Et Yemeyi Bırakanların Vücudunda Neler Olur?

Et Yemeyi Bırakanların Vücudunda Neler Olur?



Greenpeace’e gore, et endüstrisinin faaliyetleri ormansızlaşmaya, vahşi hayvan habitatlarının yok edilmesine ve sera gazlarının salınmasına kuvvetli bir katkıda bulunmaktadır. Giderek daha çok insan Et Yemeyi Bırakanların Vücudunda Neler Olur?düzenli et yemenin negatif taraflarının farkına varmakta ve beslenme tarzını değiştirmekte, nebat kaynaklı beslenmeye geçmektedir. Vejetaryenler bitkisel kaynaklı besinler tüketir, hayvansal besinlerden kısmen yahut tamamen uzak dururlar. Örneğin vejetaryenler kırmızı et yemese de bazıları yumurta, peynir, çökelek, bal benzer biçimde besinler yiyebilir ya da bazıları kırmızı et yemezken balık eti yiyebilir. Vejetaryen beslenmenin bir türü olan vegan beslenmede daha kati, sıkı kurallar geçerlidir. Veganlar, vejetaryenlerden farklı olarak hiçbir şekilde hayvan eti yahut hayvansal bir ürün (süt, yumurta, yoğurt, peynir, tereyağı, bal şeklinde) tüketmemekte hatta hayvanlardan elde edilen kıyafetleri kullanmayı da reddetmektedir. Tüketilen et miktarı azaltıldığında veya bilhassa kişi tüm hayatı boyunca yediyse, tamamen yemeyi bıraktığında zihin ve beden reaksiyon vermektedir. Artan enerji seviyeleri ve daha iyi bir ruh hali şeklinde fark edilebilecek bazı değişimler görülmektedir. Araştırmalara göre, bitki bazlı gıdaların alımını artırmaya odaklanan kişiler (veganların ve vejetaryenlerin) kalp hastalığı, yüksek gerilim, tip 2 diyabet, obezite ve hatta meme kanseri ve prostat kanseri şeklinde bazı kanser türleri açısından daha düşük risk altındadır.
Etten vazgeçmenin bunlara tam olarak iyi mi neden olduğu ve beslenmeden et bazlı proteinler çıkarıldığında, bitki bazlı beslenmeye geçildiğinde vücudun nasıl reaksiyon verdiği aşağıda açıklanmıştır.

İlk Başta Hala Aç Hissedilebilir

Etsiz beslenmenin ilk bir yada iki haftasında kişiler bütün gıda bileşenlerini (protein, karbonhidratlar ve kaloriler) tüketmiş olsalar bile doymamış, psikolojik olarak muhtemelen hala aç hissedebilir. Kişi bir çok öğünde et ve azca sebze yemeye alışkınsa ve beslenmesinde daha oldukca sebzeye yer vermeye başlarsa muhtemelen ana yemeğini yememiş şeklinde hissedecektir. Bazı vegan rejimler yağ ve protein açısından daha düşük olabileceğinden, doyumsuzluk hissi bununla da ilişkili olabilir. Bu duygu yedi gün kadar sürebilir ancak birkaç hafta arasında zihin yeni yeme düzenine alışacaktır. Avokado, kuruyemiş, kinoa, mercimek ve tofu gibi yiyecekler doyurucu, protein dolu vejetaryen yiyeceklerdir.

Çinko Eksikliği Yaşanabilir

Bağışıklık sistemi, vücudun hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı en önemli savunma hatlarından biridir ve buna çok sayıda unsur katkıda bulunur. Bunlardan biri de çinko alımıdır. Çinko istiridye, sığır eti, balık, karides, yengeç, yumurta ve süt gibi besinlerde bulunur. Bu nedenle kişiler et veya balık yemiyorsa ihtiyacı olan, bağışıklık sağlığı için yaşamsal önem taşıyan çinkoyu alamıyor olabilir. Bunun nedeni nebat bazlı gıdalarda çinkonun sınırı olan miktarda bulunmasıdır. Baklagiller ve kepekli tahıllar benzer biçimde bazı vejetaryen yiyecekler, vücudun çinko emilimini azaltabilecek asitler olan fitatlar ihtiva eder. Bu nedenle bir eksiklik meydana gelebilir. Çinko eksikliği bağışıklık sisteminin bozulmasına ve yavaş yara iyileşmesine, saç dökülmesine ve ishale yol açabilir. Esasen, çinko eksikliği olduğunda, vücut yeni hücreleri gerektiği gibi üretemez, bu da bağışıklık sistemi için sıkıntı demektir. Çinko, koku alma ve tat alma duyusunu (tat tomurcuklarını ve hassasiyetlerini) etkilediği için damak zevkini ve iştahı da bozabilir. Bu nedenle, et yemeyi bırakanlar (veganlar ve vejetaryenler) günlük çinko alım tavsiyelerine uymalı, diyetlerine öteki çinko kaynaklarını katmalıdır. Yetişkin hanımefendiler günde 8 miligram, erkekler ise günde 11 miligram çinko almayı hedeflemelidir. Yoğurt, güçlendirilmiş tahıllar, yoğurt, kaju fıstığı ve nohut şeklinde besinler harika çinko kaynaklarıdır, rejim takviyeleri de kolayca temin edilebilir.

Bağırsak Sağlığı İyileşebilirEt Yemeyi Bırakanların Vücudunda Neler Olur?

Kişilerin yediği ve içtiği her şey bağırsaklardan geçer ve yol boyunca yaşayan, bağırsak mikrobiyomu olarak malum bakterilerle etkileşime girer. Bu bakteriler sağlığın büyük bir kısmını etkiler. Probiyotik bakteriler olarak adlandırılan faydalı bakterilerin baskın olması, sağlığın korunmasını sağlar, bağırsak ve vücuttaki diğer organların hastalıklarını önler. Et, özellikle kırmızı et ve işlenmiş etler (süt ve yumurta dahil, lif açısından fakir rejimler ) bağırsakta iltihaplanmayı teşvik edebilir, bu da iyi bakterileri değiştirir, kabızlık ve şişkinlik gibi hazım sorunlarına yol açabilir. Buna mukabil, etten caymak ve nebat temelli bir rejimi benimsemek, sebze, meyve ve kepekli tahıllardaki rejim lifi, dost yahut iyi bakterilerin büyümesine katkıda bulunarak vücuttaki sıhhatli bağırsak mikrobiyomunu korur. Bu, vejetaryen bir diyetin sindirim sistemi sağlığını iyileştirebileceği, bağırsak hareketlerini düzenleyebileceği ve kabızlığı önleyebileceği anlama gelir. Bitki bazlı bir diyetin yararları hızla başlar, bağırsak bakteri kalıplarının değişmesi sadece birkaç gün sürer.

Vücutta İltihaplanma Azalabilir

Doymuş yağlar iltihaplanmaya niçin olabilmektedir. Peynir, kırmızı et ve işlenmiş gıdalar yiyen kişilerin vücudunda iltihaplanma (inflamasyon) seviyesinin yüksek olma ihtimali vardır. Kısa süreli iltihaplanma (örneğin bir yaralanmadan sonrasında) düzgüsel ve lüzumlu olsa da, aylarca yada senelerce süren iltihaplanma düzgüsel sayılmaz. Kronik iltihaplanma, diğer sorunların yanı sıra ateroskleroz, kalp krizi, nüzul, diyabet ve otoimmün hastalıkların gelişimi ile bağlantılıdır. Bu nedenle bu yağlar bakımından varlıklı gıdalardan kaçınmak gerekir. Bitki bazlı diyetler lif, antioksidanlar ve diğer bitkisel besinler açısından yüksek, doymuş yağ ve endotoksinler şeklinde inflamatuar tetikleyiciler açısından çok düşüktür. Kandaki yüksek C-reaktif protein (CRP) düzeyleri iltihaplanmanın göstergesidir. Araştırmalar, bitkisel besinler tüketmeyi benimseyen kişilerin bedenindeki CRP düzeylerinin mühim derecede düştüğünü göstermiştir.

Cilt Biraz Daha Parlak Olabilir

Et, ne yazık ki cildin en iyi arkadaşı değildir ve etten vazgeçmek, özellikle cilt sorunları yaşanıyorsa, cilt sağlığının oldukca önemli seviyede iyileşmesine destek olabilir. Vejetaryen olmak, süt yada şeker gibi ana akne tetikleyici gıdaları kesmese de, çoğu vejetaryen diyet yağ, doymuş yağ ve kolesterol bakımından daha düşüktür. Daha azca kalori tüketmek cilt hasım üretimini, dolayısıyla cilt sorunlarını azaltabilir. Aslında, cilt sağlığını güçlendirmeye gerçekten yardımcı olmak isteyenler için sütten vazgeçmek harika bir hareket olabilir. Bazı dermatologlar, peynir altı suyu proteini ve yağsız süt gibi süt ürünlerinde çoğunlukla bulunan hormonlar nedeniyle süt ürünlerini diyetten çıkarmanın cilt sağlığına destek olabileceğini öne sürmektedir. Süt ürünlerinden vazgeçmeye hazır olmayanların işe etten vazgeçmekle başlaması cilde yardımcı olmak için sağlam bir seçenektir.

Vücut Yeterince B12 Almakta Zorlanabilir

Etten vazgeçmenin sağlığa bir dizi pozitif katkısı olabilir ama B12 vitamini laf konusu olduğunda, rejimde alternatif kaynakları hesaba katmak önemlidir. B12 vitamininin hücresel sağlıkta oldukca önemli bir rol oynar ve müsait seviyeleri DNA’nın, sinirlerin ve kan hücrelerinin doğru çalışmasına yardımcı olmasının yanı sıra vücuda enerji sağlar. B12 ette kolayca bulunurken, onu diyetten çıkardıktan sonra elde edilmesi daha zordur ve dikkatli olunmazsa, anemi benzer biçimde komplikasyonlara yol açabilecek bir B12 eksikliği yaşanabilir. İyi haber şudur ki, B12 yumurta ve süt ürünleri şeklinde hayvansal ürünlerde de bulunmaktadır. Bu nedenle, yalnızca etten vazgeçip tamamen vegan olmayanlar, B12 içeren besin kaynaklarına erişmeye devam edebilir. Vegan bir rejim uygulayanlar için gıda mayası ve güçlendirilmiş tahıllar gibi B12’nin rejim kaynakları, seviyeyi yüksek tutmaya destek olabilir veya günlük diyet takviyesi iyi bir seçim olabilir. Hangi seçimi olursa olsun, etten vazgeçildiğinde kaybolan seviyeleri hesaba katmayı unutmamak önemlidir.

Kalp Sağlığı Muhtemelen İyileşirEt Yemeyi Bırakanların Vücudunda Neler Olur?

Etten vazgeçmek kalp için sağlık faydaları sağlayabilir. Özellikle işlenmiş ve kırmızı etten caymak, kalp hastalığı ve nüzul riskini mühim seviyede azaltabilir, bitki bazlı bir diyeti benimsemek, besin ve lif bakımından yüksek, kuvvetli yararları olduğu görülen bir rejim sunar. Bitki bazlı bir diyetin kalp sağlığı için faydaları, Amerikan Kalp Derneği Dergisi’nde gösterilen bir 2019 incelemesinde oldukça ikna edici bir şekilde görülmektedir. Yaklaşık 30 yıla yayılan verilere bakıldığında, araştırmacılar, ağırlıklı olarak nebat bazlı ve hayvansal gıdalar bakımından daha düşük diyetleri takip eden katılımcılarda genel olarak daha düşük kalp hastalığı riskinin yanı sıra kalple alakalı durumlardan ölümlerin daha azca olduğunu bulmuşlardır. Bu, büyük ölçüde nebat bazlı bir rejime bağlı kalan kişilerde kardiyovasküler hastalıktan ölümün daha fazla hayvansal ürün tüketenlere bakılırsa %19 daha az muhtemel olduğu demektir.

Normalden Biraz Daha Gazlı Olunabilir

Etten vazgeçtikten sonrasında birazcık daha gazlı olmak doğaldır. Yine de bunun sebebi, et yemeyi bırakmak değil, onun lif içeriği yüksek öteki gıdalarla değiştirilmesidir. Bitki bazlı bir diyete geçildiğinde, çoğu zaman daha çok tüketilen sebzelerde, fasulyelerde ve bakliyatlarda bulunan lif alt gastrointestinal sistemde ( kalın bağırsakta) fermente olur ve bağırsak gazı üretilir. Daha sık gaz çıkarmak zorunda kalmanın yanı sıra, eti bıraktıktan sonraki ilk birkaç hafta içinde birazcık daha şişkinlik hissedilebilir. Bu semptomları yönetmeye destek olmak için, bağırsakların kendini yine dengelemesine yardımcı olabilecek canlı kültürlere haiz yoğurt gibi gıda kaynakları tüketilmelidir ama bir kerede oldukça fazla yoğurt yiyecek gazı daha da kötüleştirebilir. Diyete daha çok bitki bazlı yiyecek eklemeye başlayanlar wcye normalden daha çok gidiyormuş şeklinde de hissedebilir ama günde bir kez gidiliyorsa, aslına bakarsak daha düzenli hale geliniyor anlama gelir.

Doğal Olarak Kilo Verilebilir

Etten caymak, herhangi bir hususi gayret göstermeden organik kilo kaybına neden olabilir. Araştırmalar, vejetaryen diyetine bağlı kalan kişilerin daha azca yağlı yiyecek tükettiğini ve et yiyen insanlardan daha ince bulunduğunu göstermektedir. Araştırmalar ayrıca vejetaryenlerin, vejetaryen olmayanlarla aynı kalori alımına haiz olmalarına rağmen, et yiyenlere göre daha düşük vücut kitle indeksine sahip olma eğiliminde olduklarını göstermiştir. Vejetaryen diyetlerin ortalama vücut ağırlığı üstündeki etkilerinin incelendiği 15 değişik çalışmanın kararına bakılırsa ortalama olarak, çalışmalara katılanların 44 hafta boyunca 10 zayıfladığı bulunmuştur. Tıbbi bağlamda kilogram vermek isteyenler için vejetaryen rejimler iyi bir teklif olabilir.

Biraz Daha İyi Uyunabilir

Günün sonunda uykuya dalmakta biraz sorun yaşayanlar olabilir. Eti bırakmak, uyku standardını artırarak uykuya dalma mevzusunda yardımcı olabilir. Bitki açısından zengin bir diyetin yüksek izoflavon içeriği uyku kalitesini arttırmaktan sorumlu olabilir zira izoflavonlar bununla beraber uyku döngüleri üzerinde östrojene benzer bir olumlu etkiye haiz olabilen fitoöstrojenlerdir. 1000’den fazla yetişkini ve izoflavonların uyku kalitesi üstündeki etkilerini inceleyen bir Japon çalışması, daha yüksek izoflavon alımının daha iyi uyku kalitesi, daha uzun uyku süresi ve daha çok refah hissi ile sonuçlandığını bulmuştur. İzoflavonlar denilen kimyasal bileşikler daha çok kuru fasulye, soya fasulyesi, bakla, bezelye, mercimek gizi baklagillerde bulunur.

Diyabet Riski DüşebilirEt Yemeyi Bırakanların Vücudunda Neler Olur?

Yaygın idrak, daha yüksek tip 2 diyabet riskini tüketilen şeker miktarıyla ilişkilendirirken, diyabet geliştirme olasılığının artmasına katkıda bulunabilecek çok sayıda faktör vardır. 1990’lı yılların sonlarında meydana gelen popülâsyona dayalı bir prospektif (ileriye, geleceğe dönük ) kohort emek vermesi olan Singapur Çin Sağlık Araştırması (SCHS ) 63.257 yetişkin üzerinde bir inceleme yapmıştır. Buna nazaran, et yiyecek faktörlerden biridir ve bir şahıs ne kadar çok et yerse risk o kadar fazla demektir. Kırmızı et tüketiminin yüksek olduğu birtakım durumlarda, tip 2 diyabet gelişme riski %23 daha yüksek bulunurken, yüksek kanatlı tüketimi olasılıkta % 15’lik bir artışa niçin olmuştur. Bu potansiyel olarak, heme demiri (sadece hayvanlarda bulunan, miyoglobin ve hemoglobinden elde edilen demir türü) ile tip 2 diyabet riski içinde gözlenen bir bağlantı sebebiyle, et ve kümes hayvanlarında bulunan daha yüksek heme demir seviyelerine bağlı olabilir. Öte yandan, bir şahıs et yemeyi bırakır ve nebat bazlı (işlenmemiş bitkisel gıdalar, tam tahıllar) sıhhatli bir diyet uygularsa diyabete yakalanma riskini azaltmış olur. Ayrıca, aslına bakarsanız teşhis konmuşsa, bitki bazlı bir diyet diyabeti iyileştirebilir yada hatta tersine çevirebilir.

Kolesterol Seviyesi Düşebilir

Birçok yetişkin, sıhhatli olandan daha yüksek kolesterole sahiptir ve doymuş yağlar bakımından yüksek olan etler yemek buna katkıda bulunabilir. Kırmızı et genellikle bunun bir suçlusu olsa da, kolesterol seviyeleri için harbiden sorunlu olan ve ayrıca kolon kanseri ve kalp hastalığı riskinde artışa yol açan işlenmiş etlerdir. Bitki bazlı bir rejim benimsemek kolesterol seviyesinin düşmesine yardımcı olabilir. Bu, bitki bazlı rejimler ve kolesterol seviyeleri arasındaki bağlantıya bakan ortalama 50 çalışmanın bir incelemesinde oldukça kapsamlı bir şekilde görülebilir. İnceleme, nebat temelli diyetlerin daha düşük toplam kolesterol, daha düşük LDL kolesterol (veya fena kolesterol) ve ayrıca HDL veya iyi kolesterol insidansının düşük olmasıyla ilişkili olmasıyla çok müspet bir tablo çizmiştir. Bununla beraber, emek verme, bitki bazlı diyetlerin kandaki düşük trigliseritlerle kesinlikle ilişkili olmadığını, bunun da kolesterol ve kalp hastalığı için bir risk faktörü olabileceğini belirtmiştir.

Belirli Kanserlere Yakalanma Riski Azalabilir

Yaşam seçimi vasıtasıyla kanser riskini azaltmak için elden geleni yapmak her zaman sağlıklı bir harekettir. Et yemeyi bırakanların bazı kanserlere yakalanma riski daha az olabilir. Genel olarak kanser riski için etten, özellikle kırmızı ve işlenmiş etten vazgeçmenin genel bir faydası vardır. Doymuş yağ oranı yüksek diyetler vücutta artan iltihaplanma ile ilişkilendirilmiştir ve kronik iltihaplanma, kanserin gelişimi ile bağlantılıdır. Özellikle kırmızı etten vazgeçmenin kolon kanseri risk faktörünü azaltmaya destek olabileceği tanınmaktadır.

Antrenmanlar Biraz Daha Zorlaşabilir

Birinci sınıf bir protein kaynağı olarak et, kas kazanmada faydalı bir yapı taşı olabilir. Hayvan bazlı proteinler kas hacmi yapımını desteklemek için daha etkilidir ama harika bitki bazlı protein kaynakları da vardır ve bunlar kas kütlesinin korunmasını etken bir şekilde destekleyebilir, mesele iyi mi tüketildiğiyle ilgilidir. Vejetaryen sporculara ve bilhassa vegan sporculara egzersiz sonrası proteinlerini sıvı şekilde almaları önerilmektedir bundan dolayı sıvılar vücuda katılardan daha süratli emilir. İyileşmeyi hızlandırmak için hindistan cevizi sütü, badem sütü, kenevir sütü, pirinç sütü veya soya sütü ile bir smoothie hazırlanması ve vücudun egzersiz sonrası enerji için kullandığı glikojen depolarını yenilemek için taze meyve benzer biçimde karbonhidratlar eklenmesi de öneriler arasındadır.

Demir Kaynaklarına Dikkat Edilmesi GerekirEt Yemeyi Bırakanların Vücudunda Neler Olur?

Et, bilhassa kırmızı et, demir içeriği bakımından benzersizdir. Yaklaşık 100 gramlık bir kırmızı et porsiyonu, günlük tavsiye edilen demir değerinin yaklaşık %15’ini ihtiva eder. Demir, enerji seviyesini korumak için kanda oksijenin taşınmasında oldukca önemli bir role sahiptir. Demir eksiklikleri baş dönmesi, baş ağrısı, bitkinlik ve halsizlik benzer biçimde oldukça rahatsız edici semptomlara niçin olabilir. Bu nedenle, diyete mercimek, fasulye ve tofu gibi et bazlı olmayan kuvvetli demir kaynaklarının yanı sıra güçlendirilmiş tahıllar da dahil etmek önemlidir. Ayrıca, mineral seviyelerinin en yüksek noktada kalmasını sağlamak için demir takviyeleri de araştırılmaya kıymet.

Küçük Değişikliklerle Başlanması Önemlidir
Et yemeyi bırakmak zor olabilir fakat uzun vadede birtakım faydaları olduğu görülecektir. Sürdürülebilir olması açısından aynı anda köklü değişimler yapılmamalıdır. İşe ilkin kırmızı et bırakılarak başlanabilir. Kişilerin kendisini ayda bir defa şımartması sıkıntı değildir fakat tavuk ve hindi eti şeklinde yağsız etlere yoğunlaşmak daha iyidir. Kişiler bu geçiş döneminden sonra azar azar yağsız et yemeyi de bırakabilir. Özellikle periferik damar rahatsızlıkları, damar tıkanıklığı, nüzul, yüksek gerilim ve diyabeti olanlara etsiz beslenme önerilmektedir.

Kaynakça:

https://www.Healthdigest.Com/588484/when-you-stop-eating-meat-this-is-what-happens-to-your-body/
https://www.Sharecare.Com/diet-nutrition/diets/things-happen-stop-eating-meat
https://www.Hurriyet.Com.Tr/yazarlar/osman-muftuoglu/vegan-beslenmek-dogru-mu-40244704
https://sagligabiradim.Com/et-yemeyi-birakmak-isteyenler-nasil-beslenmeli/

Yazar: Müşerref Özdaş

kaynak: bilgiustam.com

Similar Posts

Bir cevap yazın