu noktalar�n en �nemlilerinden
biri, demokrasinin s�n�rl� �o�unluk y�netimine dayanan bir halk iktidar�
oldu�u y�n�ndeki a��klamad�r. Buradaki s�n�rl� �o�unluk, demokrasi anlay���
�er�evesinde az�nl�k haklar�n� da korumakta ve az�nl���n bir g�n �o�unluk
yerine ge�erek siyasal iktidar� devralaca�� y�n�nde kendini ifade etmektedir.

Demokraside halk,
se�imler yoluyla temsili iktidar� olu�turmakta ve olu�an bu iktidar, siyasal
yap�y� meydana getirmektedir. Yani halk bir anlamda hem iktidar olmakta, hem
de iktidar�n kurallar�na tabi olan toplumsal yap�da yer almaktad�r. Burada
dikkat edilmesi gereken �ey halk�n se�imler yoluyla belirledi�i siyasal
iktidar�n denetimden ��kmas� ve siyasal iktidar�n bir s�re sonra halk�n
egemenli�i denilen d���ncenin d���na ta�arak kendi mevcut egemenli�ini halka
ra�men ilan etmesidir. Bu a��dan halk�n iktidar� deyimi demokrasi
tart��malar� i�erisinde yeniden sorgulanmas� gereken bir kavram olmu�tur.

Bir �lkede yap�lan
se�imlerin demokratik olarak kabul edilmesi i�in se�imlerin sadece teknik
olarak ��zg�r� olmas� yeterli de�ildir. Bunun yan�nda partilere e�it
ko�ullarda rekabet imkan� verilmesi, serbest�e �rg�tlenebilme, se�imlerden
�nce kampanya faaliyetlerinin y�r�t�lebilmesi, se�imlerde s�reklilik ve
de�i�ik se�im b�lgelerindeki adaylar�n birbirleriyle temas sa�layabilmeleri
gibi etkenler de gerekmektedir (Dursun, 2001, s.90). Sartori bu noktada,
t�pk� se�mensiz temsilin fazla bir anlam� olmad��� gibi, serbest bir tercih
olmaks�z�n yap�lan se�imden de temsili bir h�k�metin ortaya ��kamayaca��n�,
��ksa bile bunun, halk�n d�zenli aral�klarla egemenli�ini terk etmesinden
ba�ka bir �ey olamayaca��n� belirtmektedir (Sartori, 1996, s.32).

Demokrasi
tart��malar�nda, demokrasinin hangi d�zlem �zerinde yer ald��� g�r��� daha
�ok Marksistler taraf�ndan dile getirilmektedir. Buna g�re bir �lkedeki
mevcut demokrasi anlay���, o �lkenin toplumsal yap�s�ndan, �retim
ili�kilerinden, beslendi�i d���nsel felsefeden soyutlanamaz. Demokrasi
anlay���n� belirleyen en �nemli �l��tlerden biri, �lke i�erisinde egemen olan
ekonomik sistem ve onun zihinsel alt yap�s�d�r. Her ekonomik sistem kendi
felsefesini, kendi insan tipini olu�turabilece�i gibi, kendi demokrasi
anlay���n� da meydana getirebilecektir. Marksistlere g�re, m�lkiyet ve �retim
ili�kilerini sorgulamayan, s�n�rl� �o�unluk iktidar� s�ylemiyle kendi ba�at
ideolojisi �er�evesinde hareket eden demokrasi, halk�n iktidar�ndan �ok
ideolojinin iktidar� olacakt�r.

Marksistlerin
vurgu yapt��� konulardan biri de, demokraside siyasal bilin� ve k�lt�r�n
oynad��� rold�r. Bu �er�evede Lane�ye g�re, siyasal bilin� d�zeyi d���k
insanlar�n politik konular �zerinde kontrol ve etkileri daha azd�r, kamusal
politikalar toplumda daha �ok y�ksek stat� ve gelir d�zeyinde ki insanlar
taraf�ndan yap�lmaktad�r, d���k stat�deki insanlar�n politik deneyimleri az
oldu�undan politika ile ilgili konularda kendilerini rahats�z
hissetmemektedirler ve bu insanlar, karma��k konularda daha az kapasiteye
sahip olduklar�ndan bu konular ile az ilgilenmektedir (�zkalp, 2001, s.253).

Lane�nin
saptamalar�nda, toplumsal stat�n�n bireyin i�inde bulundu�u siyasal bilinci varedece�i
ortaya konulmaktad�r. Marksist g�r��e g�re, toplumsal stat�y� belirleyen en
�nemli olgu da ki�inin gelir d�zeyidir. Dolay�s�yla Marksist g�r��e g�re,
gelir da��l�m�n� sorgulamadan yap�lan bir se�imin toplumsal e�itli�i zedeleyelebilece�i
ve adaletsiz olaca�� ifade edilmektedir.

Dolay�s�yla
Marksistler, kapitalist ili�kiler ba�lam�nda yap�lacak bir se�imin tart��mal�
ve temsilde adaleti sa�lamada ku�kulu olaca��n� savunarak, demokrasi
anlay���n�n toplumdaki ekonomik alt yap�dan soyutlanamayaca��n� ifade
etmektedirler.

II.
Liberal Yakla��mlarla Yerel Y�netimler-Demokrasi �li�kisi

Yerel y�netimler ve
demokrasi ili�kisi, tarihsel olarak tart���lan �nemli konulardan biri
olmu�tur. S�re� i�inde yerel y�netim kurumu, yap�land�r�lmas�, demokratikle�me
s�reci i�inde bu kurumlar�n oynayaca�� roller ele al�nm�� ve �o�u zaman yerel
y�netimlere kat�l�m ile demokrasi aras�nda birebir ba� kurulmu�tur. Bu
�er�evede genel olarak, yerel y�netimler �zerinde d���nsel egemenli�i
bulunduran liberal felsefe bu �al��man�n ana temas�n� olu�turmaktad�r.

Liberalizm genel olarak
bir serbestle�tirme-�zg�rle�tirme felsefesini i�inde bar�nd�ran bireyden
hareket eden bir ideoloji olarak ortaya ��kmaktad�r. Liberalizm, s�zc�k
olarak �spanyolcadan �ngilizceye ge�mi� ve 19. y�zy�l�n ba�lar�nda siyasal
terminolojiye girmeye ba�lam��t�r. Zamanla kullan�m� yayg�nla�an kavram,
d���nce �zg�rl���, ifade �zg�rl��� ve serbest ticareti savunanlar� niteleyen
bir etiket haline gelmi�tir (Yayla, 1992, s.191).

Devletin
ekonomiye m�dahalesinin en alt d�zeye indirilmesini savunan liberalizm;
serbest piyasaya ko�ulsuz destek verilmesini �ng�rmekte ve siyasal ve
ekonomik y�nleriyle bireyci bir yakla��m� temsil etmektedir (�aylan, 1994,
s.23). Liberalizmde, devletin bizzat giri�imci olarak piyasada bulunmas� ve
ekonomiye d�zenleyici y�nlendirici olarak m�dahale etmesi benimsenmemekle
birlikte, devletin tamamen etkisiz kalmas� da savunulmamakta, piyasan�n
yozla�mas� ya da piyasa ba�ar�s�zl�klar�n� �nlemeye y�nelik d�zenlemelerde
devletin m�dahalesi me�ru g�r�lmektedir (Aksoy, 1995, s.160).

Dolay�s�yla,
liberalizmin d�rt temel unsurunun var oldu�u s�ylenebilir. Bunlar:
Bireycilik, �zg�rl�k, kendili�inden do�an d�zen ve piyasa ekonomisi, hukukun
egemenli�i ve s�n�rl� devlettir. Ekonomiden siyasete, hukuktan k�lt�re hemen hemen
her konuda kendine yer bulan liberal anlay��, yerel y�netimler �zerinde de
d���nsel bir egemenlik olarak varl���n� ilan etmi� ve genellikle yerel
y�netimler �zerine yap�lan tart��malar genellikle liberal bir d���nce ekseni
i�inde geli�mi�tir. Liberal yakla��ma g�re, yerel y�netimler yerel halk
taraf�ndan se�ilmi� ki�ilerce y�netilen, bir t�zelki�ili�i olan, ba��ms�z ya
da �zerk bir konumu ve kendisine ait bir maliyesi bulunan y�netsel kurum
olarak tan�mlan�r (G�ler, 1998, s.8). Yap�lan tan�m kimi de�i�imlere ra�men
g�n�m�zde liberal �evrelerce hala ge�erlili�ini korumakta ve yerel y�netimler
�zerine yakla��mlar genellikle bu noktadan hareket ederek yap�lmaktad�r.

Yerel
y�netim kurumunun liberal kavramsalla�t�r�lmas�, esas olarak John Stuart Mill
taraf�ndan ortaya konulmu�tur. Mill�in ��k�� noktas�n� insan�n �zg�rl���n� ve
ilerlemesini engelleyen �merkezile�tirilmi� g�� ve zekan�n s�n�rlar�n�n
saptanmas� kayg�s� olmu�tur. �nerdi�i ��z�m, etkinlik ve verimlili�i bozmamak
ko�uluyla, g�c� olabildi�ince �evreye yayma, buna kar��l�k bilgiyi
olanaklar�n elverdi�i kadar merkezde toplamak ve oradan yaymakt�r.

Mill, g�� ve yetkilerin da��t�lmas�n�, bunlar�n nas�l
payla��laca��n� ve yerel y�netim �rg�tlenmesine neden gereksinme duyuldu�unu
belirtmi�tir. Liberal yerel y�netim kuram� genellikle bu g�r��ler �zerine
temellenmi�tir. Yerel y�netimlerin hizmet sunmalar�ndaki etkinlik konusu, Mill�in
kuram�nda temel sorun olmu�tur. Mill�in savlar�nda yerel �zg�rl�k konusu ise,
genel olarak bireysel �zg�rl�k sorunlar�ndan ayr� tutulmu�, ancak yeterli bir
bi�imde tan�mlanmam��t�r.

Daha sonraki liberaller de yerel �zg�rl�k deyiminin
i�ini doldurmaya �al��m��lard�r. Bu �er�evede Yeni liberal d���n�r olan Hayek,
yerel y�netimi serbest piyasan�n siyasal dengi saym��, onu �zel sekt�rden
sonra � en iyi ��z�m� olarak ifade etmi�tir. Yerel y�netimi hizmet sunan bir
i�letme durumuna indirgeyen bu g�r��, kamusal bir kurum olan yerel y�netimi
piyasaya yakla�t�rmaktad�r (G�ler, 1992, s.16).

Liberalizm,
yerel y�netim konusuna, genellikle yerel y�netimlerin demokrasinin temeli,
be�i�i olarak yakla�makta ve bu sav�n� genel olarak �� noktaya dayanarak
a��klamaya �al��maktad�r. Birincisi �l�ek sorunudur. Buna g�re; yerel
y�netimler demokrasinin be�i�idir, ��nk� yerel y�netimler, �l�e�i k���k
olmas� nedeniyle yerel halk�n do�rudan kendi kendisini y�netmesine daha
elveri�lidir. Bu anlay�� �znel bir de�erlendirme �����nda ele�tiriye a��k
olan bir noktad�r. G�ler bu d���nceye �u temelde kar�� ��km��t�r: �Bir
ger�eklik olarak kabul edilen bu sav ,asl�nda ilk izlenimden do�an bir
beklentidir.Oysa kapitalist toplumda,ne kadar k���k olursa olsun hi�bir
yerle�me biriminde normatif bir �yerel halk� kavram�yla kucaklanacak bir
nesnel ger�eklik yoktur. Medeni haklar bak�m�ndan e�it bir yerel halk,�retim
ili�kilerindeki konumlar� farkl� insanlardan olu�an �yerel halk� kar��s�nda
etkisizdir.Bu nedenle ��l�e�i nedeniyle demokrasinin temeli olarak yerel
y�netim� sav� yaln�zca iyi niyetli bir beklentidir (G�ler, 1998, s.2).

�kincisi,
e�itim d���ncesidir. Bu anlay��a g�re yerel y�netimler demokrasinin temelidir
��nk�, �lkenin en �cra k��elerinde bulunan halk, temsili demokrasi ile
y�netime getirdikleri ki�ileri g�rebilmekte, bu durumda onlar i�in siyasal
ya�ama kat�lma ve buradan hareket ederek temsili demokrasinin kurallar�n�
ya�ayarak ��renme fikri do�maktad�r.

���nc�s�,
yerel y�netimlerin demokrasinin be�i�i oldu�u d���ncesidir. Buna g�re, Bat�
Avrupa demokrasilerinin ba�lang�c� on ikinci y�zy�la kadar uzanmakta ve bu
demokrasiler bu anlamda zengin bir yerel y�netim deneyimine sahip
olmaktad�rlar. Ancak, geli�mi� bat�l� �lkelerde yerel y�netimlerin alt�
y�zy�ll�k bir ge�mi�i bulunurken, azgeli�mi� �lkelerde ve bu arada T�rkiye�de
sadece yakla��k 160 y�ll�k bir mazi s�z konusudur (G�ler, 1998, s.2-3)

Yeni
liberal g�r��ler de yerel y�netimlere kuramlar�nda �nemli bir yer ay�rm��t�r.
Yeni liberal politikalar, ana tema olarak
devlet m�dahalecili�inin �zg�rl�kleri k�s�tlad���n� ve merkeziyet�i bir
yap�n�n ortaya ��kt���n� �ne s�rerek, devletin hedeflerinin ve etkinlik
alan�n�n mutlaka s�n�rland�r�lmas� gerekti�ini savunmaktad�rlar. Bu
s�n�rlama, ekonomik ve siyasal �zg�rl��e ula�mada en �nemli ara�lardan biri
olarak g�r�lmektedir (Yayman, 2000). B�ylece y
eni liberal politikalar�n
yerel y�netimlere bak��� da b�y�k �l��de ki�i �zg�rl���, �o�ulculuk, merkezi
y�netimin s�n�rland�r�lmas� gibi kavramlar etraf�nda �ekillenmektedir. Bu
�er�evede yeni liberal d���n�rlerden olan Nozick, �zellikle ekonomik
�zg�rl�kle bireysel �zg�rl�k aras�ndaki ili�kiyi vurgulam�� (Gray, 1986,
s.41), Hayek de eserlerinde, ekonomik etkinliklerin merkezi y�netimin
denetimine tabi tutulmas�n�n verimlili�i �nleyece�ini belirterek, a��rl�kl�
olarak ��zg�rl�k� kavram�na vurgu yapm��t�r (Hayek, 1999, s.5).

1970�li y�llarda refah devleti anlay���n�n artan bir
bi�imde sorgulanmas�, kamunun k���lt�lmesi sorunu da beraberinde getirmi�tir.
Bu �er�evede merkezi ve yerel y�netimler,
�giri�imcilik, m��teri,
projecilik, rekabet, kendi kendine yeterli olma, kar ve ba�ar�� gibi piyasa
temelli yeni de�erler etraf�nda yap�land�r�lmaya ba�lanm��t�r. B�ylelikle
kamu yarar�na dayanan k�lt�rel ortamdan, birey ve gruplar�n ��karlar�n�n
temel al�nd��� giri�imci bir s�rece ge�ilmi�tir.

Bu
s�re� i�inde k���lt�len ve daralt�lan kamu hizmeti anlay���yla, bir yandan
rasyonel bir kamu y�netimi tan�m�n�n ��eleri ortaya konmakta, bir yandan da
i�letmecilik anlay���na g�re �rg�tlenen ya da bu anlay��� temsil eden �zel
sekt�r devreye sokulmaktad�r. Kamu iktisadi te�ebb�slerinin h�zla
�zelle�tirilmesi bu anlay���n en somut g�stergelerinden birini
olu�turmaktad�r. Bu kurulu�lar, sat�� yoluyla ve h�zla elden ��kar�larak
�zelle�tirilmekte, korunmas� gerekenler ise piyasa sistemine g�re yeniden
�rg�tlendirilmektedir.

Dolay�s�yla,
liberal anlay�� yerel y�netimleri daha �ok �zg�rl�k ve demokrasinin i�lerli�i
a��s�ndan ele almaktad�r.

III. Yerel
Y�netimler-Demokrasi �li�kisinin Sosyo-Politik Sistem ��erisindeki Yeri

Yerel
y�netimler, �lkelerin i�inde bulunduklar� siyasal ve ulusal ko�ullara g�re
farkl� bi�imlerde yap�land�r�lmaktad�r. �rne�in, �talya�da �il ba�kanl����
ad� alt�nda bir yerel y�netim kurumu benimsenmi�ken, T�rkiye de il �zel
y�netimleri bu i�levi yerine getirmektedir. �talya�daki il ba�kan�n�n se�imle
i� ba��na geldi�i, T�rkiye�de ise il �zel y�netimlerinin ba��nda atanm�� bir
m�lk� amir olan valinin bulundu�u gerek�esiyle �talya�daki sistemin g�receli
olarak T�rkiye�dekine g�re daha demokratik oldu�u d���n�lebilir. Burada yerel
y�netimler konusu, se�ilmi�ler-atanm��lar tart��mas�na sokulabilir. Bu ise
�ze ili�kin olmayan, geleneksel ifadeyle �ekil ko�ullar�na indirgenen bir
yakla��m olacakt�r. Burada demokrasi fikri hem kuramsal, hem felsefi d�zlemde
ele al�nmal� ve i�lerli�i itibariyle de yerel y�netimler �zerinde ki uygulan���
yeniden d�zenlenmelidir.

Ni�in
demokrasi sorusu Sartori taraf�ndan, vatanda�lar�n keyfi ve ki�iselle�mi�
iktidara kar�� korunmas� bi�iminde yan�t�n� bulmakta, bu amaca hizmet etti�i
s�rece demokrasinin etkin olaca�� ifade edilmektedir (Sartori, 1996, s.466).
Peki demokrasi bu amaca hizmet etmezse, �rne�in insanlar siyasal tercihlerini
zorunlu kald�klar�ndan ya da k�t�n�n iyisi diye siyasal bak�� a��lar�ndan
yola ��karak yaparlarsa ne olacakt�r? Korku, burada totaliter bir yap�ya
b�r�nmese de, gelece�in belirsizli�i itibariyle farkl� bir y�zle ortaya
��kmaktad�r. Keyfi ve s�n�rs�z iktidara kar�� korunmak, siyasal �zg�rl���n
sa�lanmas�yla ger�ekle�ebilir. Siyasal �zg�rl�k, yani �zg�r vatanda�
olabilme, vatanda��n daha az iktidar�n, kolayca onu yutabilecek potansiyeli
olan daha b�y�k iktidar kar��s�nda ayakta kalmas�n� sa�layabilecek ko�ullar�n
olu�turulmas�na ba�l�d�r (Dursun, 2001, s.107). Dolay�s�yla, yerel y�netimler
�zerindeki tart��malarda s�k���p kal�nan se�ilmi� atanm�� tart��mas� bu
durumda s�� bir tart��ma olarak ortaya ��kmaktad�r.

Demokrasinin
uygulama alan� olarak ortaya ��kan bir aksakl�kta, ��z�m�n siyasal �zg�rl�kte
oldu�u fikrinin ortaya konulduktan sonra siyasal �zg�rl�k ve k�lt�r
tart��mas�n�n ya�anmas�d�r. Siyasal demokrasiyi destekleyen siyasal k�lt�r,
siyasal rekabete olanak veren bir ortamda olu�ur. Bununla birlikte, siyasal
rekabet�i bir sisteme ge�ilmeden �nce varolan k�lt�r ��eleri rekabetin
ba�lamas�ndan sonra k�lt�r�n i�eri�ini etkilerler ve bi�imlendirirler (Kalayc�o�lu,
Sar�bay, 451).

E�er
demokrasi i�lemiyorsa, halk kendi r�zas�yla y�netilmemeyi ye�leyebilir. Di�er
bir ifadeyle siyasal bir tercihte bulunma �zd�rab�na katlamamay�
arzulayabilir. ��te burada bir paradoks s�z konusudur: Demokrasi r�zay�, r�za
ise me�rulu�u gerektirmektedir. Fakat etkinlik r�zaya kurban edilebilir.
Se�imle gelen liderler, ne kadar gerekli ve ak�ll�ca da olsa, �o�u kez halk�n
istemedi�i ve be�enmedi�i politikalar� izlemekte isteksiz davran�rlar (Diamond
ve Plattner, 1995, s.129).

Dolay�s�yla,
yerel y�netimler ile demokrasi aras�nda kurulacak ba� �ekilsel bir se�im
fikrinden ziyade, demokrasinin hangi ko�ullarda etkinlik kazanabilece�i
�zerine oturtulmal�d�r. Kald� ki se�im sistemleri, se�ime kat�lacak partilere
sa�lanan f�rsat e�itli�i, �lkenin sosyo-k�lt�rel �artlar�ndan kaynaklanan
a�iret -cemaat bilinci, yap�lan bir se�imin de me�rulu�unu g�lgelemektedir.
Demokrasi ile yerel y�netimler aras�nda kurulmaya �al���lan ili�ki, kolayc�
bir yolla bi�imsel bir alana kayd�r�lmak istenmekte, yerel y�netimlere dair
sorunlar bu �er�evede g�z ard� edilmektedir.

T�rk
yerel y�netim sistemi belediye, k�y ve il �zel y�netimleri olmak �zere ��l�
bir ayr�ma tabi tutulmakla birlikte, burada ara�t�rma konusu olan il �zel
y�netimleri ve valilik kurumu �zerinde durulacakt�r.

IV. �l
�zel Y�netimleri ve Valilik

�l
�zel y�netimi, T�rkiye�de yerel nitelikli kamu hizmetlerini y�r�tmekle
y�k�ml� belediye ve k�y y�netimleriyle birlikte anayasada yer alan �� yerel
y�netim biriminden biridir. Belediye ve k�ylerin faaliyetleri, kendi yerle�im
merkezi ile s�n�rl� olmas�na kar��n il �zel y�netimleri �il� denilen
co�rafyada faaliyet g�stermekte ve il s�n�rlar� i�indeki b�t�n b�lgeyi
kapsamaktad�r. Bir yerle�im biriminin kanunla il stat�s�ne kavu�turulmas�yla
birlikte il �zel y�netimlerinin kurulma �art� ger�ekle�mi� olmaktad�r. Bu
bak�mdan merkezi y�netimin ta�ra te�kilat� olan il ile yerel y�netim birimi
olan il �zel y�netimlerinin faaliyet alan� ayn�d�r. Bu ortak �zellikleri
sebebiyle �o�u zaman il genel y�netimi ile il �zel y�netimi birbirine
kar��t�r�lmakta, ya da il �zel y�netimleri merkezi y�netimin bir birimi gibi
alg�lanmaktad�r. Bunun en �nemli nedenlerinden biri il genel y�netiminin ba��
olan valinin ayn� zamanda il �zel y�netiminin de y�r�tme organ� olmas�d�r.

�l �zel y�netimlerinin
t�zel ki�ili�e sahip bir yerel y�netim birimi olarak kurulu�u ilk defa 1913
tarihli ge�ici bir kanunla (�dare-i umumiye-i vilayet kanun-u muvakkati)
olmu�tur. 1987 y�l�nda yap�lan 3360 say�l� kanun de�i�ikli�i ile bu g�nk�
�eklini alm��t�r.

�l �zel y�netimlerinin
il genel meclisi, il daimi enc�meni ve vali olmak �zere �� organ� vard�r.
Vali, il �zel y�netiminin
y�r�tme organ�d�r. Bu s�fatla il genel meclisinin ve il daimi enc�menin
ald��� kararlar� y�r�t�r. Vali il genel meclisine sunulacak olan b�t�e ve
�al��ma programlar�n�, il genel meclisi ve enc�menin g�ndemini haz�rlar. �zel
y�netim b�t�esinin ita amiridir, harcamalar� yapar. Valinin �al��malar�, il
genel meclisi ve il daimi enc�meni taraf�ndan denetlenir.

�al��man�n ana temas�n�
olu�turmas� a��s�ndan �zel y�netiminin ba�� olarak valinin daha detayl�
olarak incelenmesi gerekmektedir.

A.
T�rk Y�netim Sistemi ��inde Valinin Yeri

1. �l
Genel Y�netimi ve Vali

Vali, yetki geni�li�i
�er�evesinde il genel y�netiminin ba��na merkezi y�netim taraf�ndan atanan ve
merkezin ta�radaki �nemli yetkilere sahip temsilcisidir.

Osmanl� Eyalet
Sisteminde beyler beyi, eyalet beyi gibi adlarla nitelenen vali, �dare-�
Umumiye-� Vilayet Nizamnamesinden sonra bu ad� alm��t�r. Cumhuriyet d�neminde
kurulan vilayetler valiler taraf�ndan y�netilmi�lerdir. 5442 say�l� �l
�daresi Kanunu, il genel y�netimini ve valilerin yetki ve g�revlerini
d�zenlemektedir.

Vali ilde devletin ve
h�k�metin temsilcisi ve ayr� ayr� her bakan�n temsilcisi ve bunlar�n y�netsel
ve siyasal y�r�tme organ�d�r. �lin genel idaresinden her bakana kar��
sorumludur. Vali ilin her y�nden genel idare ve genel gidi�ini d�zenlemek ve
denetlemekle yetkilidir. Vali m��terek kararname olarak bilinen bakanlar
kurulu karar� ve Cumhurba�kan�n�n onay� ile atan�r.

Valiler
istisnai memur stat�s�ndedir. Mevzuat a��s�ndan valilerin atanmas� hakk�nda
ba�ka bir d�zenleme olmamas�na kar��n team�lde valiler m�lki idare amirleri
s�n�f�ndan kaymakam, vali yard�mc�s� ve m�lkiye m�fetti�leri aras�ndan
atanmaktad�r.

2. �l
�zel Y�netiminin Ba�� Olarak Vali

�l genel y�netiminin
ba�� olan vali, ayn� zamanda anayasal bir yerel y�netim birimi olan il �zel
y�netiminin de ba�� ve y�r�tme organ�d�r. Vali hem merkezi y�netimin bir
yetkili ajan�, hem de bir yerel y�netim biriminin ba�� olarak ikili bir
konuma sahiptir. Valinin merkezi y�netimin il �rg�t�n�n de ba�� olmas�, onun
bu idare �st�ndeki otorite ve n�fuzunu daha da art�rmaktad�r (Co�kun, 1999:
104). Bu pozisyondaki bir merkezi y�netim ajan�n�n �zerk bir yerel y�netim birimi
olan il �zel y�netiminin ba��nda olmas�n� �ok a��r bir vesayet �ekli sayan
g�r��ler gittik�e artmaktad�r. Bu durum �zellikle yerel demokrasi a��s�ndan
ele�tirilmektedir. Bu nedenle yerel y�netimlerin yeniden yap�lanmas� ile
ilgili �al��ma ve raporlarda valilerin se�imle i� ba��na gelmesi ya da �zel
idarelerin y�r�tme organ� s�fatlar�n�n sona erdirilerek, il �zel
y�netimlerinin ba��n�n se�imle do�rudan halk taraf�ndan ya da meclis i�inden
se�ilmesini �neren g�r��ler bulunmaktad�r (G�n�l, 1990, s.60). �l y�netim
modelinin al�nd��� Fransa�da 1982 y�l�nda yap�lan de�i�iklikle valilerin
konumu sadece il genel y�netimi ile s�n�rland�r�lm��, il �zel y�netiminin
ba��n�n, genel meclis i�inden se�ilmesi y�ntemi benimsenmi�tir. Buna
kar��l�k, valilerin yerel y�netimler �zerinde vesayet yetkileri
s�rd�r�lm��t�r (�zer, 1989, s.84).

Merkezi y�netim
a��s�ndan �zel y�netimlerin ba�� olan valilerin atanmas�nda pratik baz�
yararlar�n oldu�u da kabul edilmektedir. Vali, il genel meclisi ve il daimi
enc�menindeki �yeler sayesinde ilin sorunlar�n�, potansiyelini, halk�n talep
ve �ikayetlerini ��renme ve bunlar�n ��z�mlenmesi konusunda f�rsat ve
imkanlar elde etmektedir. �l �zel y�netiminin imkanlar�n�n yetersiz kalmas�
durumunda, vali, merkezi y�netimin il kurulu�lar�n� devreye sokmakta; b�ylece
merkezi y�netimin, yerel temsilcilerle ve dolay�s�yla halkla daha yak�n
ili�ki kurmas�n� ve bu ili�kileri geli�tirmesini sa�lamaktad�r. Bu bak�mdan
il �zel y�netimleri, valinin pozisyonunu g��lendiren ve etkinli�ini art�ran
bir modeldir (Ery�lmaz, 1997, s.133).

Merkezi y�netimin il
kurulu�lar�n�n yetersiz oldu�u durumlarda da �zel idare bir takviye g��
olarak devreye girmektedir. �zellikle k�y hizmetleri �zel y�netimlerinden
b�y�k destek g�rmektedir.

V. Merkeziyetci-B�rokratik
K�lt�r ve Valilik

T�rkiye�de, temelde
b�rokratik, otoriter bir k�lt�r s�z konusudur. Osmanl� d�neminden miras
olarak al�nan bu k�lt�rde, �Devletin bekas�na� birinci derecede �nem
verildi�i ve kamu i�lerinde �hikmet-i h�k�met� esas say�ld��� i�in,
b�rokrasinin ayr�cal�kl� bir konumu vard�r. B�rokratik se�kinler, devletin
��karlar�n�, ayn� zamanda toplumun da ��kar� saymaktad�rlar.

Bu
k�lt�r ortam� i�inde devlet, insanlar�n kendisinden korktu�u ve geleceklerini
onda arad�klar� bir kollektif ayg�t olarak ortaya ��kmaktad�r. Ayr�ca bu
anlay��ta, �nimet� ve � ihsan� kap�s� olarak kabul edilen devletin, toplum
taraf�ndan bir �baba� olarak alg�lanmas� e�ilimi de hakimdir. Bu durum ise
devlete, toplum nezdinde bir me�ruluk kazand�rmaktad�r (Erdo�an, 1998,
s.319).

Osmanl� Devletinden
g�n�m�ze, siyasal ve y�netsel otoritenin birli�ini b�t�nl���n� korumak ve
g��lendirmek y�n�nde hakim bir g�r�� ve uygulama s�z konusudur. Bu nedenle
merkez, kendisine kar�� ayk�r� d���nce ve g�r��ler ile �muhalefete�, temelde
g�venlik gibi kayg�larla pek ho� bakmam��; merkezin siyasal g�c�n�
zedeleyece�i ve yerel muhalif g��leri ortaya ��kartaca�� endi�esiyle �zerk
yerel y�netimlerin geli�mesine uygun ortamlar olu�turmam��t�r. Yerel
y�netimler, halk�n temsil edildi�i ve y�netime kat�ld��� birer y�netim birimi
olarak de�il de, merkezi y�netimin birer �ubesi (dairesi) olarak
d���n�lm��t�r (Ery�lmaz, 1997, s.32). Bu �er�evede Tanzimat�� b�rokratlar�n
yerel �zerklik ve yerel demokrasiyi yerle�tirmek gibi bir sorunlar� olmam��,
sadece eyalet idaresinin �slah�, gelirlerinin artt�r�lmas� ve tutarl� bir
y�netimin yerle�mesini sa�lamak gibi hedefleri s�z konusu olmu�tur.
Tanzimat�� devlet adam� i�in, devlet hayat�nda, geni� gruplar�n siyasal
kat�l�m�n� sa�layan bir sistemden �ok, devlete sad�k, �ok kazan�p, �ok vergi
veren bir tebaan�n varl��� �nem ta��maktad�r (Ortayl�, 1979, s.287).

Cumhuriyet idaresi, bu
gelenekten etkilenerek merkeziyet�i ve otoriter y�netim anlay���n� devam
ettirmekte sak�nca g�rmemi�, tersine, merkeziyet�i ve b�rokratik k�lt�r�, reformlar�n
yerle�mesi a��s�ndan ka��n�lmaz bir y�ntem olarak benimsemi�tir. Bu s�re�te
merkezi y�netim taraf�ndan merkezde olu�turulan �nemli kararlar ve
politikalar, atama yoluyla gelen memurlar (�zellikle vali ve kaymakamlar)
arac�l��� ile �lkenin en �cra k��esine kadar ula�t�r�lm�� ve uygulanm��t�r.

Cumhuriyetin ilk
y�llar�nda il �zel y�netimlerinin alan�na giren g�rev ve yetkiler, zamanla
merkezi y�netimin kurdu�u te�kilatlar�n eline ge�mi�, merkezi y�netim,
atad��� valisiyle denetim ve g�zetim alt�nda tuttu�u �zel y�netimlerin
i�levsiz kalmas�na seyirci kalm��t�r. Bu, bir y�n�yle merkezi y�netimin
valisine olan g�vensizli�ini de ortaya koymaktad�r.

Valiler
de zaman zaman a��r� merkeziyet�ilikten yak�nmakta, merkezi y�netimin a��r
aksak ve hantal yap�s�yla sorunlar�n ��z�lemeyece�ini ifade etmektedirler. Yaz�c�o�lu,
valilerin se�imle gelmesi �nerisini kolayc�l�k ve fantazi olarak
yorumlamaktad�r (Yaz�c�o�lu, 1985, s.15).

G�n�m�zde de valinin
konumunda de�i�iklik olmam��, devletin ta�radaki �st d�zey bir y�neticisi
olan vali, bir yerel y�netim kurumu olan il �zel y�netiminin ba�� ve bir
vesayet makam� olma �zelli�ini s�rd�rm��t�r. Valinin il genel meclisi
kararlar� �zerinde onama yetkisi, il daimi enc�men kararlar�n� bir kez daha
g�r��mek �zere geri �evirmesi bu organlarda g�r���lecek konular� b�y�k �l��de
kendisinin belirlemesi gibi �nemli yetkiler, il �zel y�netimlerinin
demokratik ve �zerk yerel y�netim birimi olma �zelli�ini zedeledi�i gibi,
merkeziyet�i vesayeti de tescillemektedir. Vesayet makam� ile y�r�tme
yetkisi, valinin �ahs�nda toplanm��t�r. Bu durum vesayet mekanizmas�n�n,
merkeziyet�i siyasal sistemin temel kurumlar�ndan biri olmas�ndan
kaynaklanmaktad�r. Bu nedenle idari vesayet, uygulamada �siyasal vesayete�
d�n��ebilmektedir (Ery�lmaz, 1997, s.105).

VI. Yerel Demokrasi ve
Valilik

Bir �lkede demokrasinin
sa�l�kl� i�leyip i�lemedi�inin en �nemli g�stergelerinden biri, �zerk, g��l�
ve demokratik yerel y�netimlerin varl���d�r (Yal��nda�, 1992, s.5).
T�rkiye�de bu anlamda �zerk, demokratik yerel y�netim gelene�inin oldu�unu
s�ylemek g��t�r. �lkemizde yerel y�netimler 19. yy reform hareketleri
�er�evesinde Tanzimat�� b�rokratlar�n merkezin g�c�n� ve otoritesini yeniden
olu�turmak amac�yla geli�tirdikleri ve biraz da Avrupa�n�n etkisiyle olu�an,
daha �ok ta�ray� kontrol alt�nda tutmay� hedefleyen bir nitelik ta��maktad�r.

Demokrasinin
ger�ekle�mesinde tek bir egemen g�ce a��rl�k ve �ncelik tan�yan g�r��ler,
kuramsal tart��malarda da g�r�ld��� gibi ele�tirilmektedir. Teorik olarak,
yerel demokrasi, kat�l�m�n �ne ��kar�lmas� ve yerel unsurlara �nem verilmesi
halinde kurulabilir ve s�rd�r�lebilir. �o�unlukla yerel y�netimler, merkezi
y�netime oranla daha yo�un bir bi�imde demokratikle�me ve kat�l�m�n ya�ama
ge�irildi�i alanlard�r. Bu, yerel y�netimlerin yurtta�lar i�in ortak bir
eylem alan� olu�turmalar�, gereksinme ve �nceliklerin belirlenmesinde ortak
bi�imde kat�lmay� sa�lamalar� ve t�m ��z�mlerde ortak karar� �ne ��karmalar�
ile olanakl� olmaktad�r (�ift�i, 1989, s.11). Yerel y�netimler arac�l���yla
etkin bir demokratik kat�l�m�n uygulanmas�yla birlikte, hem�ehriler,
kendilerini do�rudan ilgilendiren i�lerin y�r�t�lmesine kat�labilmekte ve
se�tikleri temsilcilerden hesap sorabilmektedirler. Bu y�n�yle kat�l�m,
�halk�n kendi kendisini y�netmesi� olarak ifade edilen demokrasi d���ncesinin
de temelini olu�turmaktad�r (King, 1995,
s.240).

Bu
�er�eve i�inde de�erlendirildi�inde,
il genel meclisi ve il daimi
enc�menin se�im yoluyla, y�r�tme organ� olan valinin ise atama yoluyla g�reve
gelmesi yo�un tart��malara yol a�maktad�r. Anayasa a��s�ndan bir sak�nca
do�urmayan bu durum yerel demokrasi a��s�ndan bir eksiklik olarak kabul
edilmektedir. ��nk� Anayasa, yerel y�netimlerin karar organlar�n�n se�imle
gelece�ini belirtmi�, y�r�tme organ� i�in bir d�zenleme yapmam��t�r. Oysa
Avrupa Birli�i �lkelerinde, y�r�tme organ�n�n atama ile g�reve geldi�i bir
y�netim tarz� d���n�lmemekte ve bu tarz bir y�netim anlay��� genellikle
yad�rganmaktad�r.

Karar alma s�recine ve
di�er faaliyetlere halk kat�l�m�n�n en y�ksek oldu�u birimler yerel
y�netimler olmas� gerekirken, mevzuat ve uygulamada il �zel y�netimlerine
halk kat�l�m�n�n yeterli d�zeyde oldu�unu s�ylemek g��t�r. Bu konuda en
�nemli engellerden birisi, halkta il �zel y�netimlerinin bir yerel y�netim
oldu�u bilincinin hen�z yerle�memi� olmas�, di�eri ise bu kat�l�m� sa�layacak
mekanizmalar�n yeterince geli�tirilememi� olmas�d�r. Valinin konumu da burada
kat�l�m� engelleyici bir unsur olarak ortaya ��kmaktad�r. Daha �nce de
belirtildi�i gibi il �zel y�netimleri valinin konumu nedeniyle merkezi
y�netimin bir �ubesi olarak g�r�lm��, ildeki genel hizmetleri desteklemesi
beklenmi�tir. Burada ise kat�l�mdan �ok, talep ve beklentiler �nemli yer
tutmaktad�r.

Yerel y�netim
organlar�n�n salt se�imle olu�aca��n�n �ng�r�lmesi, kurumlara demokratik
nitelik katmaya yetmez. Bi�imsel ko�ullar�n �tesinde, ger�ek bir halk
kat�l�m�n�n sa�lanmas�, �o�unluk ilkesi ve �nderlerinin hem dan��maya �nem
vermeleri, hem de se�mene hesap verme sorumlulu�u duymalar� yerel �l�ekte de
ge�erli de�erlerdir (Kele�, 1998, s.55). Nitekim y�netim �evresini
ilgilendiren kararlar�n hangi ki�i/ki�ilerce al�nmas� gerekece�ine dair
d���nce ve tart��malar g�n�m�zde �nemini yitirmi�, kararlar�n b�t�n verilerle
de�erlendirilerek, ayr�ca yerel halk�n kat�l�m� ve iradesine �nem verilerek
olu�turulup olu�turulmad��� konular� a��rl�k kazanm��t�r (P�t�rl�, 2000).

Valililerin, iyimser
bir yakla��mla dan��maya �nem verebileceklerini s�ylemek muhtemelse de, siyasal
olarak se�mene kar�� sorumlulu�unun ve hesap verme zorunlulu�unun oldu�unu
s�ylemek g��t�r. Se�men valiye kar�� ho�nutsuzlu�unu siyasal mekanizmalar�
�al��t�rmak suretiyle, belli d�nemlerde yenilenen se�imlerde de�il, merkezi
y�netim nezdinde dile getirerek g�stermektedir.

Halk�n geni� boyutlarda
�rg�tlenerek y�netime kat�ld��� toplumlarda devlet, memurlar�n denetiminden
��karak halka yak�nla�maya ba�lar. �zel y�netimlerin halkla yakla�mas�, y�neti�imci
bir anlay�� i�inde daha iyi hizmet verir bir duruma gelmesi i�in, merkezi
y�netimin atad��� memurlar�n denetiminden ��kar�lmas� gerekir. Bunun yolu
ise, se�imle i� ba��na gelen y�neticilerin artt�r�lmas� ve siyasetin
b�rokrasinin �n�ne ��kar�lmas�d�r.

T�rkiye�nin
de kabul etti�i �Avrupa Yerel Y�netimler �zerklik �art��n�n ba�lang��
b�l�mlerinde, yerel y�netimlerin demokratik rejimin ve kat�l�mc� anlay���n
temel kurulu�lar�ndan biri oldu�u vurgulanmakta (Zengin, 1994, s.195) ve bu
kurulu�lar�n daha fazla yetki ve sorumlulukla donat�lmalar�, h�r se�imle
gelmi� karar organlar�na sahip olmalar� gibi konular �ng�r�lmektedir (P�t�rl�,
2000, s.37).

Bu a��dan bak�ld���nda
il �zel y�netimlerinin yeterince demokratik ve �zerk yap�lara sahip olmad���
g�r�lmektedir. Merkezi y�netim taraf�ndan atanan valinin il �zel idareleri
�zerindeki a��r vesayet yetkisi, hukuk�lik denetiminden �te, yerindelik,
hatta siyasal denetime kaym��t�r. Bilindi�i gibi il daimi enc�meninin ald���
kararlar� vali, toplum yarar� ve genel ama�lar a��s�ndan geri �evirip bir kez
daha g�r���lmesini isteyebilmektedir. Yine il genel meclisinin alm�� oldu�u
kararlar valinin onay� ile y�r�rl��e girmektedir.

��i�leri Bakanl���
taraf�ndan ba�lat�lan, ��i�leri Hizmet ve Te�kilat� Yeniden D�zenleme Projesi
(��-D�zen) kapsam�nda haz�rlanan il �zel y�netimleri ile ilgili raporda,
valinin il �zel y�netimlerinin y�r�tme organ� ve temsil makam� olmas�,
�zerklik anlay���na ters d��se de, ara�t�rma yap�lan illerin hepsinde hem valiler
ve hem de genel meclis �yelerinin t�m�n�n, ittifakla valinin bu g�nk�
stat�s�n�n devam etmesi gerekti�ini ifade ettiklerini belirtilmi�tir (��
D�zen Genel Raporu).

Ulusal d�zeyde
parl�mentosunu se�en ve bu parlamentodan y�r�tme organ� ��karan bir toplumun
il d�zeyinde kendi se�ti�i meclisinin y�r�tme organ�n� belirleme hakk�n�n
olmas� gerekir. �lkeyi y�netme yetkisi verilen politikac�lara il d�zeyinde
g�venmemek �eli�kili bir tutum olur. Bug�nk� konumuyla valinin il �zel
y�netimi �zerinde �ok geni� bir vesayet yetkisinin olmas�na kar��l�k, halk�n
se�ti�i meclisin valiyi denetleme yetkisi bulunmamaktad�r (ES�AD, 1993,
s.30).

�l �zel y�netimleri
se�imle i� ba��na gelen bir ba�kandan mahrum oldu�u i�in, daha �ok merkezin
politika ve talimatlar�n� uygulamakta, �zg�r politika geli�tirememektedir. Bu
konuda biraz daha �zerk olan belediyeler, merkeze kar�� muhalif tav�r tak�n�p
politika �retebilirken, il �zel y�netimleri parl�mento, siyasal partiler ve
kamu oyunda bir bask� unsuru olamamaktad�r. Bu da b�y�k �l��de il �zel
y�netiminin ba�� olan valinin konumundan kaynaklanmaktad�r

VII.
�l �zel Y�netimlerinde Valinin Konumuna �li�kin Yeni Yakla��mlar

G�n�m�zde il �zel
y�netiminin yeniden yap�lanmas�, bilimsel �evrelerce ka��n�lmaz bir
zorunluluk olarak g�r�lmektedir. Ancak bu yap�lanman�n nas�l olaca��
konusunda farkl� yakla��mlar vard�r (Ertabak, 1998, s.311). Bu yakla��mlar
aras�nda il �zel y�netimlerinin kald�r�larak g�revlerinin merkezi y�netime
verilmesi, il�e �zel y�netimlerinin kurulmas� (Yal��nda�, 1997), valinin
se�imle i� ba��na gelmesi (ES�AD, 1993) ve il ba�kanl��� (Ertabak, 1998,
s.311) gibi �neriler bulunmaktad�r. �al��man�n s�n�rl�l��� bak�m�ndan son iki
�neri �zerinde durmak yararl� g�r�lmektedir.

A. Valinin Se�imle ��
Ba��na Gelmesi

�l �zel idaresinin
ba��nda merkezi y�netimin temsilcisi, atanm�� bir valinin bulunmas�; yerel
demokrasi ve �zerklik a��s�ndan savunulmas� g�� bir durum do�urmaktad�r.
�zerk yerel y�netimler, kendilerini temsil edecek ba�kan ya da valilerini,
kendileri se�medikleri s�rece, bu g�nk� stat�s� ile vali, sisteme gittik�e
yabanc�la�an, yad�rganan ve koltu�unda �i�reti� oturan �konuk y�netici�
g�r�n�m�nde kalacakt�r (G�n�l, 1990, s.61).

Baz� �evreler valinin
do�rudan halk taraf�ndan se�ilmesini �nermektedir. Se�imle g�reve gelecek
y�neticinin hiyerar�ik bir �st�n�n bulunmamas�, ba�kas�ndan emir almamas�,
do�rudan se�mene kar�� sorumluluk ta��mas� ve kendi program�n� uygulamas�
gerekir. Dolay�s�yla, il genel ve �zel idaresi ayr�m� ortadan kald�r�l�p,
valinin il y�netiminin ba�� olmas� savunulmaktad�r. Halbuki bug�nk� haliyle
vali, merkezi y�netimin ta�ra g�revlisi olarak i�i�leri bakanl���na ba�l� ve
h�k�metin politikas�n� y�r�tmekle y�k�ml�d�r.

E�er vali merkezi
idarenin ildeki temsilcisi ve memuru olmaktan ��k�p, yaln�zca il �zel
idaresinin ba�� olarak g�rev yapacaksa, se�imle i� ba��na gelmesi uygun
g�r�lebilir. Bu takdirde ilin genel y�netimi ortadan kalkar, ildeki merkezi
y�netim kurulu�lar� do�rudan merkezle ili�kilendirilir ve il �l�e�inde kimi
hizmetlerin y�r�t�lmesinde il �zel idaresi daha etkili hale gelir. B�yle bir
konumda vali, devletin temsilcisi olarak da misyonunu y�r�tebilir. Nitekim
yerel y�netim birimi olan k�y idaresinin ba�� olan muhtar, ayn� zamanda
devletin de temsilcisidir. ��nk�, genel y�netim kurulu�lar� gibi, yerel
y�netim birimleri de devletin birer par�as�d�r.

Ancak, bu durumda,
devletin ideolojik a��dan sorunlu olarak g�rd��� siyasal partilerin, yerel
y�netimlerde iktidar olma, yetki ve kaynaklar� kullanma endi�esi de g�ndeme
gelmektedir. B�yle bir endi�e kar��s�nda, il gibi b�y�k �l�ekli bir alan�
y�neten valinin, �makbul g�r�lmeyenler� aras�ndan se�ilebilme tehlikesine
kar��, atama mekanizmas�, g�venli bir yol olarak �al��t�r�lmaktad�r.

Dolay�s�yla, genelde
m�lkiye k�kenli idareciler, mevcut idari yap� ve hizmet gerekleri a��s�ndan,
hafifletilmi� bir vesayet ile birlikte, valinin bug�nk� stat�s�n�n korunmas�
gerekti�ine inanmaktad�rlar (Ba�soy, 1995, s.50).

B. �l Ba�kanl��� Modeli

�l �zel y�netimlerinin
yeniden yap�lanmas� tart��malar�nda baz� �evrelerce ileri s�r�len bir ba�ka
yakla��m ise il ba�kanl��� modelidir (Ertabak, 1998, s.312).

Bu modele g�re, valinin
il �zel idaresi ile olan ili�kisi t�m�yle kesilmekte, merkezi y�netimin ta�ra
temsilcisi olarak g�revini s�rd�rmesi �ng�r�lmektedir. Bu durumda il �zel
idaresinin y�r�tme organ�, ya do�rudan yerel halk taraf�ndan, ya da il genel
meclisince belirlenebilecektir. �l ba�kan� olarak da nitelendirilebilen bu
makam, il �zel idaresini temsil edecek ve il genel meclisinin ald���
kararlar� y�r�tmekle sorumlu olacakt�r.

Bu �ekilde olu�an
sistemde, il genel meclisi, bir yerel (il) parlamento kimli�ine b�r�necek,
enc�men ve ba�kan da, meclisten g�ven oyu alarak, yine meclisin denetimi
alt�nda �al��acakt�r.

�l ba�kanl��� sistemi
bug�n �talya�da uygulanmaktad�r. Yerinden y�netim ilkesine uygun olarak
y�netilen �zerk il y�netiminin ba��nda bulunan il ba�kan� (presidente della provincia),
o ilde ikamet eden vatanda�lar taraf�ndan 5 y�lda bir do�rudan se�imle
i�ba��na getirilmektedir. �l ba�kan�, ilin y�netiminde tamamen �zerk olup
herhangi bir �st makama kar�� sorumlulu�u bulunmamaktad�r. Buna kar��l�k
ba�kan, il yerel y�netiminde hizmetlerin yerine getirilmesinden, ba�l�
birimlerin y�neticilerinin atanmas�ndan ve il enc�meni ile yerel y�netim
sorumlular� ve h�k�met temsilcileri aras�nda e�g�d�m sa�lamakla sorumludur.
�talya�da il ba�kan�n�n yan� s�ra her ilde h�k�met taraf�ndan atanan bir vali
(prefetto) de bulunmaktad�r. Vali i�i�lerine kar�� sorumlu olup kamu
d�zeninin korunmas�, emniyet te�kilat�n�n sevk ve idaresi, kamu kurulu�lar�
aras�nda koordinasyon, sivil savunma ve kamu g�venli�i gibi konulardan
sorumludur (�anal, 2000, s.109).

�l genel meclisinin
yetki ve etkinli�inin artt�r�larak serbest�e karar alabilecek bir organ
haline d�n��t�r�lmesi, �a��n ko�ullar� gere�i zorunlu olmakla birlikte,
yasama g�c�ne de sahip bir parlamentoya d�n��t�r�lmesi, baz� �evrelerce
ulus-devletin g�venli�i a��s�ndan tehlikeli g�r�lerek ele�tirilmektedir.
T�rkiye�nin �zellikle son 15-20 y�ld�r kar��la�t��� sorunlar g�z �n�nde bulundurulursa,
bu ele�tirilerdeki ger�eklik pay� anla��labilir olmaktad�r. Fakat daha �ok
g�venli�e ili�kin bu t�r g�r�� ve kayg�lar�n kapsam�n�n geni�letilmesi ve
yerel y�netimleri daha etkin hale getirmeye y�nelik giri�imlerin de bu
kapsama al�nmas�, g�venlik kayg�s�n�n paranoid bir duruma d�n��t�rme riskini
i�ermekte ve ele�tirilmektedir (P�t�rl�, 2000, s.37).

B�yle olmakla birlikte,
kamu y�netimi ve yerel y�netimlerle ilgili yap�lacak d�zenlemelerde, yerel
demokrasi-�zerklik anlay���yla, �niter devlet yap�s�n�n korunmas�
gereklili�inin, �lkenin �zg�l ko�ullar� �er�evesinde dengelenmesi
gerekmektedir.

SONU�

Demokratikle�me s�reci
i�inde yerel y�netimler vazge�ilmez kurumlard�r. Yerel y�netimler �ncelikle
halk�n gereksinimlerinin ve yerel sorunlar�n ��z�me kavu�turulmas�nda
vazge�ilmez bir misyon y�klenmektedirler. K�reselle�me s�reci i�inde bu
kurumlar, �ncelikle �zerkle�tirilmekte, daha sonra yerel hizmetlerin piyasaya
a��lmas� �er�evesinde piyasa odakl� hale getirilmektedirler. Bu ba�lamda
yerel d�zeyde kamu, sivil toplum kurulu�lar� ve bireylerin birlikte
y�netimini i�eren �y�neti�im� anlay���, yerel demokrasi konusunda daha �ok
yeni liberal politikalar�n varmaya �al��t��� noktay� ifade etmektedir.

Yerel y�netimler �zerinde
etkin bir demokratik mekanizman�n kurulmas�, halk�n aktif olarak kat�l�m�n�
ve etkin bir hesap verme anlay���n� i�eren bir y�netim sistemiyle
sa�lanabilir. Bu ba�lamda yerele dair sorunlar�n ��z�m�nde ve yerelin
istedi�i y�netim-politika anlay���nda; geleneksel, soyutlanm��,
apolitikle�mi� insan tipinden; kat�l�mc� ve denetleyen insan tipine ge�i�le,
arzulanan bir yerel demokrasi anlay��� ger�ekle�ebilecektir.

Yerel y�netimler
denince akla �o�u kez belediyeler gelmekle birlikte, il �zel y�netimleri de
sistem i�inde tarihsel konumu a��s�ndan �nemli bir yer tutmaktad�r. Bu
kurulu�lar�n etkin hale getirilmesi ve bu idareler kurulurken olu�turulan
yap� ve ruha kavu�turulmas� durumunda, pek �ok zorluk ve t�kanm��l�k
a��lacakt�r (Dursun, 2003). Bu �er�evede il �zel y�netimlerinin yeniden
yap�land�r�lmas�nda, yerel demokrasi ve etkinlik a��s�ndan �ok yararlar s�z
konusudur. Bu kurulu�lar�n ba��nda olan valinin durumu, T�rk y�netim
sisteminde, s�kl�kla tart���lmaktad�r.

Valinin merkezi
y�netimle olan ba��n�n g��l� olmas� ve il genel y�netiminin ba�� olarak
�stlendi�i g�rev ve yetkilerin daha belirgin olarak �n plana ��kmas�,
demokratik ve �zerk bir yerel y�netim birimi olmas� gereken il �zel
y�netimlerini ikinci plana itmekte ve bu birimlerin demokratik �zerkliklerini
zedelemektedir. Valinin bu ikil konumu, daha �ok Osmanl� y�netim gelene�inden
kaynaklanan bir durumdur.

B�yle olmakla birlikte,
yerel demokrasi ve �zerklik anlay��� i�erisinde valilerin il �zel
y�netimlerinin ba�� olarak kalmalar� savunulabilecek bir durum olmamaktad�r.
Valinin bug�nk� konumu, halk kat�l�m� ve denetimini b�y�k �l��de
engellemektedir. Dolay�s�yla atanm�� bir valinin bir yerel y�netim biriminin
ba��nda olmas� y�netim tarihimize, geleneklerimize ve �niter yap�m�za uygun
bulunsa bile, demokratiklik ve �zerlik a��s�ndan arzulanabilir bir durum
de�ildir.

KAYNAK�A

BA�SOY, Ahmet (1995), ��l �zel �darelerinin Organlar�� T�rk �dare Dergisi, Y�l 65, Say� 400, ss.25-51

COKER, Ziya (2001),
�Avrupa Birli�i ve Birli�e Giri� S�recinde T�rkiye�nin Durumu� T�rk �dare Dergisi, Y�l 73, Say� 430,
Ankara.

CO�KUN, Vahap A.
(1999), �Yerel Y�netimler ve Demokrasi�, T�rk
�dare Dergisi
, Y�l 71, Say� 422, ss. 93-111.

��FT��, Oya (1989), Yerel
Y�netimlerde Temsil
, TODA�E Yay�n�, Ankara.

DURSUN, Davut, Yeni �afak Gazetesi, 15 Temmuz 2003.

ERDO�AN, Mustafa
(1998), Liberal Toplum Liberal Siyaset,
Siyaset Kitapevi, Ankara, 1998.

ERTABAK, �lk� (1998),
��l �zel �darelerini Yeniden Yap�lanmas��, T�rkiye�de
Y�netim Gelene�i
, Edit�r: Davut Dursun, Hamza AL, �lke Yay�nc�l�k,
�stanbul-1998.

ERYILMAZ, Bilal (1997),
Yerel Y�netimlerin Yeniden Yap�land�r�lmas�,
Birle�ik Yay�nc�l�k, �stanbul.

Ege Sanayicileri Ve
��adamlar� Derne�i (1993), T�rkiye�de �l
Y�netimini Yeniden Yap�lanmas�
, G�r��ler-2, �zmir.

F�NDLEY,
Carter V. (1994), Osmanl� Devletinde
Demokratik Reform
(Bab-I Ali 1789-1922), (�ev. Latif Boyac�, �zzet
Akyal�), �z Yay�nc�l�k, �stanbul.

G�N�L, Mustafa ( 1992),
�Se�imlik Valilik �zerine D���nceler�, T�rk
�dare Dergisi
, Cilt 25, Say� 3, Eyl�l, ss.51-70.

�� D�zen Genel Rapor 3, �l
�zel �dareleri
, T.C ��i�leri Bakanl��� �� D�zen Yay�nlar�-6.

KELE�, Ru�en (1998), Yerinden Y�netim ve Siyaset, Cem
Yay�nevi, 3.bask� Ankara.

K�NG Desmond (1995), �From
The Urban Left To The New Right: Normative Theory and Local Goverment�, Local Goverment �n The 1990s, Edited By
John Stewart and Gerry Stoker, Macmillan, London.

ORTAYLI, �lber (1979), T�rkiye �dare Tarihi, TODA�E, No:180,
Ankara.

�ZER, Ahmet (1989), ��l
�zel �darelerimiz Ve Fransa Da Son Geli�meler�, T�rk �dare Dergisi, Y�l 61, Say� 383, Ankara.

�ZER, M.Akif (2000), �Yerel Demokrasi, Demokratik Yerel
Y�netimler ve Yerel Y�netimlerin Demokratikle�mesi Kavramlar�n�n Tahlili
�zerine�, T�rk �dare Dergisi,
Y�l, 72, Mart, Say�: 426, ss.129-144.

PITIRLI, Ali (2000),
�Avrupa Birli�i M�ktesebat�na Uyum S�recinde Ta�ra Y�netimimiz� T�rk �dare Dergisi, Y�l 72, say� 429,
Ankara.

SANAL, Recep (2000),
�Baz� Avrupa �lkelerinde Genel Y�netimin Ta�ra �rg�t� Olarak �llerin Durumu� T�rk �dare Dergisi Y�l 72, say� 429,
Ankara.

SCHM�TTER, Ph�lippe C.
(1992), �Demokrasi Nedir?, Ne De�ildir?�, B�lten
No:12, (�ev. Levent G�nen�, Ekim, ss.12-22.

T�rk Demokrasi Vakf�
(1991), Demokrasi nedir?, (�ev.
Levent K�ker), Yetkin Bas�mevi, Ankara.

YAL�INDA�, Sel�uk
(1992), �G��l� ve �zerk Y�netimler Demokrasimizin ve Y�netim Sistemimizin
Temel Kurulu�lar� Olmal�d�r�, �a�da� Yerel
Y�netimler
, TODA�E, Cilt 1, Say� 2, Mart, ss. 3-8.

YAL�INDA�, Sel�uk
(1997), �l�e �zel Y�netimi, K�rsal Y�reler
��in Yeni Bir Demokratik Yerel Y�netim Birim Denemesi
, TODA�E,
Sevin� Matbaas�, Ankara.

YAZICIO�LU, Recep
(1985), Demokratik Kat�l�m ve Yeniden
Yap�lanma
, Erzincan.

ZENG�N, Ey�p (1994),
�Avrupa Yerel Y�netimler �zerklik �art� Ve T�rkiye�, (Yerel A��dan
Kar��la�t�rma), T�rk �dare Dergisi,
y�l 66, Say� 403, Haziran.

Yazı kaynağı : www.mevzuatdergisi.com

Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

kim kimdir ne zaman nasıl nelerdir nedir ne işe yarar tüm bilgiler
dünyadan ilginç ve değişik haberler en garip haberler burada
enteresan haberler

Yorum yapın